Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönem 'kızlı-erkekli' evlere yönelik devletin tedbir alınmasını solcu ve laikçilerin engel olduğunu söyleyen Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, dün Gaziantep'te 17 yaşındaki Duygu Delen'in Mehmet Kaplan'ın evinin camından 'düşerek' şüpheli bir şekilde ölmesiyle ilgili, "Bu tartışmaların yaşanmasının üzerinden 7 yıl geçtikten sonra şimdi toplum olarak bedeller ödüyoruz" dedi.
Ahmet Hakan'ın 'kızlı-erkekli evler' tartışmasının yaşandığı 2013 yılındaki görüşlerini hatırlatarak tepki gösteren Karahasanoğlu, "Yok abi, ne haddimize. Devlet, kızlı-erkekli eve nasıl girebilir ki? Giremez. Giremediği için de erkeğin adı 'Mehmet K.' diye veriliyor" dedi.
Sözlerinin devamında İstanbul Sözleşmesi'ni hedef alan Karahasanoğlu, "Bir yandan 'erkek şiddeti'ne isyan ediliyor gibi görünür iken bir yandan da şüpheli erkek korunup kollanıyor. 'Düştü' diye özetlenen olayın görüntülerinde, resmen 'ölmüş' bir cesedin yere atıldığı belli iken, 'Kız 4. kattan düştü' diye millet uyutulmaya çalışılıyor" ifadelerini kullandı.
Karahasanoğlu, Pınar Gültekin, Zeynep Şenpınar cinayetlerini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Biri bar sahibi. Biri evlenmeden bir kızla gayri meşru hayat yaşayan. Diğeri alkol alıp kadın ezen, sonrasında 17 yaşındaki kızla bir evde buluşan. Hep laikçi tiplemeler. 'Çağdaş hayat' savunucusu erkek tiplemeleri.. Öldürülenler ise, A. Hakan ve benzeri tiplemelerin dolduruşuna gelen kızlarımız. Ya suçlananlar? Suçlananlar, yine dindarlar. Ne diyeyim? Ah Abdurrahman abi ah. Bütün suç sende!"