“Tarihte üç büyük olay vardır; bunlardan ilki evrenin oluşması, ikincisi yaşamın başlaması, üçüncüsü de yapay zekanın ortaya çıkmasıdır.” Edward Fredkin(MIT Bilgisayar Bilimleri)
II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte modern istihbarat teşkilleri radikal değişimler yaşamaya başladılar. Her şey de önce istihbarat askerlerin işi olmaktan çıktı ve CIA’nın kurulması ile birlikte istihbaratın barışta da ihtiyaç olduğu kabul edilmiş oldu. 1952’de Sherman Kent’in kurduğu analiz birimi ile istihbarat çarkı ortaya çıktı ve istihbarat artık bir bilim alanı oldu. Teknoloji alanındaki gelişmeler ise istihbarat teşkillerinin kültürü ve toplama yöntemlerini etkiledi. ABD’nin uzay alanındaki üstünlüğü ve Sovyetlerin 1980’lerde MİG uçaklarının üretene kadar U-2’ler karşı çaresiz kalması, Rusların insan istihbaratı ve elektronik yöntemlere odaklanmasına neden oldu. Ruslar hala dezenformasyon, aldatma ve suikast yöntemlerinde açık ara öndeler. ABD ise uzaydaki üstünlüğünü küresel gözetleme ve dinleme sistemleri (Echelon) ile geliştirdi. Çinlilerin en büyük merakı ise espiyonaj yolu ile teknoloji hırsızlığı idi ve bugün siber yöntemlerle bu konuda oldukça uzman hale geldiler. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve bilgisayarlar ve mobil telefonlar ile birlikte istihbarat ortamı da değişti. Artık eski dostlar birbiri aleyhinde endüstriyel espiyonaj yapmaya başladı. 2001 yılında ağırlık terörle mücadelede istihbarata dönse de ekonomik istihbarat sürekli genişleyen bir endüstri olmaya devam etti. Amerikalılar sosyal medya uygulamalarını yumuşak istihbaratın parçası haline getirdiler, yeni hedef bulma ve “hedefli öldürme sistemi”ni geliştirdiler.
11 Eylül 2001’den beri Batılı istihbarat servisleri büyük bir değişim geçirmekte, yeni güvenlik ortamına adapte olabilmek için teknolojiyi önlerine katarak yarışmaktalar. Dünyada istihbaratın; güvenlik, dış politika, savunma, özel şirketler ve teknoloji ile dansı her gün yeni örnekler ile karşımıza çıkmaktadır. Görüntü ve sinyal istihbaratı için uzayda yapılan yarıştan sonra, ekonomik istihbarat alanındaki rekabet başladı ve sonrasında sosyal medya üzerinden “yumuşak istihbaratı” öne çıktı. Önceleri iş dünyasında daha çok karar verme sistemlerini desteklemek için kullanılan yumuşak istihbarat, istihbarat dünyasında internetin araştırma (bilgi toplama ve analiz) ve operasyonel vasıta olarak kullanılması ile yeni bir çehre edindi. Yapay zekâ, insan hatalarını elimine etmenin yanında, insan kapasitesinin üzerine çıkacak kabiliyetler potansiyelini de temsil ediyor. Dijital teknoloji kullanan pek çok endüstri, yapay zekâ sistemlerini uygulayarak yenilikçi yöntemler peşinde koşuyor. Haberleşmede selüler teknolojisinin sağladığı veri paylaşımındaki artış 5G/6G ile çok daha büyük bir ölçek, aktarım ve hız kapasitesine ulaşıyor. Biyo-teknoloji alanındaki ile insan performansının üstüne çıkmayı hedefliyoruz. Şimdi ise yapay zekânın savunma ve istihbarat alanına uygulanması ile “akıllı savunma” ve “akıllı istihbarat” aşamasına geçiş aşamasındayız. Ukrayna’daki savaş aslında bu anlamda Batı teknolojilerinin test alanı oluyor.
Yakın zamana kadar savaş ortamları kara, deniz, hava, uzay ve siber-uzay olarak sınıflandırılırdı. 2021 yılında NATO, bunlara “bilişsel ortam”ı ekledi. Bu ortam bildiğimiz geleneksel propaganda ve psikolojik operasyonlardan yani belirli fikirleri veya davranışları empoze etmekten başka bir şey, sizin anlamanızı, bilmenizi değiştirmeyi hedefleyen bir mücadele ortamı. Bu süreçte fikirlerimiz, görüşlerimiz, inançlarımız, seçimlerimiz ve davranışlarımız değiştirilmeye çalışılıyor. Aslında mesele hep aynı; -tıpkı bir tiyatro oyuncusu gibi, kendi gerçekliğimizi yaratmak ve izleyenleri bu gerçeklik içinde yaşadığına inandırmak. Artık savaşları kazanmak harita üzerindeki bazı yerleri (fiziksel ortam) ele geçirmekle değil, (bilişsel ortamda) hedefin ideolojik dönüşümü ile sağlanacak. Aranan etki, hedef nüfusun ideolojik dönüşümüdür. Hedef sadece düşman topraklarındaki siviller değil, kendi vatandaşlarımız da etki grubu içindedir. Çünkü insan, savunmanın en zayıf halkasıdır ve bu yüzden, insan sermayesi korunmalı ve yönlendirilmelidir. Ukrayna savaş alanında özellikle Batılıların yapay zekâlı istihbarat sistemleri ile NATO’da yeni bir istihbarat paradigması doğuyor. Akıllı istihbarat sistemleri makine öğrenmesi ile geleceğin savaş alanında kendi çözümlerini üretecekler. Tabii bunun melez savaş, siber savaş, toplum mühendisliği, psikolojik operasyonlar ve dezenformasyon alanında da uygulamaları olacak.
Teknoloji ve İstihbarat
Son 30 yılda istihbarat analizi alanında geleceğe yön verecek üç gelişme trendi yaşandı. Öncelikle kanıta-dayalı yeni bir insan merkezi yaklaşımla, analizciler daha karmaşık ve kalabalık bir veri tabanı içinden istihbarat üretmeye çalıştılar. İkinci olarak makine-merkezli yaklaşımların gelişmesi ile risk değerlendirmeleri yapılmaya başlandı. Üçüncüsü, açık kaynak istihbaratı ve halka açık bilgilerin nitelik ve niceliğindeki devasa artış geleneksel devlet istihbaratının kapasitesini aştı ve devlet dışı istihbarat üreticilerine ihtiyaç arttı. Bugüne kadar istihbarat hakkında ne biliyorsanız, -casuslar, espiyonaj, örtülü operasyonlar, hepsini unutun. Hepsi önümüzdeki on yıl içinde geride kalacak, birkaç kalıntısı dışında tarihe karışacak. Üstelik bu sefer dönüşümün lideri ABD değil, Rusya daha önde, Çin onun gerisinde. Sebebi, bu iki ülkenin otokrat rejimleri ile aslında zaten birer istihbarat devleti olması. İşin sırrı, yeni gelişmekte olan teknolojiler ile bozucu teknolojiler alanında geleceği yakalamak. Bütün bu gelişmeleri dizginlemek ve yönetmek kadar liderlik etmek, inisiyatifi ele geçirmek ve üstünlüğü muhafaza etmek gerekiyor.
20. Yüzyılda yaşanan en büyük teknolojik devrim hiç şüphesiz bilgi teknolojisi alanında olmuştur. Bilgi teknolojisinin başlıca bileşenleri şunlardır;
(1) Bilgi işlem teknolojisi (bilişim teknolojisi); Bilgi işlemde yazılım ve donanım teknolojilerinin kullanımı.
(2) Uydu teknolojisi, uydular aracılığı ile bilgi aktarımı.
(3) Mikro-elektronik teknolojisi; daha hızlı ve hassas işlem birimlerinin geliştirilmesine yönelik teknolojiler.
(4) Telekomünikasyon teknolojisi; iletişim alanında geliştirilmiş yeni teknolojiler (dijital teknoloji, fiber optik teknolojisi, lazer teknolojisi, akıllı terminal, internet, tele işlem, videotex, telekonferans, fax, CD Room ve video-disk).
(5) Esnek otomasyon teknolojileri kapsamında yer alan jenerik teknolojiler; gelişmiş malzeme teknolojileri, biyoteknoloji ve enerji teknolojileri, nükleer enerji, uzay ve havacılık teknolojileri.
Bilgi teknolojilerinin kullanımı ile dost ve düşmanın ne zaman, nerede, ne yaptıkları her seviyede görülebilir hale geldiğinden cephe savaşı tarihe karışmış, savaşlar zamana, mekan ve kullanılan vasıtalar bakımından çok boyutlu hale gelmiştir. Elektromanyetik dalgaların haberleşme yanında radar, sonar, lazer, GPS, INS gibi teknolojiler içinde kullanılması ile keşif ve algılama donanımlarında devrimsel gelişmeler olmuş, güdümlü silahlar (füzeler) ve harp başlıkları ortaya çıkmıştır. Transistor, mikro-elektronik, bilgisayar, film-optik kablolar, süper iletkenler gibi buluşlar elektronik teknolojisinin gelişmesini özellikle uydu haberleşmesi ve görüntü istihbaratına önemli katkılar sağlamıştır. Son 30 yılda gittikçe hızlanan teknolojik gelişmeler dünyayı çok önemli değişimlerin eşiğine getirdi. İlginç olan eskiden teknolojiler, toplumsal hayata nüfuz ederken, diğer teknolojilerle birlikte yaşardı. Ama şimdi teknolojiler hızla gelişirken, öncekiler kullanımdan aynı hızla kalkıyor ve her gün yeni konseptler ve teknikler ortaya çıkıyor. Henüz oldukça başında olduğumuz bu yeni teknoloji devrimi içinde iki teknoloji alanındaki gelişmeler en çok ilgiyi çekiyor; yapay zekâ ve biyoteknoloji.
Bilim ve teknolojinin getirmekte olduğu önemli yenilikler şu şekilde sıralanabilir;
- Uygulamalı meta malzemeler (üç boyutlu kompozit malzemeler),
- Aktif sensörler,
- Yüksek çözünürlüklü optik malzemeler, lensler vb.,
- Nano malzemeler,
- Enerji yoğunluğu artırılmış yakıt ve bataryalar,
- Biyokimya ve biyoloji mühendisliği (beyin-makine ilişkisi vb.),
- Sistemlerin entegrasyonu (küresel üretim, otonom robot sistemler, açık kaynak dizaynı, mikro-nano uydular, yakın uzay kabiliyetleri)
Otonomi uygulamaları yani işin içine insanın gittikçe daha az müdahil olduğu akıllı makinelerin girmesi ile istihbarat çarkı artık yepyeni bir şekil alıyor ve hızlanıyor. İstihbaratçılar için teknolojik gelişmelere ayak uydurmaktan daha zor olan teşkilat yapılarında yapısal ve kültürel değişimleri başarmak olacaktır. Şebekeler arasında hızlı bilgi değişimi, kararların hızla ve operasyonel seviyelerde alınma ihtiyacı hiyerarşide yeni yaklaşımlar gerektirecektir. Bu durum daha akıllı, eğitimli ve istatistik bilen personelin tüm seviyelerde bulunmasını zorunlu kılacaktır. Bilgi ortamının şekillendirilmesi ve yönetimi harekâtın icrasına önemli etki yapacağı için güvenilirlik ve saygınlık yaratacak bir algının oluşturulacağı kültürel özellikler personele kazandırılmalıdır.
Geleceği aşağıdaki yeni teknolojiler şekillendirecektir;
(1) Büyük veri.
(2) Yapay zekâ.
(2) Otonom sistemler.
(4) Uzay.
(5) Hipersonik.
(6) Kuantum teknolojisi.
(7) Biyo-teknoloji.
(8) Gelişmiş malzemeler.
Büyük veri, yapay zekâ, otonom sistemler, uzay ve hipersonik alanında gelişmeler daha çok yıkıcı teknolojiler kapsamında ve belli bir geçmişi olan bu çalışmaların önümüzdeki 5-10 yıl içinde uygulamalarının ortaya çıkması bekleniyor. Kuantum, biyo-teknoloji ve malzeme teknolojilerindeki yeniliklerin ise yıkıcı hale getirilmesinin 10-20 yıl alması öngörülüyor. Söz konusu yıkıcı teknolojiler arasında bir kombinasyon ve etkileşim sağlanması için çalışılıyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde, istihbarat; teknolojik ortamda yıkıcı uygulamalar sağlayacak eyleme dönük entegre yapay zeka, bilgiye odaklı analitik kabiliyetler ve yapay zeka-insan ortaklığı uygulamaları kazanacaktır. Rakiplerimiz karşısında üstünlüğü belirleyen artık yeni teknolojiler ile istihbaratı toplamak, geliştirmek, analiz etmek ve dağıtmak konusundaki yeteneklerimiz oluşturacaktır. Rakiplerimize üstünlük sağlamak için birleşik ve adrese özel bir istihbarat sistemi geliştirmeliyiz.
Teknolojik gelişmeler neticesinde gizlilik kavramı boyut değiştirmiş ve gizli bilgilere nüfuz etmek kolaylaşmıştır. Hızlı reaksiyon gösterebilmek için daha esnek istihbarat kabiliyetlerine ihtiyaç duyulacaktır. Teknolojideki gelişmeler öncelikle hedef tespit imkânlarının gelişimi ile örtülü operasyonların etkinliğine önemli bir katkı sağlayacak; cezalandırma, suikast, sabotaj, arama-kurtarma gibi operasyonlara teknolojinin sağladığı imkânlar ile daha sık başvurulacaktır. GPS veya bunun devamı olan uydu yönlendirme aletleri ve uydu iletişimi birçok ülke tarafından bağımsız kullanılmaya başlanacaktır.
Teknolojik üstünlük; istihbaratta yenilikçi toplama, işlem, kullanım, dağıtım, geniş bir alandaki yoğun verinin ve bilgi ürünlerinin füzyonu ile karar verme ve bilgi avantajı potansiyeli yaratacaktır. Bu alandaki başarı, taktik, operasyonel ve stratejik ortamda daha arınmış ve geniş anlama, hareket tarzları sağlayacaktır.
Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarlardan farklı olarak hızlı hesaplama yapmak için foton parçaları kullanıyor. Klasik bilgisayarlar ikili sistemde (0,1) iken, kuantum aynı anda 0 veya 1 diye tanımlıyor. Bu işlem hızı şifreli veriyi hackleme imkânı da sağlıyor. Modern bankacılığın kullandığı şifreleme 600’den fazla rakam içerir. Süper bilgisayarlardaki kuantum teknolojisi, kısa sürede tüm olasılıkları hesaplayarak şifreyi kırabilir. Ya da bir devletin saklanan tüm bilgileri ele geçirilebilir. Örneğin Çin, 2016 yılında F-35’ler ile ilgili çok gizli bilgileri çaldılar. Şimdi Beş Göz ve NGA, kuantum teknolojisi için yeni platformlar üzerinde çalışıyorlar.
Çin, 2004 yılından beri kuantum hesaplama araştırmalarına yatırım yapıyor. 2017 yılında Hefei şehrinde 11 milyar dolara mal olan kuantum laboratuarı kurdu. Çin’in kuantum teknolojisine yatırımları ABD’den 30 kat daha fazla ve özellikle kuantum hackleme konusuna odaklanıyorlar. ABD ise veri ve güvenliğine karşı artan bir tehdit olarak gördüğü Çin gayretlerine karşı gözünü ülkenin en eski istihbarat ortaklığına yani Beş Göz’e çevirdi. Beş Göz daha önce telsiz yayınları, uydular ve son olarak internetin zayıf taraflarını kullanmak için çalışmıştı. Artık yeni gelişme hedefi kuantum hesaplaması.
Büyük veri ve siber istihbarat
Bilişim teknolojilerinde yaşanan büyük atılımlar, tarihte hiç görülmemiş ölçekteki bir veri akışının ortaya çıkmasına neden olmuş, bu durum gerek bu verilerin saklanması gerekse işlenerek bilgiye dönüştürülmesi alanlarında sürekli artan bir talep yaratmıştır. Bu talebi karşılamak için yapılan yatırımlar sayesinde, elektronik aygıtların hem hafıza kapasitesi hem de mikroişlemci gücü, her geçen yıl büyük bir süratle artmaktadır. Ancak, iletişim kanallarında akan verilerin artış hızı o kadar büyüktür ki bunlarla tam olarak başa çıkmak, bugünün en gelişmiş süper-bilgisayar ağları için bile mümkün değildir. Yaygın şekilde kullanılan bilgisayarlar, cep telefonları, kameralar, mikrofonlar, uydular, radyo frekansı ile tanımlama (RFID) okuyucuları, kablosuz sensör ağları gibi, sayı, çeşit ve kapasiteleri giderek artan elektronik aygıtlar tarafından üretilen verilerin birikimiyle oluşan devasa veri setlerine “büyük veri” denmektedir.
Büyük veriyi oluşturan unsurlar o kadar karmaşıktır ki bunlar arasında örüntüler tespit ederek analiz yapıp anlamlı bilgiler elde etmekte, “makine öğrenmesi” olgusundan yararlanmak gerekmektedir. Deneme yanılma algoritmaları ile büyük veriyi inceleyen makineler, herhangi bir örüntü tespit ettiklerinde bunu kullanıcılarına bildirmekte, sonrasında bu örüntülerin anlamlandırılması için kuramlar üretilmektedir. Bu süreç, yaygın kullanımda “veri madenciliği” olarak adlandırılmaktadır, fakat “veri tabanlarında bilgi madenciliği” daha isabetli bir tanımdır.
Bu karakteristiklere sahip olan büyük veri, şehircilik, tıp, genetik, finans, sosyoloji, meteoroloji gibi birçok alanda büyük mesafeler kat edilmesini sağlayacak potansiyeli barındırmaktadır. Fakat büyük veri konusuna en yoğun ilgiyi gösteren ve bu alanda hiçbir harcamadan kaçınmayan kurumların başında, başta ABD olmak üzere, büyük devletlerin istihbarat teşkilatları gelmektedir. Büyük veri çalışmalarında geri kalan ülkelerin, küresel güç hiyerarşisindeki konumları bakımından giderek daha belirleyici olacak bilgi savaşının kazananları arasında yer almaları mümkün olmayacaktır.
Büyük veri (big data) çağında bu kadar çok bilginin işlenmeden önce nasıl toplanacağı, taşınacağı, depolanacağı ve organize edileceği en önemli istihbarat sorunlarından biridir. İlk bulunan çare önceliklendirme ve otomasyon oldu. İstihbarat servisleri, Wiki ve Chat gibi sosyal şebeke sistemleri kurarak analizcilerin kendi aralarında kullanmalarını sağladılar.
Siber alanda farkında olmadığımız bilgi kaynakları arasında Karanlık Web ve Derin Web bulunmaktadır. Karanlık web, elektronik bilginin büyük çoğunluğunu oluşturur, dünyadaki web içeriğinin %96-97’sine tekabül etmektedir. Google ve Bing gibi arama motorları bizi ancak dünyadaki %3-4 web bilgi sitesi içinde dolaştırır. Karanlık web, kriminal işlerin web’i olarak da tanımlanmaktadır. Derin web, devasa miktarda yapılandırılmamış bilgidir ve bu veriler genellikle aranmaz ama sadece doğru arama motorları kullanılırsa bu sitelere nüfuz edilebilir. Derin web içeriğinde bilgi bankaları, depolanmış tablolar, stok aktarmalar, uçuş detayları, metin halinde olmayan (multimedya, görüntüler) metinler bulunabilir. Yüzeye göre 1000-1500 kat fazla bilgi bulunduran Derin Web değerli bir istihbarat kaynağıdır. Yüzey web, 19-21 terabyte bilgiye sahip iken derin Web 7-8 bin terabyte bilgi içerir.
Karanlık Web, Derin Web ile karıştırılmamalıdır. Derin web, çok büyük miktarda yapılandırılmamış bilgiden oluşur, web’de aranabilir ama yapılandırılmadığı için çoğu arama motorları onu depolandığı yerde aramaz. Karanlık Web ise kısmen amacını kaybetmiş, farklı kullanımı nedeni ile irtibatlanılmayan yerlerdir. Web’in ortaya çıkışından sonra on yıllar içinde, çok fazla miktarda bilgi yaratıldı ama bu bilgilerin büyük kısmına nadiren bakılmakta ya da kullanılmaktadır. Bazı sitelerde ise büyük miktarda bilgi kasıtlı olarak saklanmakta veya muhafaza edilmektedir. Web’in ulaşılamayan bazı bölümleri suç maksatlı olarak hacker’lar tarafından kullanılmaktadır. Karanlık web’in ayaklanmacılar ve teröristler tarafından son yıllarda yaygın olarak kullanılması ve bu tür kullanımın son derece iyi eğitim gerektirmesi, bu faaliyetlerin arkasında da devletlerin veya istihbarat servislerinin olduğu kanaatini güçlendirmektedir.
Yeni teknolojiler ve istihbarat kabiliyetleri..
Büyük Data (Veri). İstihbarat, her şeyden önce devasa büyüklükte bilginin yönetimini (Büyük Data), yoğun sivil nüfusun yaşadığı yerlerde dost ve düşman tanımlamasını, herhangi bir çatışma öncesi bölgedeki şehirler hakkında yönetim yapısı ve liderleri dâhil şehir bilgi bankasını, istihbarat-gözetleme ve keşif vasıtalarının daha esnek ve sıkı bir şekilde kullanımını gerektirir. Yapay zekâ ile dev bilgi yığını içinden en doğru istihbaratı süratle süzebilirsiniz. Halen CIA bu konuda 135 pilot proje üzerinde çalışıyor. Yapılan testler içinde insan analizi, sosyal medyada trol kullanımı, sosyal gerilimleri kullanmak gibi arayışlar var. ABD jeo-uzaysal istihbaratı NGA’nın direktörü Robert Cardillo ise uydulardan gelen görüntüleri analiz etmek için 8 milyon görüntü analizcisine ihtiyaç olduğunu, tek çözümün yapay zekâ ile çalışan otomasyon sistemleri olabileceğini buna rağmen işlerin %25’inin insan eli ile yapılması gerektiğini söyledi.
İstihbarat, Gözetleme ve Keşif (ISR). Gelişmiş sensörlerin yaygınlaşması ve artan otonom sistemler kullanımı artan bir şekilde fiziksel ve sanal operasyonel ortamlarda tespit, sınıflandırma, tanıma, kimliklendirme ve tehditlere angaje olmayı kolaylaştıracaktır. Uyarmalı katı güç kaynakları ve optimize dalga şekilleri eş zamanlı olarak hava hedeflerini arama ve izleme, daha hızlı ve doğru ISR, çoklu istihbarat kaynağı analizini destekleyecektir. Pasif radarlar elektronik karşı tedbirlere sistemlerin hassasiyetini azaltacak ve görünmez hedeflerin tespit kabiliyetini artıracaktır. Sensörlerde gelişmiş işlem kabiliyeti, daha düşük band genişliği, daha hızlı sensör-silah zamanlaması ve daha güvenilir veri aktarımı ihtiyacı doğuracaktır. Aletlerin kabiliyetleri sosyal medya, video, ses, metin, GPS, tespit ve diğer özellikleri ile ISR kabiliyetlerinde dönüşüm sağlayacaktır. Sosyal şebeke algılamasının geleneksel sensör-veri füzyonuna dahil edilmesi, çoklu içerik süzme ve özetleme; vaka tanımlama için veri füzyonu; vaka izleme; sosyal dinamiklerin analizi ve anomali tespiti sağlayacaktır.
Durum farkındalığı. İstihbaratın toplanması ve birleştirilmesinde insan sermayesi yanında geleneksel olan ve olmayan (yabancı, ticari, açık kaynak, sosyal medya vb.) kaynaklar kullanılarak, en erken safhadan itibaren düşmanın etkileme faaliyetleri izlenmelidir. Görev alanlarının gelişmiş haritalandırılması, operasyonel planlama ve artan durum farkındalığını destekleyecektir. Artan durum farkındalığı gelişmiş yaşam kalıpları, insan alanları ve anomali tespitini içerecektir. Bu farkındalık, düşük güçle çalışan görüntü kabiliyetleri, iç içe geçmiş analitik vasıtalar (yapay zekâ vb.) ile artan bilgi akışı sayesinde oluşacaktır. Sosyal medya verisi de artan bir şekilde doğru çevre bilgisi üretmek için kullanılacaktır. İnternet içeriğinde süzülen derin öğrenme, çoklu metin belgelerinden çıkarılan içeriğin sosyal davranışlara uygulanması ile güvenlikle ilgili bilgi tanımlama potansiyeli oluşturacaktır. Sosyal medya verisinin geleneksel sensör verisine füzyonu ile daha canlı ve doğru insan bölgesi haritalama ve ortak operasyonel harita çıkarma imkânı sağlanacaktır.
Durum farkındalığı aşağıdaki yeniliklerle geliştirilecektir;
- Düşük güçle çalışan çok çeşitli sensörler (EO/IR, radar, magnetikler vb.) kullanan geniş bir ortamda dağılmış, sürekli, alçak-izlenebilir araçlar/gözcüler vasıtası ile gelişmiş ISR.
- Uzay, siber ve şehir gibi gelişen operasyon ortamlarında artan kullanım.
- Şehir ortamlarında askerler tarafından elde taşınan mikro-İHA’ların yaygınlaşması.
- ISR için halen kullanılmakta olan farklı büyüklük ve derecelerde İHA’ların potansiyel hedeflerin yakınında daha uzun süre kalabilmesi.
- Yıllar sürecek operasyonlarda gözetleme için uzun süre dayanıklı insansız araçlar.
- Siber unsurların sanal ortamlarda durum farkındalığı artırması, tehditlerin ve hassasiyetlerin tespitine yardım etmesi.
Yapay zekâ ve istihbarat. Yapay zekâ; yoğun bir şekilde veri ve istihbaratı toplama, değerlendirme, analiz ve dağıtma işinde kullanılabilir. Çağdaş yapay zekâ;
- Bilgi toplama ve analiz,
- Yüz, konuşma ve el yazısı tanıma,
- Düşünce analizi,
- Yürüyüş tanıma ve
- Davranış analizi yeteneklerine sahiptir.
Gözetleme ile birlikte, yapay zekâ, daha fazla anlam çıkarma ve istihbaratı kullanma işlevini de sahiptir. Yapay zekâ, özellikle veri yığınındaki trendleri tanımlamakta iyidir. Bu yönde, yakın gerçek-zamanlı istihbarat analizi için büyük bilgi yığınları arasında ayıklama yapmakta kullanılır.
CIA tarafından yapay zekânın; insan analizine yardım etmek için video halinde otomatik nesne işaretlemesi, sosyal medyada yararlı bilgi toplamak için trol faaliyetleri, sosyal istikrarsızlıklarda dâhil geleceğin senaryolarını öngörmek gibi 135 pilot proje ve deney üzerinde çalışılmaktadır.
ABD’nin ticari uydu görüntülerini yorumlamak için NGA’da önümüzdeki yıllarda sekiz milyon kadar görüntü analizcisi istihdam edeceği açıklanmıştır. Bu görevlerin %75’inin insan analizi ile yerine getirilebileceği, ancak %25’inin çok zor görevler olduğu öngörülmektedir. ABD Savunma Bakanlığı da veri ve istihbaratın daha iyi kullanımı için yapay zekâ projeleri üzerinde çalışmaktadır. 2017 yılında başlatılan Maven Projesi ile Algoritmik Savaş İşlev Timi oluşturulmuş ve Google ile birlikte drone’lar dâhil yapılan gözetlemelerin otonom analizini sağlayacak yazılımlar üzerinde çalışılmaktadır.
İstihbarat Çarkının Hızlanmasında Otonomi. Her başarılı askeri plan ve operasyon istihbarata dayalıdır. Veri yığını içinde istihbarat analizcilerinden hızla ve doğru bir şekilde işlem ve analiz yaparak ortaya en kullanışlı istihbarat ürünlerini koyması beklenir.
Otonomi henüz olgunlaşmayı bekleyen bir teknoloji olarak, istihbarat alanındaki kullanım potansiyeli henüz yeni yöntemlere açıktır. Ancak, otonomiden beklenen en büyük yardım istihbarat çarkının desteklenmesi ve hızlanması, her safha ve süreçte daha fazla rol edinmesidir. Bu kapsamda;
- Toplama ve işlem sürecinde; çoklu kaynaklardan gelen veri füzyonu esnasında aldatmayı azaltmak için her kaynaktaki verini karşılıklı kontrol edilmesi,
- Anomali tespiti/trend tanımlama ve istihbarat ürününe gizlik derecesi de verme de dahil veri işleme,
- Dağıtım safhasında verinin paylaşımı ve füzyonunda otonomi yardımı.
- İstihbarat sürecinde nerede insan nerede makinenin sürece katılacağının belirlenmesi.
- Yeni istihbarat otonomi konseptleri hazırlayarak döngünün farklı seviyelerinde potansiyel otonomi kullanımını öngörmek.
Yapılacak çalışmalar otonom sistemleri yapay zekâ çalışmaları ile de bir araya getirerek, insan-makine ara yüzü, bilgi akışı, otonomi mimarisi gibi süreçlerle koordinasyonu sağlamalıdır.
Otonom Sistemler. Geleceğin kuvvetlerinde daha fazla robotik unsurlar olacak ve bunlar ortamda daha çok ISR faaliyetlerinde kullanılacaktır. Bu sistemler, başlangıçta kullanıcıların veri süzmesi için basit mantık yetenekleri kullanacak, bazı görevler otomatik hale gelecek ve gittikçe daha kritik işlere odaklanacaktır. Robotik sistemlere mobil hesaplamanın entegre edilmesi, yakın gerçek-zamanlı operasyonel resim içinde planlanan görevlerine katkı sağlayacaktır. Yapay zekâlı robotlar, eşyaların internetini kullanan bilgisayar görüşü ile hedef tanımlama ve sınıflandırma işlerinde kullanılacaktır. Bu robotlar, anomali tespiti ile sınır güvenliğine yardımcı olabilir, radarlar ve sensörlere irtibatlanarak terörist faaliyetlerini izleyebilir.
21. yüzyıl “akıl çağı” olacak. Her şeyin (silah, araba, şehir, ziraat) akıllısı olacak. Yapay zekâ, makineyi akıllı yapıyor. Bir an önce bilimsel istihbarat anlayışı ile yapay zekâ kullanan sistemlere geçilmelidir. Bu anlamda, “Büyük veri” toplama hazırlıklarına başlamak kadar kendi verilerimizi de korumak ta önemlidir. Hazırlanacak yapay zekâlı sistemler, tanıma, teşhis, tespit ve hedefleme istihbaratı sağlamalıdır. Silah, araç ve sistemlerin yapay zekâlı hale (otonom, tam otonom) getirilmesi için NATO’da yapılan çalışmalardan istifade edilmelidir. Derin sahtelikler, dezenformasyon çalışmaları her savaş senaryosu için önceden yapılmalıdır. Savaş alanında her sivil ve askerin aynı zamanda bir toplama vasıtası olacağı teknolojiye dayalı bir sistem kurulmalıdır. Ayrıca, Ukrayna Savaşı’nda örneği görülen ve Suriye’de bir modelini tecrübe ettiğimiz Batılı ülkelerin gizli operatörleri, yabancı savaşçılar, masa başı avcıları, twitter ve akıllı telefonun kullanıldığı stratejik ve taktik “hedefleme istihbaratı”na karşı bozucu modeller geliştirilmelidir.
Makalenin devamı ve geniş versiyonu için; https://www.academia.edu/125730550/Teknoloji_ve_İstihbarat