Yapılan çalışmalar yeni antidepresan araştırmaları üzerinde yoğunlaştı. Birçok insanın hayatını kurtardığı söylenen ilaçlı tedavi aslında sanıldığı kadar faydalı olmayabilir. Konuyla ilgili yapılan yeni araştırmalarda depresyon ilaçlarının sanıldığı kadar etkili olmadığı görüldü.
Birçok depresyon mağduru ilaç kullanırken kendisini mutlu hissediyor. Fakat ilaçları bıraktığında kendisini eskisi kadar mutlu görmüyor. Her ne kadar kısa vadede iyileştirici etkisi olsa bile yine de uzun vadede kişilerin yaşamı bu tür ilaçlarla daha kaliteli hale gelemiyor. Terapilerin depresyon ile ilgili daha önemli bir çözüm olduğu görülüyor.
Yoksunluk benzeri semptomlar antidepresan ilaçları ile ilgili yapılan en büyük eleştiriler içerisinde yer alıyor. Suudi Arabistan’daki King Saud Üniversitesi’nden farmakoepidemiyolog Omar Almohammed tarafından gerçekleştirilen bu araştırmalarda aslında antidepresanların tahmin edildiği kadar faydalı olmadığı görüldü.
Yıllarca iyileştirmenin terapinin nihai hedefleri içerisinde yer aldığını söyleyen araştırmacılar bu nedenle antidepresan kullanımının sanıldığı kadar kritik olmadığını belirtti. Elbette burada ortaya konulan fikir antidepresanların tamamen kötü olması ile ilgili değil. Bunun yerine yetersiz kaldıkları ifade ediliyor.
Terapi süreci ne kadar iyileştirici olursa depresyonu yenmek o kadar kolaylaşıyor. Bilim insanları terapi ile ruh sağlığının daha iyi hale getirileceğini düşünüyor. Konu ile ilgili yapılan araştırmalarda her yıl ortalama olarak 17 milyon yetişkine depresyon teşhisi konulduğu söyleniyor. Bu gerçekten de çok yüksek bir rakam.
Bilim insanları gençleşme yöntemi keşfetti: Bununla gençleşmek mümkün
Cinsiyet eşitsizliği ekonomik problemler ve yaşanan çeşitli travmalar depresyonu önemli ölçüde tetikliyor. Fakat iyileştirici bir terapi ile depresyonu yenmek mümkün.