AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın bir dönem ekonomi ve Hazine'yi emanet ettiği Mehmet Şimşek Türkiye'yi terk etmeye hazırlanıyor.
Koltuğu Berat Albayrak'a kaptıran Şimşek'in uluslararası finans şirketleriyle iş görüşmesi yaptığı bildiriliyor.
Son aylarda Erdoğan'ın kamuoyu önünde ekonomi politikalarını sert biçimde eleştirdiği Şimşek istifa noktasına kadar getirildi.
AKP'den milletvekili listesine de konulmayan Hazineden sorumlu Şimşek'in tecrübesiz damat Albayrak'a Hazine'yi devrettikten sonra daha önce çalıştığı İngiltere ve ABD'deki finans şirketleriyle temas yaptığı konuşuluyor.
AKP'ye gelmeden önce Londra'da yedi yıl Merrill Lynch şirketinde baş ekonomist ve stratejist olarak çalışan Şimşek, 1993-97 yıllarında Ankara'da ABD Büyükelçiliği'nde çalıştı.
Ali Babacan'dan sonra Mehmet Şimşek'le de bir dönem kapandı ve damat Albayrak'la yeni bir dönem başladı.
Maliye ve Hazine'den sorumlu Albayrak'a verilen dış ve iç tepkiler son derece olumsuz.
Time Dergisi'nde yer alan ekonomist Fadi Hakura imzalı bir Türkiye analizinde, 'Türkiye'nin koşar adımlarla ekonomik çöküşe gittiği' öne sürülüyor.
Londra'da Chatham House’da Türkiye projesini yöneten Hakura, Türkiye için kötü bir ekonomik tablo çiziyor, dış borçlarını ödeyemez hale gelme olasılığına dikkat çekiyor.
İngiliz Financial Times Gazetesi de yatırımcıların, Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanı olmasını iyi karşılamayacağı yorumunu yaptı.
New York Times Gazetesi ise, Albayrak'ın Maliye Bakanı olarak atanmasının finans marketlerini tedirgin ettiğini ve tek bir siyasinin elinde çok fazla güç toplanmasına yönelik endişeleri artırdığını yazdı.
İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav da IMF'li ( Uuslararası Para Fonu) günlerin başlayabileceği uyarısında bulunuyor.
Ekonominin dümeninde olan deneyimsiz Berat Albayrak uyarıları ne kadar dikkate alacak göreceğiz.
Şüphesiz IMF Washington’da teyakkuzda Albayrak’ı bekliyordur.
IMF'yle ilişkiler her zaman fırtınalı olmuştur. Önce 'niyet mektubu' ister, 'her şeyi şöyle yapacaksın, böyle harcayacaksın' diye bir bir yazdırır, sonra 'stand-by ' anlaşması yapar. Vergi kaçağına kadar kontrol eder.
Öyle örtülü ödenekten falan bol keseden harcama yapılmasına izin vermez. Sık sık kapıyı çalar , denetler, talimat verir ' yine geleceğim' der gider.
Öyle ' Ey, mey' gibi afra-tafrayı da kaldırmaz.
İsterseniz Türkiye’de görev süresini tamamlayan IMF temsilcisi Srikant Seshadri henüz Ankara’dan ayrılmadıysa ‘Türk ekonomisinin durumunu’ ve kapısının çalınması halinde ne yapılması gerektiğini sorun.