CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, son günlerde AKP Genel Başkanı Erdoğanın hedefinde.
Yılmazın Özgür Suriye Ordusu adlı (ÖSO) Esad muhalifi güçle ilgili yaptığı değerlendirme, Erdoğanı adeta çıldırttı.
Erdoğanın ulanla başlayan cümlesi, ahlaksız, terbiyesiz gibi hakaret dolu sözleri Cumhurbaşkanı makamına yakışmadı.
Öztürk Yılmaz da haklı olarak altında kalmadı, cevap verdi.
Durumdan vazife çıkaran yandaş basın ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ileri gidip saldırıya devam etti.
Hiçbir bakan, büyükelçilik yapmış bir Dışişleri mensubunu zavallı diye aşağılayamaz.
Öztürk Yılmaz, sadece CHPnin değil, Türkiyenin dış politika yüzü ve sesi.
Türkiye dışında en az Çavuşoğlu kadar tanınıyor ve saygı görüyor.
Washingtona yaptığı ziyaretlerin tümünü gazeteci olarak yakından izledim.
Kısa bir süre önce, Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Kongrede Kıbrıs, YPG-PYD ve Kudüs konusunda temaslar yaptı.
Beyaz Sarayda Fion Hill, (Avrupa ve Rusya İşlerinde iki nolu isim) , Molly Montgomery, (özel danışman) , Alton Buland, (Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs sorumlusu), Mark Libby, (Dışişleri Bakanlığı Güney Avrupa Direktörü), Temsilciler Meclisi ve Senatodan Dışilişkiler ve Silahlı Hizmetler Komitesine üye Cumhuriyetçi ve Demokrat Partiden 5 üyeyle görüştü, CHPnin Milli politikalarını anlattı.
Belli ki, AKP Hükümeti, Öztürk Yılmazın ABDli muhataplarına söylediklerinden bi-haber.
YGP ve PYDye gönderilen silahlar, Kudüste Trumpın yaptığı açıklamaya sert tepki ve Kıbrıs konusunda söylediklerini merak etmemişler.
CHPli Yılmazın Ortadoğuyla ilgili anlattıklarının ders niteliğinde olduğunu muhatapları söylüyor.
Musul ve Kerkükteki Türklerle ilgili düşünce kuruluşlarında yaptığı konuşmaların referans niteliğinde olduğunu izleyenler söylüyor.
AKPnin ABDdeki politikasını da izliyorum. Artık vize alırken bile zorlanıyorlar.
AKP Dışişleri Bakanı Çavuşoğlunun CHPli Büyükelçi Yılmazdan diplomaside öğreneceği çok şey var.
Çavuşoğlunun Yılmaza kızgınlığı yeni değil.
Bakanlığı döneminde çalışmadığı Yılmaza kızgınlığının perde arkasında acaba bir kıskançlık yatıyor olabilir mi?
Bilemiyoruz.
Son olarak bir haber vereyim.
Türkiye Afrin Harekatını başlattığından bir gün sonra (ÖSO) içindeki grup liderlerinden oluşan bir heyet, Washingtonda Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Kongre üyeleriyle temaslarda bulundu.
Saad Fahd Al-Shweish, Osama Abu Zaid, Khalid Aba, Mustafa Sejari ve bazı üyelerden oluşan ÖSO heyeti, Washingtonda bir hafta kaldı.
AKP Hükümeti, ABDyle aynı çıkarları paylaştığını söyleyen bu isimleri tanıyor mu?
Ya da Washingtonda kapalı kapılar ardında ne konuşulduğunu merak ediyor mu?