Bugünkü iktidarın dilinden düşürmediği Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet, “Ormanımda bir dalı kesenin başını keserim” demiş.
Ormanla ilgili bulabildiğim özlü sözler de şöyle:
“Ormana nasıl haykırırsan öyle karşılık verir. Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız. Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler. Yaş kesen baş keser. Ormansız yurt vatan değildir. Ormanlar milli servettir. Ormanı korumak, erozyonu önlemek demektir. Toprağını kaybetmek istemiyorsan, ormanı yok etme. Orman yurdun hem süsü, hem gücüdür. Yol rehbersiz;dağ ormansız olmaz. Orman,yağmur yularıdır. Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız. Orman bekçi ile değil, sevgi ile korunur. Ağaçlı köyü sel basmaz...“
Ormanla, ağaçlandırmayla ilgili özlü sözler çoğaltılabilir.
ODTÜ Kavaklık bölgesindeki ağaç katliamı başladı. ODTÜ öğrencileri uzun süredir burada nöbet tutuyor ve ağaç katliamını önlemek için çaba harcıyordu.
Kredi ve Yurtlar Kurumu Ankara’da başka yer kalmamış gibi buraya öğrenci yurdu yapma kararı almış. ODTÜ Rektörü de izin vermiş.
Melih Gökçek’in yol açmak için kestiği yok ettiği ağaçlara şimdi yenileri ekleniyor.
ODTÜ Ormanı’nın nasıl oluşturulduğunu çoğu kimse bilmez. 1960’lı yılların başında ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş Orman Bakanlığına başvurarak, arazinin ağaçlandırılmasını ister. Orman Bakanlığı Ankara Bölge Müdürü Ahmet Tarhan’ı görevlendirir. Orman Mühendisi Ahmet Tarhan bir çok ilde bulunan fidanlıklarla temasa geçerek, ellerinde bulunan fidanları ister, hem de yeni fidan yetiştirilmesini ister.
Yetiştirilen fidanlar ODTÜ öğrencileri, öğretim üyeleri ve Orman Bakanlığı görevlileri ile birlikte bozkır olan arazi ile Eymir Gölü çevresine dikilir. Tutmayan fidanlar sökülüp yenilenir.
Tam 55 yılda meydana getirilen ODTÜ ormanının bir bölümü kesilip KYK Öğrenci yurdu yapılmak isteniyor. Ormanı korumak isteyen günlerce nöbet tutan ODTÜ öğrencilerini polis zoruyla dağıtılıp, ağaçlar kesilirken, Rektör’ün kampüse çağırdığı güvenlik güçleri milletvekillerini bile alana sokmamak için çaba gösterdiler.
Çankaya Belediyesi başlanmak istenen inşaatın yasa dışı olduğu yolunda tutanak tutup, kesimin durmasını istiyor. Devreye Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da giriyor Rektörle görüşüyor ve ağaç kesme işlemi “şimdilik” duruyor.
Amaç, galiba yalnızca öğrenci yurdu yapmak değil. Çoğunluğu Atatürkçü, Laik Cumhuriyet’e inanan, muhalefeti mizahla gündeme getirmeyi beceren ODTÜ’lü gençlerin arasına başka üniversitelerden iktidara yakın öğrencileri sokmak ve işleyen düzenin çarkına çomak sokmak olabilir mi?
Yani, ODTÜ’de yıllardır olaysız geçen öğretim ve öğrenimi baltalamak, buralarda olay çıkartmak diye de özetlenebilir bu girişim.
Kanımca, hiçbir vicdan, bunca emekle dikilmiş, büyütülmüş, orman haline dönüşmüş ağaçları kesmek için bu kadar çaba harcamaz.
Her ikisi de ebediyete intikal etmiş olan Kemal Kurdaş ve Ahmet Tarhan’ın emekleri, çabaları betona döndürülmek isteniyor.
Bunların sorumluları, çocuklarına, torunlarına hatta, varsa vicdanlarına bile hesap veremezler.