Sırada MİT ve Genelkurmay Başkanı mı var?

Yılmaz Polat

Anıtkabirde Cumhurbaşkanı Erdoğan için alınan güvenlik önlemleri gerçekten ürkütücü.

Gazetelerdeki fotoğraflar Erdoğana asıl tehlikenin Türk Silahlı Kuvvetlerinden geldiği imajı veriyor.

Miting meydanına alınan vatandaş gibi polisler Türk subayına üst araması yapıyor.

Vatanın emanet edildiği Türk askerine, 1283 numaralı Harbiyeli Atatürkün evinde yapılan muamele vicdanları yaralamıştır.

Cumhurbaşkanları elbette korunur ama böyle değil.

Böyle bir manzarada Aslanlı Yolda yürümesine gerek yok.

Cumhurbaşkanlığı helikopteriyle gelir, mozeleye çelenk koyar, özel defteri imzalar ve aynı yolla saraya döner.

Yada Vatikanın Mehmet Ali Ağca suikast girişiminden sonra Papa için yaptırdığı kurşun geçirmez camekanlı arabadan yaptırılır.

Cumhurbaşkanı özel günlerde halkın arasına gireceği açık hava toplantılarda camekanlı arabayı kullanır.

Hatta seyahatlere bile zırhlı makam otomobili götürmek zorunda kalmaz. (korumalarının milletvekili dövdüğü Ekvator ziyaretine askeri uçakla makam arabası götürülmüştü)

Türk Silahlı Kuvvetleri halkın gözbebeğidir.

Her bireyi bir Anadolu ailesine mensuptur.

Fetöcüler, cemaatçiler, tarikatlar takiye için layık olmadıkları üniformayı giyebilir ama bunu Türk Silahlı Kuvvetlerinin tümüne  mal eden görüntülerden kaçınmak herkesin görevidir.

15 Temmuz darbe girişimi AKP içinde ilk fireyi vermiş gibi görünüyor.

İçişleri Bakanı Efkan Ala sürpriz biçimde istifa etti.

Nedeni konusunda bazı spekülasyonlar var.

Sebebi ne olursa olsun (teşbihte hata olmaz) sağ gösterip sol vurmak diye buna denir.

Ok yaydan çıkmışa benziyor.

Sırada kim var?

MİT Müsteşarı Hakan Fidan mı?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar mı?

Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Fethullah Cemaatiyle ilgili bildiklerini ne zaman anlatacaklar diye beklerken, Alanın istifası Washingtonda da sürpriz oldu.