Dünyamız özellikle yeni ortaya çıkmakta olan teknolojilerin hayatımıza girmeye başlaması ile önümüzdeki 30 yılda insanlık tarihini değiştirecek çok önemli devrimsel siyasi, ekonomik ve sosyal dönüşümlerin eşiğinde iken, Brüksel’de 14 Haziran 2021 tarihinde yapılan NATO Zirvesi önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bu zirve, ABD, Rusya ve Çin ilişkilerinin çok kritik bir dönemece geldiği, ittifak içi yeni bir canlanmanın gerekli olduğu, COVİD-19 nedeni ile dünyayı bir kasvetin sardığı ortamda gelecekle ilgili önemli ipuçları verdi. Özellikle NATO ve Rusya’nın bir çatışmanın eşiğine gezinmesi, Çin’in yükselişine karşı bir şeyler yapmanın zamanının gelip geçiyor olması bu zirveyi daha da önemli hale getirdi. 2014 yılında Rusya’nın Ukrayna’nın doğusunu işgal ve Kırım’ı ilhak etmesi ile büyük güç mücadelelerine dönüş yapmıştık. NATO, Rusya’yı açıkça tehdit yani düşman ilan etmiş durumda idi. NATO Zirvesi’nde Avrupa’nın itirazı nedeni ile Çin, sadece potansiyel tehdit kategorisinde kaldı ama çanlar asıl Çin için çalıyor. Şimdi Kıyamet Senaryosunun neresindeyiz, daha iyi görebiliyoruz. Bu senaryonun Çin’in etrafındaki savaş bölgelerini biliyorduk; “Büyük Avrasya Projesi: Gelecek 25 Yıl” başlıklı makalemizde Mançurya, İç Moğolistan, Doğu Türkistan, Nepal ve Hong Kong için yapılan hazırlıkları çok önceden haber vermiştik. NATO Zirvesi’nde Baltıklar ve Doğu Avrupa’dan sonra Karadeniz-Kafkasya ve Orta Asya’ya ile bağlantılarını daha iyi görebiliyoruz.
NATO ve Çin..
NATO Zirvesi öncesi G7 toplantısından Çin’e yönelik insan hakları ihlali ve Tayvan’a yönelik söylemleri konusunda suçlamalar çıkmıştı. Bu toplantıda İngiltere, Çin’in Doğu Türkistan’da insan hakları ihlalleri yaptığını, Hong-Kong’un özerkliğine saygı göstermediğini, Koronavirüsün kökeni ile ilgili tam bir araştırma yapılmasına izin vermediğini beyan etti.
NATO ise tarihinde ilk kez Çin’i bir güvenlik tehlikesi olarak tanımladı ve Pekin’in artan gücüne karşı karşılık verilmesi ihtiyacından bahsetti. NATO Sonuç Bildirgesi’nde yer alan “kurala dayalı uluslararası düzen” bölümü Çin’i uyarmak amacı ile yazıldı. Çin’in ihtirasları ve eylemleri ile kurala dayalı uluslararası düzene meydan okuduğu açıklandı. Çin’e karşı NATO’da kullanılan dil, G7 Zirvesi’nden daha güçlü idi. NATO’ya göre Çin, Baltıklardan Afrika’ya her yerde askeri varlığını artırıyor ve bu NATO’nun nükleer hazırlık yapması anlamına gelebilir.
NATO’ya göre, Çin’den gelen tehlikeleri şu şekilde sıralayabiliriz;
(1) Huawei (5G) teknolojisi ile Avrupa’nın dijital alt yapısına entegre olma girişimi.
(2) Avrupa’nın kritik ulaştırma alt yapısına özellikle limanlarına artan Çin yatırımları. (Halen Avrupa’da 12 limanı kontrol ediyor).
(3) Tek Yol-Tek Kuşak Projesi ile Avrupa’yı bölme niyeti.
(4) Doğu Türkistan’daki baskı politikaları.
(5) COVİD-19’un yayılmasındaki sorumluluğu ile yüzbinlerce insanın ölümüne ve trilyon dolar zarara neden olması.
(5) Çin’in Rusya ile özellikle askeri alanda artan yakınlaşması.
ABD’nin Mart 2021 itibarı ile ABD’deki Çin hisseleri 1.2 trilyon dolar ve 2020 yılında Çin ile 559 milyar dolarlık ticaret yaptı. Almanya ise 2020 yılında Çin ile 257 milyar dolarlık ticaret gerçekleştirdi. Ekonomik nedenlerle şimdilik bir Soğuk Savaş başlatılıyor gibi gözükse de oyun büyük, arka planda Çin’e karşı pek çok savaş sahnesi hazırlanıyor.
ABD ve NATO Çin sınırlarında arasında boş durmuyor. Moğolistan’da “Han Macerası”, Kazakistan’da “Step Kartalı”, Kamboçya yakınında “Ankor Gözcü” tatbikatını, Çin’e yakın sahillerde birkaç komşu ülke ile deniz tatbikatları takip etti.
Mançurya, İç Moğolistan, Doğu Türkistan, Tibet ve Hong-Kong için ayaklanma sahnesi hazırlanıyor.
NATO Ortaklık Programı’na katılan ülkeler arasında Çin’e komşu olan Afganistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Pakistan ve Tacikistan gibi ülkeler var.
NATO, Çin’i diyaloga çağırırken Pekin’in cevabı hem sözlü hem de fiziki oldu. NATO Sonuç Bildirgesi’ne karşı Çin’den; “Çin tehdidi teorisini abartmaya son verin” açıklaması geldi. Çin hava kuvvetlerine ait 14 J-16 çok rollü savaş uçağı, 4 J-11 savaş uçağı ve 4 H-6 bombardıman uçağı Tayvan hava sahasına girerek “bana saygı gösterin” mesajı verdi.
Çin’in yıllık savunma bütçesi 2021 yılında 209 milyar dolar (GDP’nin %1.3’ü) iken NATO’nun 30 üye ülkesinin toplamı 1.17 trilyon dolar.
NATO ve Avrupa Birliği..
27 AB ülkesinin 21’i aynı zamanda NATO üyesi. Bunların bazıları özellikle Rusya’ya sınır olanlar ABD’ye yakın iken, Almanya ve Fransa’nın başında olduğu diğer bir grup, ABD’den otonom bir savunma sistemi istiyor, Rusya ve Çin’e ABD gibi bakmıyor. Nitekim ABD’nin tehdit gördüğü halde Çin bildiriye “zorluk çıkaran ülke” ve “risk” olarak girdi. Çünkü ABD, Avrupa Birliği’ni ikna edemedi.
ABD için Almanya ne iyi bir müttefik ne de kendisi ile aynı liberal, ekonomik değerleri savunuyor. Her ne kadar zirvede Almanya başbakanı Angela Merkel, Çin ve Rusya’yı tehdit olarak tanımlasa da bir denge ihtiyacından da bahsetti. Macron ise “Çin için önyargılarımızı bir kenara bırakmalıyız” dedi. Fransa ve Hollanda, Avrupa Birliği ülkeleri arasında daha çok askeri işbirliği ve stratejik özerklik istedi.
Bugün NATO için iki ana stratejik rakip var; yeniden dirilmeye çalışan Rusya ve yükselen Çin. Oluşturdukları tehlikeler siber, uzay ve jeopolitik tehditler. Buna Küresel Güney de dâhil.
NATO’nun Rusya ile olan çekişmede ne kadar ileri gideceği önemli. Ruslar, Ukrayna’ya girdiğinde Barack Obama yönetimi, ABD’nin bu ülkedeki çıkarlarının doğrudan bir askeri müdahaleyi gerektirecek kadar önemli olmadığına karar vermişti. Peki, Ruslar yeni bir provokasyona girerse ne yapılacaktır?
Avrupa’da Rusya’ya karşı 30 gün içinde 30 taburluk bir muharip gücü tam olarak seferber etme hazırlığı gerçekçi değil, bundan öncekiler gibi sadece bir kuvvet hedefi. Çünkü Avrupa’da kimse elini cebine atmaz. Ama Rusya, bunun daha fazlasını yarı zamanda hazır edebilir. Rusya için öne sürülenler, ekran görüntüsü, arka planda başka planlar var.
Biden, esasen NATO Zirvesinde esasında Avrupa coğrafyasındaki müttefikleri ile Asya stratejisini görüştü. NATO’nun yeni Stratejik Konsepti, aslında Rusya ve Çin ile yapılacak savaşlar için bir yol haritası yani Üçüncü Dünya Savaşı’na hazırlık planı.
NATO Zirvesi, hatta öncesi ve sonrasındaki görüşmelerde hiç kullanılmayan bir kelime var; normalleşme. Her şeyin arkasında, Çin’in yükselişini durdurarak kendi hegemonyasını rakipsiz kılmak isteyen ABD’nin özel planları var.
Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;
https://www.academia.edu/49318632/NATO_Zirvesi_ve_Kıyamet_Takvimi_