Havalar kapalı ama ara sıra güneş de yüzünü gösteriyor. Haftasonu yaklaşırken, yağmursuz veya güneşli haftasonları için çocuklarla da yapabileceğiniz küçük bir rota önerisi paylaşacağım.
Pera, Bizans döneminde yerleşim alanı olmayan, karşıyaka, öte anlamına gelen Pera’dan alıyor adını. Peran bağları denilen bu bölge yüzyıllar boyunca Pera olarak anıldıktan sonra, burayı da içine alan daha büyük bir bölge Beyoğlu olarak adlandırılmıştır.
Pek çok tarihi binanın olduğu bu bölgede Galata kulesine yürüyebilir, kuleye bakan bir cafede bir kahve molası verebilir ve çocuklara Galata Kulesini, Hezarfen Ahmed Çelebiyi ve onun kendini lodoslu bir günde kuş kanatlarından ilham alarak yaptığı kanada benzer aletleri takarak galata kulesinden kendini boşluğa bırakmasını, istanbul boğazından süzülerek uçmasını, ve Üsküdar’a inişini biraz da süsleyerek anlatabilirsiniz.
Beyoğlu’nun ara sokaklarındaki, kimisi sarmaşıklarla kaplı tarihi binalarına bakarak ara sokakları dolaşabilir, eskiden burada kimlerin yaşadığını, ne giydiklerini, nasıl bir hayatları olduğunu tahmin ederek, bunu hikayelendirerek hayal gücünüzün sınırlarını zorlayabilirsiniz.
Aznavur Pasajındaki şekerleme dükkanı Hans&Gretel çocukların çok ilgisini çekiyor. Gitmeden önce şekerlemenin sınırlarını belirlemek işinizi kolaylaştırabilir, yetişkinler bile kendine engel olamazken çocuklar ne yapsın :)
Bir başka seçenek olarak Minoa Pera kitapevine gidebilirsiniz. İstanbul modern’in eskiden kullandığı binanın ilk katında yer alan kitapçının ilk şubesi burası değil ama en etkileyicisi olduğu kesin. İki taraftan sarmal bir şekilde yukarıya çıkan basamakların her birinin altında kitaplar var ve merdivenleri çıkarken her iki taraftan sarkan yeşil bitkiler ile sizi biraz fantastik gizli bir geçite götürüyor hissi veriyor. İçeride kafesi de olan kitapçıda oturup yemek yiyebilir veya bir şeyler içebilirsiniz. Bu arada çocuklar bu ışıltılı kitap raflarında yeni kitaplarını seçerken siz de atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.
Bölgedeki müzelerden birini ilgi alanınıza göre seçebilir, veya pasajların içindeki çeşitli mağazaları gezebilirsiniz.
İstanbul büyükşehir belediyesinin yenilediği tarihi beyoğlu sinemasına mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Tiyatrolarımızın tek tek yok olmaya başladığını hepimiz biliyoruz. Burada ücretsiz gösterimler ile toplumun her kesimine sinemaya gitme imkanı sağlamakla beraber, planladıkları söyleşiler ile de yazar, yönetmen ve eleştirmenler ile halkı buluşturuyor. Çok iyi iş çıkarmışlar! Alkışlıyorum!
Umarım bu alternatif hafta sonu önerisi bize geldiği kadar size de iyi gelir.