İki yıldır televizyon dizisi gibi izlenen Rıza Sarraf mahkemesi, önümüzdeki Nisan ayından itibaren yeni bir iddianameyle izleyicinin karşısına çıkacak.
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi, Sarraf ve Hakan Atillaya verilecek ceza için geri sayıyor.
İtirafçı olan Sarrafın nerede tutulduğu belli değil. Muhtemelen bundan sonraki yaşantısını, cezasını çektikten sonra kimlik ve yüz değişimiyle bilinmeyen bir yerde (ABD içinde) sürdürecek.
Atillanın New York, Manhattandaki Metropolitan Correctional Center hapishanesinde tutukluluğu devam ediyor.
Beş suçtan; İrana yönelik yaptırımları delmek, ABDyi aldatma suçuna iştirak, ABD bankalarını dolandırmak ve dolandırmaya iştirak etmekten suçlu bulunmuştu. Kara para aklamak suçlamasında beraat etti.
Toplam 130 seneyle yargılandı.
Karar günü 11 Nisan. Atilla bu tarihe kadar cezasını hafifletmek için yeni belge ya da ifade verebilir.
Cezaları duruşma hakimi Richard Berman açıklayacak.
Hemen belirteyim, dava cezalardan sonra kapanmayacak.
Hukukçular, yeni bir iddianamenin yolda olduğu görüşünde birleşiyor.
Sarrafın tanık olarak mahkemedeki ifadelerin dışında itiraflarda bulunduğu ve birçok önemli ismi kapsadığı belirtiliyor.
Başkan Trump tarafından görevden alınan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Bret Bharara tarafından hazırlanan ilk iddianamede, eski Bakan Zafer Çağlayan dışında eski Bakanlar Muammer Güler ile Eğemen Bağış ve aile bireyleri ile Erdoğanın aile bireylerinin yer aldığı vakıflara yapılan bağışlar ve Sarrafla ilişkiler yer alıyor.
Geçtiğimiz günlerde dava kayıtlarına gizlilik kararı olan yeni bir dosyanın eklendiği bildirildi.
Gizlilik kararı henüz kaldırılmadı. Dosyanın yeni bir iddianame olup olmadığı bilinmiyor.
New Yorkta bunlar olurken, Washingtonda da ABD Hazine Bakanlığı, bankalara keseceği cezaları tespit ediyor.
Gözlemciler Halkbanka verilecek cezaya kesin gözüyle bakıyor, ancak başka bankalar olup olmadığı bilinmiyor.
Buarada Washingtonda siyasi gözlemciler, ABD Dışişleri Bakanı Tillersonın Ankarada Cumhurbaşkanı Erdoğanla Dışişleri Bakanı Çavuşoğlunun taraflara tercümanlık yaptığı kayıtdışı olduğu söylenen yaklaşık üçbuçuk saatlik saray görüşmesini konuşuyor.
Protokol dışı olarak nitelenen görüşmede; Erdoğanın 2019 seçimlerine ilişkin siyasi mesajlar ilettiği öne sürülüyor.
Bir kaynak. Erdoğan açıkça söylenmesi gereken konuları zaten saklamıyor, sürekli söylüyor dedi.
Aynı çevreler, Külliye Sözcüsü İbrahim Kalının İstanbulda Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMasterla yaptığı görüşmenin de protokol dışı olduğuna değiniyor.
Bu görüşmelerde gerçekten neler konuşuldu dersiniz?