Sinirlioğlu ve  Dış Politika

Yılmaz Polat

Seçim Hükümetinin Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu bakanlık görevinde sona yaklaşıyor.

Başbakan Davutoğlu Sinirlioğlunu büyük olasılıkla meclis dışından yeni kabinesine almayacak ve Sinirlioğlu bakanlıktaki müsteşarlık görevine dönecek.

Sinirlioğlu Numan Menemencioğlundan sonra (1929-1943) Cumhuriyet tarihinde en uzun süre (2009-halen görevde) müsteşarlık yapan dışişleri mensubu ünvanını taşıyor.

Müsteşarlık ve  bakan olarak seçilmesi şüphesiz AKP Hükümetlerinin dış politikasıyla tam uyum içinde olduğunu gösteriyor.

Sinirlioğlunu tanıyanlar huyunun soyadı gibi olmadığını söyler.

Ne düşündüğünün ip uçlarını bile vermeyen bir yüz ifadesi var.

Buda en azından sakin biri olduğunu gösteriyor.

Dışişleri Bakanlığının kara kutusu gibi bir ünvana da sahip.

Gerçi bu ünvan çoğu zaman istihbaratçılara verilir ama diplomatlarda özellikle bu dönemde istihbaratçı gibi çalıştığına göre, karakutu tarifine uyuyor.

****

Sinirlioğlu , AKP Hükümetinin yürüttüğü gizli diplomasiye ayak uydurdu.

İsrailde büyükelçilik yaptı, zaman zaman AKP Hükümetiyle İsrail arasında köprü vazifesi gördü.

Netanyahunun özel temsilcisi Yosed Chiechanoverla Cenevrede yaptığı gizli görüşme çok tartışıldı.

Sessizce Kıbrıs görüşmelerini yürüttü.

Washingtona çok önemli ziyaretler yaptı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Dairesinden Pentagonda Suriye ve Irak konusunda önemli temasları oldu.

Washington ziyaretlerinin çoğunda basına görünmemeyi tercih etti. Başarılı da oldu sayılır.

Sinirlioğlu, ismi en fazla basında yer alan müsteşarlardan biri oldu ama basının önüne fazla çıkıp uygulanan politikaların tartışmasına hemen hiç girmedi.

Ahmet Davutoğluyla herhanği bir sürtüşmesi de basına yansımadı.

***

Sinirlioğlu hakkında Amerikalı muhataplarından olumsuz bir şey duymadım.

Hatta kişiliğyle ilgili güzel sözlerde işittim.

Ancak bu dış politikanın iyi yürütüldüğü , Washingtonda kabul gördüğü anlamına gelmez.

AKP Hükümetiyle ABD Yönetimi arasında Ortadoğu politikasında hem ortak başarısızlık hem de derin görüş ayrılıkları oldu.

Son olarak  ABD Büyükelçisi John Bassla  Ankarada  imzaladığı eğit-donat anlaşması hoş bir anı olarak kağıt üzerinde kaldı.

Sinirlioğlu bürokrat olarak AKP politikalarını iyi bir biçimde uygulamış olabilir ama sadece Suriyeli mültecilerin durumu  ortadayken bile  dış politikaya damga vuracak bir başarıdan  söz edilemez.

Sinirlioğlu bakanlıktan sonra müsteşarlığa döner mi?

Veya Washingtona Büyükelçi olarak atanır mı?

Yaşı 59.

Bakanlıkta kalıp kalmayacağına şüphesiz kendi karar verecek, ancak Ahmet Davutoğlu önümüzdeki dönemde de Sinirlioğlunu kolay kolay bırakmak istemeyecektir.