Trump Yönetimi iktidara gelince Saray Danışmanları ve Binali Hükümeti umutlandı.
Başkan Obamayla kopan ilişkiler yeniden işlerlik kazanacak, Herşey çok iyi olacak diye bir beklenti içine girildi.
Örtülü Ödenek örtüsü kaldırıldı, halktan dolar bozdurması istenirken, ABDye dolar yağmaya başladı.
Trump Yönetimine yakın lobi şirketleri kiralandı, Başkan Trumpın yakınındaki isimlere rüşvet verilmeye başlandı.
Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABDyi komşu kapısı yaptı.
Fethullah Gülen nam-ı diğer Fetöyü alıp referanduma önde girmenin hesapları yapıldı.
Rıza Sarrafı da kurtardık mı, tadına doyum olmaz dendi, önce Trumpa yakın eski New York Belediye Başkanı Giulianinin danışmanlık yaptığı hukuk firması kiralandı, sonra Giulianiyle Sarrafın avukatı olması için anlaşma yapıldı.
Giuliani, Türkiyeye gitti, Cumhurbaşkanı Erdoğanla görüştü.
Buarada Ankaradaki hesap New Yorka uymadı, FETÖyü tutuklatıp Rızayı kurtarayım derken Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla paçayı kaptırdı.
New York Havaalanında (JFK) tutuklandı.
Sarrafla aynı hapishaneye kondu.
Trump Başkan seçildiğinden bu yana dördüncü ayını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne kadar sadece Trumpla bir kez telefonla görüştü. (Başkanlığını kutlama telefonu)
Erdoğanın Beyaz Saraydan bir davet beklentisi olduğu sır değil. Sarayın yönlendirmesiyle randevu için birden fazla girişimde bulunulduğu konuşuluyor.
Bölgede bu kadar gelişme olurken Trumpla Erdoğan arasında bir kez telefon görüşmesi yapılması ilişkiler açısından bir fikir veriyor.
Türkiyeyle doğrudan ilgili Amerikalı bir yetkiliye sordum.
Henüz ufukta bir randevu görünmüyor.
Fethullah Gülenın durumu ne olacak? iade edilmesi sözkonusu mu? Tutuklu yargılanabilir mi? Kaçabilir mi, kaçırılabilir mi? gibi bir çok soruyu arka arkaya sıraladım.
Daha önceki cevapların dışında değişen bir şey yok. Türkiyeden gönderilen FETÖ kolileri sayısı (bu kez İngilizceye de çevriliyormuş) yüzü aşmış ama cevap aynı: Yargı karar verecek.
Fethullah Gülenin kendi özel korumaları var ama Pensilvanyada kaldığı çifliği Amerikan polisi de koruyor. Daha önce koruma yoktu. (Tabiki CIA yada FBI filan değil. Eyalet polisi)
YPG-PYD konusunda da Trumpla Erdoğanın görüşleri tamamen ters.
ABD füzeleri yanı başımızdan Suriyeye gönderilirken Trump bazı liderleri telefonla haberdar ederken, Erdoğanı aradı mı? Hayır.
ABDden son Hayır da şöyle:
Oy verme işlemi sona erdi.
100 bin seçmenden kaçı oy kullandı bilemiyorum.
Ama yüzde 75 Hayır çıkar. (tahmin)
">