Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cemevi ziyareti ve muharrem iftarına katıldıktan sonra şimdi bir adım daha atarak Hacı Bektaş’a gidiyor. Erdoğan, 20 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı döneminde ilk kez Hacı Bektaş-ı Veli anma törenlerine katılmış olacak.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun her geçen gün artan Cumhurbaşkanı adaylığı ihtimali, cemevlerine yapılan saldırılar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da cemevi ziyareti ve Hacı Bektaş’a gidecek olması Alevileri ve yaşadıkları sorunları yeniden ülke gündeminin ilk sıralarına yerleştirdi.
Yaşar Seyman, sendikacı, yazar, siyasetçi, kadın hakları savunucusu aktivist kimliğiyle bilinen aynı zamanda Alevi kültürü ve sorunlarıyla yoğrulmuş bir isim.
Bugüne kadar çok sayıda ödül aldı.
Cumhuriyetin 75.yılında ödül alan 75 kadından biri. Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü’nün de son sahibi.
Seyman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cemevi ziyareti ve Hacı Bektaş Veli’yi anma programına katılacak olmasını abcgazetesi.com’a değerlendirdi.
Seyman’a göre Erdoğan’ın cemevine gidip muharrem orucu açması olumlu bir gelişme ancak burada bir detay önemli:
Sayın Cumhurbaşkanı’nın gidişini olumlu görüyorum. Herkesin Cumhurbaşkanı olmak istese fena mı olur? Ancak orayı kendine göre ayarlamasını doğru bulmuyorum.
Seyman, son dönemde cemevlerine yapılan baskı ve Kartal Cemevi Başkanının saldırıya uğramasının bu ziyarette etkili olduğu görüşünde.
Geç kalınmış olumlu bir ziyaret
Yaşar Seyman, eski başbakan ve cumhurbaşkanları gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın da Hacı Bektaş’a gitmesi gerektiğini uzun süredir dillendiriyor. Erdoğan’ın 20 yıllık başbakan ve cumhurbaşkanlığı süresi içerisinde ilk kez gideceğinin açıklanmasını da olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı temsil ettiği tüm yurttaşlarının inanç merkezlerine gitmelidir bundan daha doğal ne olabilir. Sayın Erdoğan ne yazık ki Başbakan olarak da Cumhurbaşkanı olarak da Hacı Bektaş’a gitmemişti. Oysa Süleyman Demirel’den, Ahmet Necdet Sezer, İnönü ve Mesut Yılmaz’a kadar bütün başbakan ve cumhurbaşkanları Hacı Bektaş’a gelmiştir. Sadece geçen sene Nevşehir’den ‘pirler diyarı’ diye bahsetmişti. Bu bile insanları mutlu etti. Ahi Evran’ı geçen yıl Külliye’de kutladı ama söz verildiği halde Hacı Bektaş için program yapılmadığını biliyoruz.
Mevlana’nın da Hacı Bektaş’ın da kapısında da, 'Burası aşıklar kabesidir, noksan gelen tamamlanır' yazar. İkisi de Ahmet Yesevi ocağında yetişmiştir.
Var olan bir güzelliği görmemek, herkesi kucaklamamak üzücü bir durum. Herkesin cumhurbaşkanı olunmak isteniyorsa Hacı Bektaş’a da, Mevlana’ya da Ahmedi Hani’ye de Şeyh Bedrettin’e de gidilmeli. Bu gidişi geç kalınmış bir ziyaret olarak değerlendiriyorum.
Hacı Bektaş’ın sözüyle AK Parti’ye “ayar” veriyor
Yaşar Seyman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllardır kendi partisine “Pir’in sözüyle” ayar verdiğini hatırlatıyor:
Dünyada söylenen en güzel örgütlenme sözü Hacı Bektaş Veli’nin. Erdoğan yıllardır, 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım hep birlikte kardeş olalım’ sözü ile partisine ayar veriyor. Bundan güzel bir söz olabilir mi? Eşitlik, kardeşlik, demokrasi buradan beslenir, filizlenir. Bunu söyleyip de oraya gitmemek büyük tezat değil miydi?
Hacı Bektaş Veli 13.yüzyılda yaşamış ve farklı coğrafyalarda özellikle Alevi inanışında derin izler bırakmış bir isim. Etkisi de halen devam ediyor.
Yaşar Seyman, Hacı Bektaş Veli’nin Avrupa’dan önce Anadolu’da reform yapmış büyük bir isim olarak aynı zamanda barış ve kalkınmanın anahtarı olduğunu vurguluyor. Böylesine evrensel bir değerin ne yazık ki ülkede yeterince tanınmadığından yakınıyor:
O, 13. yüzyılda bozkırı düşünceleriyle mayalarken Avrupa henüz rönesans ve reformu yaşamamıştı. Ceylan ile aslanı bir kucakta simgelemiş birisi. Bu az şey değil. Betondan köprüler yıkılır ama kültürün, sevginin köprüleri yüzyıllarca dimdik ayakta kalır. Hacı Bektaş Veli’nin, ‘kadınlarınızı okutun’ dediği dönemde Avrupa’da kadınlar “cadı” diye yakılıyordu. Çok üzülerek söylüyorum. Toplumumuzu aydınlatan değerlere önem vermediğimiz için bunları bize UNESCO hatırlatıyor. Bu da bizim utancımızdır.
Aleviler ne istiyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da 13 Ağustos günü ziyaret edeceği Hacı Bektaş Veli Dergahı, 30 Kasım 1925’te kabul edilen “Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu” ile kapatılmış ve 1964 yılında Etnoğrafya Müzesi’ne dönüştürülmüştü. Seyman, Alevi ve Bektaşilerin ziyaret merkezi halindeki müzenin eski haline dönüştürülmesi gerektiğini savunuyor:
Alevilerin beklentisi de doğru olan da budur. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu adımı atması yerinde olur.
Seyman, Alevilerin 3 temel beklentisi olduğunu da söylüyor.
Bunlar;
Cemevlerinin inanç merkezi olarak kabul edilmesi
Zorunlu din derslerinin kaldırılması
Kendi inançlarına başkalarının değil kendilerinin karar vermesi.
Yaşar Seyman kimdir?
Yaşar Seyman, muhtar bir babanın kızı olarak yaşadığı Ankara'nın Altındağ İlçesi'nde çocuk yaşlardan itibaren evlerine konuk olan Aşık Veysel'den Mahsuni Şerif ve Neşet Ertaş'a kadar çok sayıda sanatçının sohbetine tanıklık etti. İş yaşamına başladıktan sonra BASİSEN Ankara ve İç Anadolu Başkanı olarak 17 milyon üyeli Uluslararası Sendikalar Ağı (Global Union) tarafından Avrupa'nın en başarılı kadın sendikacısı seçildi. CHP'nin ilk kadın genel başkan yardımcılığı yaptı. Türk-İş'in tek kadın delegesi olarak mücadele verdi. Milliyet, Cumhuriyet, Birgün, Yurt gazetelerinde köşe yazıları ve makaleleri yayınlandı. İlk kitabı "Hüznün Coşkusu Altındağ" ile 1987 Akademi Kitabevi Ödülünü aldı. Kitap, devlet tiyatrolarında sahnelendi. 1995 Kültür Bakanlığı özel ödülünü aldı. 2007'de Çağdaş Gazeteciler Derneği makale ödülünü aldı. Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği, PEN üyesi. “Yangın Yeriydi Yurdum” kitabı Bulgarcaya çevrildi. Son kitabı BENAZİR 4. baskısını yaptı ve önce İngilizceye, ardından Urducaya çevrilip Pakistan’da da yayımlandı.. 2017 yılında 85. Dil Bayramı Onur Ödülü’nü aldı.