Son yıllarda Ruslarla daha geniş bir savaşın eşiğine birkaç kez geldik. Kasım 2015’de Suriye sınırında Rus uçağının düşürmemizden sonra Rus Silahlı Kuvvetleri’nin doğrudan hedefi olduk. Sonrasında düzelmiş gibi gözüken ilişkiler aslında Rusya’nın oyun planını kabul etmemizdi. Suriye içinde üç defa askeri müdahale etmemizin arkasında bizden çok Rusların beklentileri vardı. Bu beklentiler, Esat güçlerinin yapamayacağı işleri bize yaptırmak, YPG/PKK’yı ABD güdümünden çıkarmak ve İdlib’i cihatçılardan temizleme görevi almamızdı. Bu operasyonlar için bize çizdikleri kırmızı çizgiler aşıldığında El Bab’ın güneyine geçen iki Üsteğmenimizi vurdular. İdlib’te harekâtımızı durdurmak için 55 askerimiz şehit edildi. Libya’da El Vataniye Üssü’nün yok edilmesi de Rusların işi. Şimdilik daha fazlasını yapmak istemiyorlar çünkü yalnızlar, ekonomik ilişkiler bakımından önemliyiz ve NATO ekseninden çıkarılmak isteniyoruz. Bu makalede Rus tehdidini özellikle askeri boyutları ile gözden geçireceğiz.
Rus Güvenlik Anlayışı ve Stratejisi..
Rusya’nın karakteri, stratejik düşünmesi şekli ile doğrudan bağlantılıdır. Rus güvenlik anlayışı, tarihsel çerçevesi içinde büyük güç hayali olmadan yaşayamaz. Küçük bir elit tabakanın etrafında çöreklendiği otoriter yönetim, büyük çoğunluk olan halkı yanında tutmak için sürekli hayal, düşmanlar ve gurur okşayıcı zaferler üretmek zorundadır. Bu gerçek Rusya’nın başında Putin ya da başkası kim olsa değişmez. Rusya’yı yönetenler halk içinden kişiler değildir, vatandaşların hakları umurlarında değildir, ülkeyi soktukları çatışmaların diğer sonuçlarını da düşünmezler, halkın refahını geliştirmek de çok önemli değildir. Onların için önemli olan yaramaz bir halkın üstünde kendi düzenlerini kurmaktır, bu düzeni kuranlar halka uzaktır. Rus kimliğinin temelinde devlete sadakat vardır. Hükümdara göre, devlet olmazsa Rusya da olmazdı. Rus tarihi boyunca devletin korunması ve geliştirilmesi hükümdarın temel görevi idi. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası yaşanan dönemde Rus yöneticiler bu anlayışla hiçbir kural tanımadan hareket ettiler.
Rus yöneticilerinin karşılaştıkları çelişki geleneksel Rus devletini korumak mı ya da Rusya’yı büyük bir güç olarak restore etmek arasında bir seçimdir. Bunun ikisini birlikte yapamazlar. Yeni bir devlet kurmak bile büyük güç statüsünü garanti etmez ama bu ihtimali açık tutar. Rusya şimdi bu çelişkinin farkında olarak provakatif retorik ve eylemlerle maskeleyerek Rusya’nın dünya gücü olduğunu hatırlatmaya ve kendi halkına Rusya’nın tekrar yükselmekte olduğunu göstermeye çalışıyor. Ancak, bunlar problemi çözmüyor. Rusya düşüşte ve kendini yeniden tanımlamak gibi bir kader ile yüzleşiyor. Karşılaştığı sorunlara rağmen, Rusya önümüzdeki yıllarda önemli bir küresel güç olarak kalacak. Çıkarları için bazen yalnız kalacak bazen de bazı ülkelerle birlikte hareket edecek. Ne yapacağı belli olmayan Rusya ile ilişkilerde ülkeler, gerginlik yaşamaktan kaçınacaklar ya da bu işi başkalarının üzerine yükleyeceklerdir.
Rusya için en iyi komşu, Rus yanlısı bir rejimin olduğu zayıf bir devlettir. Eğer bir komşu ülke Batı ile ilişkilerini derinleştirir ve Batı yanlısı bir elit tarafından yönetiliyorsa uygulanan strateji öncelikle Rus yanlılarını başa getirmek, bu da olmuyorsa ülke topraklarını bölerek bir kısmını ilhak etmektir. Bu ülke içeriden bölünmüş, izole ve zayıf durumda tutulmaya devam edilir. Bu strateji, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova için uzun zamandır uygulanıyor. Gürcistan’daki Abhazya ve Güney Osetya, Moldova’daki
Transnistria bölgelerinde nispeten başarı sağladı.
Rusya’nın stratejik hedefi çevresindeki ülkelerde hayatta kalma korkusuna dayalı bir sözde müttefik çemberi oluşturarak, NATO ile arasında bir tampon bölge sokmaktır. Bunun için öncelikle askeri olmayan vasıtalar ama gerekli olduğunda acımasız askeri güç kullanılır.
Rusya Silahlı Kuvvetleri...
Rus Silahlı Kuvvetleri; kara, deniz, hava ve uzay olmak üzere üç ana kuvvetten meydana geliyor. Bunlara bağlı olmayan iki bağımsız kuvvet ise; Hava İndirme Birlikleri ile Stratejik Füze Kuvvetleridir.
Soğuk Savaş dönemi Rus konvansiyonel gücü bugünkünün yaklaşık beş katı idi. 2019 itibarı ile Rus
Silahlı Kuvvetleri;
- 90 bin kişilik Kara Kuvveti,
- 520 sabit kanatlı ve 650 döner kanatlı taktik uçaklı Hava Kuvveti,
- 41 yüzey muharip ve 38 denizaltı ile diğer 118 deniz vasıtasından oluşan Deniz Kuvvetleri,
- 1300’den fazla çeşitli tipte füzeden oluşmaktadır.
Kuzey, Batı, Orta ve Doğu Askeri Bölgeleri yanında Güney Askeri Bölge en küçük olmakla birlikte en etkili bazı formasyonlara sahiptir; üç adet Birleşik Silah Ordusu, üç adet hava savunma tümeni, iki deniz formasyonu (Karadeniz Donanması ve Hazar Denizi filotillası).
Ruslar, Karadeniz Donanması’na Doğu Akdeniz’de lider olma görevi verdi ve üçüncü Birleşik Silah Ordusu’nu 2016’dan beri Ukrayna sınırında tutuyorlar. Kırım’da bir Kolordu bulundurmaktadır.
Türkiye’de dâhil Karadeniz ve Kafkasya bölgesini içine alan Güney Askeri Bölgedeki güçlerinin çoğu operasyonel-taktik hava vasıtalarıdır 190 sabit kanatlı ve 210 döner kanatlı uçak en büyük operasyonel-taktik havacılık ünitesidir.
Güney Kafkasya’da ki senaryolar için üç ülke dışı askeri üs teşkil etmiştir. Dağlık Karabağ’dan çıkmaması durumunda kuvvet projeksiyonu Azerbaycan’ı da tehdit edecektir.
Türkiye’nin çevresindeki gelişmeler Akdeniz, Kafkasya ve Ortadoğu’da kendi stratejik çıkarları için bağımsız kabiliyetler dikte etmektedir. Yunanistan ve Kıbrıs ile bir savaş halinde bu ülkelerin Avrupa Birliği’nin kanatları altına gireceği ve onların imkânlarından faydalanacağı da göz önüne alınmalıdır. Bu prestijli uçak gemileri yerine A2/AD çözümlerine yatırım demektir. Üstelik uçak gemileri ve taşıyıcı muharip grupların sahile yakın sularda güç projeksiyonundaki rolleri gittikçe modası geçmiş hale gelmektedir. Bu yüzden Türkiye, saldırgan ve pahalı kabiliyetler yerine komşu denizlerde etkili A2/AD bölgeleri kurmalıdır.
Türkiye, modern bir savaş sistemi için çifte bir vizyon krizi yaşıyor. Birincisi entelektüel vizyon sorunudur; Türkiye’de askeri konsept geliştirme konusunda zafiyeti vardır ve artık ABD taklitçiliği bırakılmalıdır. Pazarda bulunabilen (S-400 dahil) her silah konsept geliştirmeden satın alındığı için savaş alanında büyük ateş ve manevra boşlukları yaşanacaktır. Türkiye’nin etkili savunma analizcilerine ihtiyacı vardır. Diğer sorun alanı ise yeni teknolojilerin yarattığı çözülemeyen problemlerdir. Uzaya dayalı teknolojiler, siber yetenekler, hava savunma sistemleri gibi hayati kabiliyetler dışında komuta ve kontrol sorunları, askeri istihbarat zafiyeti de kronik eksiklerimizdir. Sensörler, güdüm sistemleri ve uydu haberleşmesi ile konvansiyonel silah kullanmadan binlerce km. uzaktaki hedefleri vurabilen teknoloji üstünlüğünü yakalamalıyız. Rusların kozlarını yok etmenin yolu ona olan bağımlılığı azaltmak ve bu ülkeden istifade etmek için stratejik çıkarlarına uygun, vazgeçilmez işbirliği seçenekleri sunmaktır.
Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;
https://www.academia.edu/45120810/Rus_askeri_tehdidi_