“Bayram“ denince akla ‘neşe, huzur, eğlence, şenlik, barış, bir araya gelme” gibi sözcükler gelir.
Küsler barışır, dargınlıklar unutulur. Bayram şekeri tadında yüzler güler.
Bayramlar birleştirici güçtür.
Ve bir bayram daha geldi çattı. Pandemi nedeniyle son iki yıldır kısıtlı olan ziyaretler yoğunlaşacak. İnsanlar birbirine yine gidip gelecek.
Türkiye’de bayram her yere geliyor da siyaset kurumunda yeterince hissedilmiyor.
Ne acıdır ki partilerin önemli bir bölümü birbiriyle bayramlaşmıyor bile.
Şu tabloya bir bakın Allah aşkına!
“Cumhur İttifakı” ve “Millet İttifakı” kendi içinde firesiz bayramlaşıyor ama gel gör ki İttifaklar arasında öyle olmuyor.
En az bayramlaşılan parti HDP “Cumhur İttifakı” tarafından tamamen dışlanmış durumda.
En çok parti veto eden ise MHP.
Ana akım diyebileceğimiz partiler de bir alem. Kendilerinden ayrılanların kurdukları partileri görmezden geliyorlar.
Mesela AK Parti; Deva ve Gelecek Partisi ile, CHP; Memleket Partisi ve Türkiye Değişim Partisi ile MHP; İyi Parti ile Saadet Partisi ise Yeniden Refah Partisi ile bayramlaşmıyor.
HDP sadece Cumhur İttifakı’nın bileşenleri olan AK Parti, MHP ve BBP tarafından dışlanmıyor. Millet İttifakı’nın ikinci büyük partisi İyi Parti’de bayramlaşma listesinde HDP’ye yer vermiyor.
Geçen yıl kim, kimle bayramlaşmış diye baktığımda şunu gördüm: AK Parti 11, CHP 16, HDP 4, MHP 6, İYİ Parti ise 14 partiyle bayramlaşmış.
Aynı Meclis çatısı altında olup birbirini ‘yok sayan’ partileri biliyoruz.
Meydanlarda, ekranlarda ağza bile alınmayacak hakaretlerin şahidiyiz. Epey zamandır gergin siyasi atmosferin içindeyiz.
Tüm bunları anladık ama bu kadarı biraz ‘ayıp “ olmuyor mu?
Bayramın ruhuna yakışıyor mu?
“Burası Türkiye, eskiden de böyleydi” diye düşünülebilir! Ama öyle değil.
12 Eylül öncesi , kardeş kavgasının yaşandığı dönemde siyaset yapmış bir devlet adamı ile görüştüm.
O zamanlarda bile böyle küslük, dargınlık, ayrışma olmadığını aktardı.
“Ecevit, Demirel, Erbakan ve Türkeş’in arasında siyasi mücadele sürse de bayramlaşma olurdu” dedi.
Hayal bu ya…
Bayramın en azından ikinci günü liderler arasında bayram trafiği yaşandığı “son dakika” olarak yansısa.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bayramlaşsa…
Erdoğan ile Babacan ve Davutoğlu , Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül, Devlet Bahçeli ile Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ile Fatih Erbakan arasında “sıcak ve samimi bir bayramlaşma” olduğu haberleri yansısa…
Güzel olmaz mı?
Toplumsal gerilim bir anda düşüp ülkede bir bahar havası esmez mi?
Haydi liderleri geçtik bari partiler arası kurmaylar arasında olabilse bu bayramlaşma.
Hatta AK Parti ,MHP ve İyi Parti ile HDP arasında bayramlaşma olsa, fazla şey mi beklenmiş olur?
Biz yine de kendi gerçeğimize dönelim. Siyaset kurumunun bir an önce bu yanlıştan dönmesini bizlere “Küskün Türkiye” tablosu yaşatmamasını umut edelim.
Eskilerin “su misal emsal olmaz” diye güzel bir sözü vardır. Siyasiler ne yaparsa yapsın bizler yine de küslüğü, dargınlığı unutmayı ihmal etmeden bayramlaşalım.
Bayramınızı kutluyorum.
İyi bayramlar Türkiye.
Ömer Şahin