DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hafta sonu yapılan 6’lı Masa toplantısında geçiş sürecinin yol haritası ve temel politika alanlarında ortak politika oluşturulması konularında uzlaşıldığını söyledi.
Önceki akşam bir grup gazeteci ile bir araya gelen Babacan, 6 liderin bir sıkıntı olduğu zaman “cepten cebe” diyaloga geçilmesi konusunda anlaştığını da anlattı. Seçimin ilk turda kazanılmasının önemine işaret eden Babacan, “Aksi takdirde mızıkçılık yaparlar” dedi.
"Aklı olan mutabakatı bozmaz" diyen Babacan, ekonominin her şeye rağmen 2001 yılından daha iyi olduğunu ancak uygulanacak politikalar nedeniyle temerrüt çukuruna düşme tehlikesi olabileceğini söyledi.
Babacan’a yöneltilen sorular ve cevapları
Seçimi kazandınız, adayınız kazandı, ondan sonra liderlerin rolü ne olacak?
Burada liderlerin rolünün ne olduğu çok önemli değil altı partinin kendi arasındaki istişare nasıl yürüyecek, müzakere mutabakat mekanizması nasıl kurulacak. Bahsettiğiniz model, Kılıçdaroğlu’nun daha önce dillendirdiği bir model. Böyle de olabilir başka da olabilir. Her partinin farklı görüşü olabilir ama işin özü ruhu, istişare çalışsın, müzakere mekanizmaları işlesin ve çok önemli kararlar da mutabakatla alınsın. Temel politika alanlarından daha kısa sürede geçiş süreci tamamlanır ve mutabakat sağlanabilir diye düşünüyorum.
Kemal Beyin; 'Benimle misin değil misin' açıklaması, cumhurbaşkanlığı adaylığı ilanı gibi yansıdı. Meral hanım ‘noter değiliz’ çıkışı yaptı. Kılıçdaroğlu’nun adaylık çıkışı ya da Meral Hanımın çıkışıyla ilgili yorumlar yapıldı mı?
Aday ismi üzerinde bir değerlendirme olmadı. Ortak adayın kim olacağı ile ilgili değerlendirme ve nihai karar seçim takviminin yaklaşımı ile birlikte olacak. Geçiş süreci ve ortak politika çalışmalarını tamamlamamız lazım. Bunlar olmadan ortak adayı tespiti mümkün görmüyoruz.
Adaylık ve masa dağılır tartışmaları
“Şöyle kısa bir değerlendirme oldu. Dikkat edelim bir sıkıntı olduğunda birbirimizi arayalım, yanlış anlamaya yol açacak açıklama olduğunda telefonla konuşalım. Anlık herkes cep telefonuyla konuşabiliyor. Daha sık görüşme, daha sık istişare, yanlış anlamalara sebep olan gelişmelerde hızlı çözüm. Cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi tartışmalı alanlarda sorular gelirse de aynı yanıtları verelim denildi”
Her parti daha dikkatli davranmalı
Bundan sonraki süreçte herkesin özenli olması gerekiyor. Her partinin daha özenli olması gerekiyor. Partili arkadaşlarımızın tüm 6 parti için bunu söylüyorum. Biraz daha dikkat etmek lazım. Altı partinin beraberce yol yürümesi yakın tarihimizde ilk olan bir şey. Bu hassasiyete dikkat etmesi lazım.
Daha sık görüşeceğiz
Önceki günkü toplantıda bir kez daha teyit ettik ki 6 genel başkanın birlikte çalışma iradesi çok güçlü. Herhangi bir şüphem yok. Belli periyotta yaptık, daha sık bir araya gelir miyiz diye değerlendirdi. Genel başkanların takvimine bakıp şimdiye kadar daha sık bir araya gelme konusunda da karar aldı. Bunun adı konmuş bir takvim yok.
Bu işin şakası yok
Altı partiden herhangi birisine sorun. Tek başınıza cumhurbaşkanı adayınızı birinci turda seçtirebiliyor musunuz? Tek başınıza 360 milletvekili çıkarabiliyor musunuz? O zaman buyurun. Hareket edin. Böyle bir şey de yok. Ancak bir arada olunduğu zaman bu seçim kazanılacak. Yoksa iş, mevcut iktidarın tekrar seçimi alacağı bir tabloya doğru gider. Onun için bu işin şakası yok. Matematik diye bir bilim var. Seçimi kazanmak için bir arada olma mecburiyeti var.
Aklı başında kimse mutabakatı bozmaz
Ortak cumhurbaşkanı adayımız kazandığında daha önce attığı imzaya aykırı hareket ederse orada ciddi bir güven sorunu çıkar. Ama aklı başında kimse bunu bozmak, yaralamak istemez. Çünkü ülkenin sorunlarını çözecek ortak irade herhalde herkesin çocuklarına, torunlarına anlatacağı, belki de tarih kitaplarına geçecek büyük bir olay olacak. Yazılı, imzalı bir şey ortaya koymadan, seçime gidersek sorun çıkar. Ortak kararlar alıp, yazılı metinler haline getirip, işleri garantiye alalım ki ileriye ihtilafa gebe bir alan bırakmayalım.
Masa dışından bir aday olasılığını neden sık sık gündeme getiriyorsunuz?
Şu anda teorik olarak hiçbir ismi konuşmadığımız için hiçbir isimle ilgili olur ya da olmaz da demediğimiz için teorik olarak aday, altı genel başkandan birisi de olabilir. Ama altı genel başkanın dışında bir isim de olabilir. Çünkü henüz hiçbir şey konuşmadık. Eğer bunu söylemezsek -Şunlar olur, bunlar olmaz- diye işaret etmeye başlarız.
Açık farkla kazanamazsak mızıkçılık yaparlar
Terör faaliyetleri ya da provokasyonlarla seçimin tekrarlanabileceği endişeniz var mı? 2015’te yaşananlar tekrarlanabilir mi?
2015 seçimlerinde çok şey kaybetti Türkiye. Bizim ısrarla -birinci turda birinci çıkarak seçimi alalım dememizin sebeplerinden birisi de o. Hükümet zemin kaybettiğini görüyor. Biz de –hükümet gidiyor- rehavetine düşemeyiz. Bu top yuvarlanacak. Önümüze gelecek ve biz ülkeye idare edeceğiz- diyemeyiz. O kadar da kolay değil. Eğer iyi hazırlanmazsak vatandaşlarımızı ikna etmezsek, insanlar böyle bilmediği karmaşık bir şeydense, bildiği kötüyü tercih eder. Tabloyu netleştirmemiz lazım. İktidarının kaybolduğunu gören hükümetler bazen yanlış yollara da sapabiliyorlar. O ihtimalleri de dikkate almalıyız. Bunun yolu da sandıkta sapasağlam bir sonuç almaktan geçiyor. Seçimde yüzde 49’a, yüzde 50,1 gibi bir sonuç çıkarsa, mızıkçılık yaparlar. Daha önce yaptılar, yine yaparlar. Ahlaki sorunları olan insanların sayısı çoğaldı
İktidar seçim ekonomisi uygulamaya başladı. Buna karşı nasıl bir söylem geliştireceksiniz?
Altılı Masa’nın gündeminde değil henüz. Şu anda hükümet tamamen bir varoluş mücadelesi içinde. Ülkenin geleceğini çok ciddi bir şekilde ipotek altına alma adına da adımlar atıyor. Bununla ilk defa karşılaşmıyoruz ki yani. Bizim hala bugün itibariyle Türkiye'de gördüğümüz tablo 2002 Kasım'da devraldığımız tablodan daha iyi bir tablo. Yirmi tane bakan banka vardı. Bunların yüküyle o zaman biz devraldık. Ve düzgün bir ekonomik programla, düzgün kadrolarla sıyrıldık, çıktık. Eğer seçimlere kadar bir iflas ya da tam koyu bir sermaye kontrolü olursa işimiz zorlaşır tabii. Seçime kadar ülke temerrüt çukuruna düşerse durum zorlaşır. Uyardık ama dinlemediler. Her gün arka kapıdan döviz işlemi yapıyorlar. 65 milyar dolar borçlandılar. Kur yükseliyor. Ne kadar satıyorlar? Ne yapıyorlar? Kime satıyorlar? O da belli değil. Para politikasını yanlış bir yerde tutup eldeki zaten borç aldıkları dövizi sata sata bu bir yere kadar. Türkiye modeli bu. Enflasyon tırmandıkça tırmanıyor.
Ekonomi yönetimine değil yönetimin tümüne talibiz
Ekonominin yönetimine talip misiniz? Bu konuda Kılıçdaroğlu ile anlaştığınız değerlendirmelerine ne diyorsunuz?
Bunların tamamı asılsız dedikodu. Biz ülkenin yönetiminin tümüne talibiz. Ekonomiyi, ülkeyi bu hale getirenlerden de hukuk çerçevesinde hesap sorulacak. Rövanşist bir yaklaşımımız olmayacak.
Kılıçdaroğlu, başörtüsüne yasal güvence getiren teklifi sunacağını söyledi
Zaten başörtüsü yasağıyla alakalı bir yasal engel yok. Fiili bir durum var. Vatandaşlarımızın varsa hala endişeler şüpheler varsa bunları ortadan kaldırmak için bir siyasi mesaj olarak okunabilir.