Partiler yerel seçim için işbirliği olanaklarını ararken yalnızca kazanmaya odaklanmış görünüyorlar.
Halktan kopmuş, demokrasiden uzaklaşmış partiler, kendi güçlerine değil, işbirliğine güvenir hale gelmişler.
MHP ve AKP’nin “ittifak” adı altında yapmak istediği de budur. MHP iyice küçülürken, AKP iktidar olmaktan uzak bir oya gerilemiş görünüyor.
O nedenle de AKP ve MHP’nin ittifak yapmak dışında başka şansları olmadığı herkes tarafından biliniyor artık.
AKP ne zaman köşeye sıkışsa, MHP imdanına yetişiyor ve kurtarmak için her türlü özveriyi gösteriyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir yanda Atatürk nutukları atıyor, okullarda Andımız’ın okutulmamasına karşı çıkıyor gibi görünüyor, sonra andımızı “kafatascılıkla” suçlayanlarla, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alanlarla birlik oluyor.
Bu davranış, çıkar ilişkisi dışında bir nedenle açıklanabilir mi? Sanmıyorum.
Bu arada üçüncü ortak BBP’nin genel başkanı da koşulsuz destek verecek gibi…
Yinelemek istiyorum. Siyasette üç ile üçün toplamı altı etmiyor.
Öte yandan, 24 Haziran seçiminde sandık oyunları yapıldığı iddiaları her gün daha somut hale gelirken, muhalefet partilerinin işbirliğinden önce, sandık güvenliğini düşünmesi gerekiyor.
Muhalefet partilerine yalnızca sandık güvenliğini sağlamak da yetmeyecek. Seçim sonuçlarını sağlıklı alabilmek için “ iktidarın sesi” haline gelen Anadolu Ajansı’nın yerine bir alternatif getirmek zorundalar.
24 Haziran seçimlerinde muhalefetin sandık güvenliğini sağladığı, seçim sonuçlarını sağlıklı alabildiği söylenebilir mi?
CHP’nin eski milletvekillerinden Umut Oran’nın şu sözleri olayın ciddiyetini gösteriyor:
“Aylardır sadece aday aramak yetmez, aynı zamanda geçmiş tüm seçimlerde görülen sandık güvenliği ve Anadolu Ajansı eliyle yapılan taraflı sandık sonuçları ilanı konularında yaşanan büyük sorunlar geri plana itilmemelidir.
Zira böyle bir durumda popüler adaylar b+ulunsa bile sandığa gidecek seçmenleri bulmak ya da sandığa gidilse de oyların çalınmayacağına emin olmak mümkün olmayacaktır.”
Oran, seçmenin oylarının çalınmayacağını garanti etmenin, vatandaşı sandığa götüreceğini de ifade ediyor.
O nedenle, başta CHP ve İYİ Parti, Saadet Partisi, HDP, ÖDP, DSP, Vatan Partisi gibi muhalefet partileri önce sandık güvenliğini sağlamalıdır. Özellikle 24 Haziran seçimlerinde ittifak yapan muhalif partiler seçim sonuçlarını hangi kaynaktan halka doğru olarak aktaracağının yolunu bulmalıdır.
Sonuç olarak, muhalefet partileri aday gösterme için işbirliğinden önce, sandık güveniliği için kafa yormalı ve bunu gerçekleştirmelidir.
Yoksa, yeni bir hüsran yaşamaları kaçınılmaz olacaktır.