Başbakan Binali Yıldırımın 7 Kasımda ABDye uçmasına az bir süre kalmasına rağmen, ne AKP Hükümetinden ne de ABD Yönetiminden yapılmış resmi bir açıklama yok.
Başbakan kendini mi davet ettirdi, yoksa ABD Yönetiminden resmi bir davet aldığı için mi Washingtona geliyor sorusunun cevabı netleşiyor.
İki Yönetim hala sessizliğini koruyor ama ziyaretin ABD Yönetimi tarafından yapılan bir davet değil, Başbakan Yıldırımın kendini zorunlu davet ettirme ziyareti olduğu anlaşılıyor.
Edindiğim bilgiler, Amerikalıların Başbakan Yıldırımın Washingtona gelme isteğine gönülsüz evet dediğini gösteriyor.
Şöyle ki;
Binali Yıldırım, ilk durağı Washingtonda 24 saatten az kalacak ve Başkan Yardımcısı Mike Pencele görüşecek.
Pencein 8 Kasım günü Yıldırıma 30 dakikalık bir görüşme süresi ayırdığı bildiriliyor.
İki ülke arasında saatlerce konuşulacak birçok konu varken, görüşmenin bir saate sığdırılması bile çok az. Adeta komşuya sabah kahvesine gitmek gibi bir şey.
Devletlerarası ziyaret çeşitlerinin hiç birine uymayan, rahatsız edici bir protokol uygulaması söz konusu.
Amerikan protokolü, en azından konuk Başbakana yemekli bir toplantı düzenleyebilirdi.
Başbakan Yıldırımın Washingtonda iki ziyaret daha yapacağı bildiriliyor.
Buna göre, Washington yakınlarında geçen yıl Erdoğan tarafından açılan 100 milyon dolara mal olan cami ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından bir apartman dairesinde Türk öğrencilere İngilizce kurs veren dersaneyi ziyaret edecek.
Aysbergin görünen kısmı bu.
Binali Yıldırımın Washingtonda alabileceği bir şey olmadığını tahmin etmek zor değil.
Başbakanla birlikte gelecek heyette yer alacak Bakan ve öteki isimler de belli değil.
Yıldırımın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrakı getireceği söyleniyor.
Başbakan Yıldırım New Yorkta 3 dolu gün kalacak.
Ziyaretin asıl amacını tahmin etmek zor değil.
Amaç, büyük duruşma günü 27 Kasımdan önce itirafçı olacağı söylenen Rıza Sarraf ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atillanın konuşmasını önlemek.
Konuşurlarsa ne olur?
Neler olmaz ki?
AKP ve ekonomi yerle bir olur!
Bir soru daha.
New Yorkta Sarraf ve Atillayla acaba hangi Bakanlar görüşecek?
Bu arada bir okuyucu da Bu süpürmeyin kullanın ziyareti olabilir mi? diye soruyor.