Eğitişim-İş Sendikası, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının yeni çalışma takvimini değerlendirdi. Eğitim İş, bu çalışma takvimi için "Yeni çalışma takvimi bir aldatmaca hamlesidir!" dedi.
Basın açıklaması:
"Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının çalışma takvimini açıklamış ve yeni bir tartışma başlatmıştır. Eğitimin yığılmış sorunları çözüm üretilmeksizin ortada dururken, daha fazla ara tatil içeren bu yeni takvim, başlı başına bir oyalama hamlesinden başka bir şey değildir.
Göreve gelir gelmez her ay yeni bir program açıklayacağını, her ay bilimsel ve akademik projeleri hayata geçireceğini, 3 yıllık bir yol haritası oluşturacağını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sözlerini tutmak yerine "dostlar alışverişte görsün" mantığıyla içi boş açıklamalar yapmaya devam etmektedir. Bakan Selçuk, bugün gündeme getirdiği bol ara tatilli çalışma takviminin öğrenci ve öğretmenleri rahatlatacağını, bunun bilimsel olarak da belirlendiğini söylese de durum bunun tam tersidir. Öğrenci ve öğretmenleri rahatlatacağı söylenen takvim, tüm eğitim camiasını endişelendirmiştir.
Bu takvimin "faydalarının" ölçülebilmesi için bir pilot uygulamaya gidilmemişken, kervan yolda dizilir mantığıyla harekete geçilmiş ve "bilimsel" tabelası asılmıştır. Bu takvimi bazı Avrupa ülkelerinde uygulandığını söyleyerek savunmak da bir o kadar bilimsellikten uzaktır. Yeni takvimin benzerine sahip o ülkelerin eğitim sistemleri çok daha farklıdır.
Bu takvimin bizim sistemimize uygun olup olmadığı büyük bir soru işareti olarak ortada durmaktadır. Her tatil öncesi rehavetin hakim olduğu, okullarda ders işlenmediği, birçok öğrencinin rapor alarak tatilini uzatıp seyahate çıktığı gibi unsurlar da hesaba katılmadan açıklanan yeni takvim, bir kuşağı daha deney tahtası haline getirecektir.
GELİŞİGÜZELLİĞİN ADI BİLİMSELLİK OLDU!
Ayrıca bu ara tatillerin bazılarında çocukların yardımlaşma faaliyetleri gibi etkinliklere katılacağını açıklayan Bakan Selçuk, "Bu takvim, çocukları dernek adı altında faaliyet gösteren tarikatlara itmenin başka bir yolu mu olacak?" diye düşündürmektedir.
Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan cevap bekliyoruz:
-Bu yeni takvimi hangi bilimsel verilere dayanarak oluşturdunuz?
-Neden bir pilot uygulamaya gitmeden, böyle kapsamlı bir değişikliği birden yaptınız?
-Göreve geldiğiniz ilk günlerde verdiğiniz sözleri yerine getirememenizin nedeni nedir? Bu tür tartışılan açıklamalarınızla o vaatleri mi unutturmak istiyorsunuz?
Bilinsin ki kamuoyu bir açıklama beklemektedir. Gerici dernek ve vakıflara okullar arka bahçe edilmişken, atamalarda liyakatin adı bile anılmazken, birçok ilde ikili eğitim uygulamaları sürerken, gerici ve liyakatsiz yöneticiler hâlâ koltuklarında otururken, yani eğitimin AKP tarafından yaratılmış ve kronikleştirilmiş sorunları hala bir ceberrut gibi ortada dururken, bu takvim hangi yaraya çare olacaktır?!
Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a bu oyalama taktiklerine aldanmadığımızı söylüyor ve gerekçeli, kapsamlı, tatmin edici bir açıklama yapması çağrısında bulunuyoruz."