Yeni Çıkanlar | 17 Şubat 2020

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için “Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı” listelerini oluşturdular. Editörlerimizin...

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için “Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı” listelerini oluşturdular. Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.

YENİ ÇIKANLAR

Sevim Kahraman

ELEŞTİRİNİN ESTETİĞİ

Edebiyatta Aydınlanma ve Postmodern Gericilik

Tekin Yayınevi

“Gerçekçiliğin insanı ileri götüren, toplumları aydınlatan yanı en önemli özelliğidir. Buna karşın günümüz yazarlarının birçoğu ister bilinçli ister bilinçsiz olsun gerçekliği yadsıyıp karanlığa gömülürken okuru da bu bataklığa çekiyor. Karşı-gerçekçi yazarlar, gerek mistisizm, gerek karamsarlık ve umutsuzluk dolu yapıtlarıyla yaşamı aşağı çekerler. Kapitalizm dünyasının edebiyat ve sanat diye dayattığı meta ürünlerini bize pazarlamaya çalışırlar. Bu düzeni kırmak toplumsal bilinci uyandırmaktır. Gerçekçi olmayan yapıtlar karşı-gerçekçi, modern roman ya da yeni roman olarak adlandırılır. Günümüzün en çok satanları da genellikle bu sınıftandır. Bu çalışmanın amacı ise karşı-gerçekçi yapıtların bilinci nasıl körelttiğini göstermektir."

Sevim Kahraman, Türk edebiyatından seçtiği gerçekçi ve karşı-gerçekçi romanları edebiyat kuramları ışığında incelerken, neredeyse unutmaya başladığımız estetik değerlerin edebiyata nasıl yansıtılması gerektiğini de hatırlatıyor. Eleştirinin Estetiği, bir edebi yapıta okurun hangi bakış açısıyla yaklaşması gerektiği konusunda zihinlerde yeni kapıları aralıyor.

192 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Cihat Yaycı

DOĞU AKDENİZ’İN PAYLAŞIM MÜCADELESİ VE TÜRKİYE

Kırmızı Kedi Yayınevi

Zengin doğalgaz ve petrol rezervlerinin tespit edilmesinden sonra dünyanın en sıcak bölgelerinden biri haline gelen Doğu Akdeniz, Türkiye’nin geleceği açısından da hayati bir öneme sahip.

Dr. Cihat Yaycı, bu kitabında Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan yeraltı kaynaklarının paylaşımı mücadelesinde Türkiye’nin izlemesi gereken doğru stratejiyi kamuoyu ile paylaşıyor.

Yazara ait telif gelirlerinin tamamının İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı’na bağışlanacağı “Doğu Akdeniz’in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye” kitabı, arkasına küresel güçleri alan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın bu bölgede izlediği uluslararası hukuka aykırı politikaları da gün yüzüne çıkarıyor.

184 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Kenan Mortan, İbrahim Atalay

TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR ATLASI

İŞ Bankası Kültür Yayınları

Türkiye’nin Kültür Atlası ’nın arka planını iktisat profesörü Kenan Mortan’ın, 40 yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin dört bir köşesine il il, kasaba kasaba, köy köy yaptığı geziler oluşturuyor. Seminerler, kamu kurumları için saha raporlamaları, sektörel toplantılar ve “Anadolu Sohbetleri” çerçevesinde yapılan bu geziler zamanla bir tutkuya dönüşerek araştırma ve inceleme sınırlarını aşıyor. Her bir yolculuk, o yöre insanın kişisel hikâyelerine, hayat mücadelelerine ve yaşadıkları bölgesel sorunlara dair sohbetlere, yöresel lezzetlerin ve fiziki güzelliklerin ancak gidilip görülerek mümkün olabilecek keşfine dönüşüyor. Fiziki coğrafya profesörü İbrahim Atalay’ın kaleme aldığı, her bir bölgenin jeomorfolojisi, iklimi, akarsu ve gölleri, bitki örtüsü, tarımsal ve ekonomik durumu ile nüfus yapısını içeren metinler bu keşifleri perçinleyerek Türkiye’nin genel durumunu başka bir gözle de ortaya koyuyor. Ortak bir çalışmanın semeresi olan ve yedi bölgenin kültürel, iktisadi ve insani yanlarıyla ayrı ayrı resmedildiği Türkiye’nin Kültür Atlası ’nı bu topraklardan bu topraklara yazılmış uzun bir mektup gibi okumak da mümkün.

784 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Srecko Horvat

AŞKIN RADİKALLİĞİ

Çeviren: Zafer Zorlu

Edebi Şeyler

Srećko Horvat, Der Freitag gazetesinin deyimiyle, “kuşağının en heyecan verici seslerinden biri”. Birçok önemli çalışmaya imza atan Hırvat düşünürün Aşkın Radikalliği kitabını “aşk külliyatında” sıra dışı bir çatlak olarak okumak gerekli. Yazar, Ekim Devrimi’nden İran Devrimi’ne, Tahrir Meydanı’ndan Gezi Parkı’na, İbn-i Arabi’den Rimbaud’ya, Lenin’den Humeyni’ye, Kollontay’dan Che Guevara’ya, “özgür aşk”tan Teslis inancına ve sevginin tasavvuftaki dört makamına, Bir Aşk Söyleminden Parçalar’dan Cehennemde Bir Mevsim’e ve Appassionata’ya; birçok sınırı uğrak yeri kılarak aşk ve devrimin, cinsellik ve arzunun kimi çatlaklarını birer yıkıcı güç olarak gün yüzüne çıkarma çabasına girişiyor. Aşk sorusunun kayıp olduğu “şeffaflık” çağında, Aşkın Radikalliği, aşka ve devrime sadakatin de bir göstergesi.

Bugüne dek birçok dile çevrilmiş olan Aşkın Radikalliği, nihayet Türkçede, “Siyasi Şeyler” dizisinin 10. kitabı olarak Edebi Şeyler’de.

“[...] onları birbirine bağlayan şey, her şeyden çok, salt gerçeklere indirgenemeyecek bir şeydir. İndirgenemeyecek olan şey, sınıflandırmaların ve tanımlamaların ötesindeki bu varlık hissidir; bir batarak var olma hissi, tamamen yalnız olduğunuz ama terkedilmediğiniz, daha önce hiç olmadığınız kadar yalnız ve eşsiz, ama aynı zamanda çoklukla her zamankinden daha çok iç içe olduğunuz hissi. Ve bu his, aşk olarak tanımlanabilir. Devrim, ismine yaraşır olmayı isterse, aşktır.”

"Çare, aşk ya da devrim değil, ama aşk ve devrimdir."

104 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Kolektif

PAPAĞININ YETMİŞ MASALI-ŞUKASAPTATİ

Çeviren: Orhan Kaya

İş Bankası Kültür Yayınları

Hint masal edebiyatının en önemli eserlerinden Şukasaptati’nin ne zaman ve kim tarafından yazıldığı bilinmemektedir. Hitopadeşa veya Masal Irmaklarının Okyanusu –Kathāsaritsāgara– gibi eserlere göre adı daha az duyulmuş olsa da Papağanın Yetmiş Masalı Batı Asya ve Avrupa edebiyatlarını daha fazla etkilemiştir. Farsça çevirileri Tûtînâme’ler sayesinde bütün dünyada bilinir olan bu masallar toplamı zaman içinde başka masalların eklenmesiyle değişmiş ve zenginleşmiştir. Şukasaptati’nin lafı dolandırmayan pervasız bir dili vardır. Kendini hiç sınırlamayan eserdeki bazı masallar Avrupa’da hümanizmin öncülerinden Boccaccio gibi yazarlara da ilham kaynağı olmuştur.

154 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Derleyen: Güçlü Ateşoğlu

VAROLUŞÇULUK FENOMENOLOJİ ONTOLOJİ

Ayrıntı Yayınları

 

“Varoluşçuluk, fenomenoloji ve ontoloji üç önemli yönelimsellik düşünce ve eylem için. Kitapta yer alan metinlerde bunun aşikâr olduğu yerler var, bazense amaç örtük. Düşünmenin ya da felsefenin kurumsallığı dendiğinde eklektik gibi kaçabiliyor. Gelgelelim, düşünmenin kurumsallığı, felsefenin kendini daha rahat hissedebildiği bir yerin mevcudiyeti arayışı, düşüncenin ontolojik-tarihsel zeminine dair bize bir şeyler söylüyor. Bu yüzden, üç temel çağdaş felsefe akımını ele alırken, onlara zemin olan ve günümüzde onları buluşturan problemli alanı da heybemize katmak istedik.”

Güçlü Ateşoğlu

272 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Julian Barnes

BİRİCİK HİKAYE

Çeviren: Serdar Rifat Kırkoğlu

Ayrıntı Yayınları

19 yaşındaki üniversite öğrencisi Paul Roberts, kendisinden yaşça hayli büyük ve yetişkin iki kız çocuk sahibi bir kadın olan Susan Macleod ile bir tenis kulübünde tanışır ve aralarında giderek derinleşen ve derinleştikçe de boyutları karmaşıklaşan bir aşk oluşur. Susan Macleod’un evliliği yaşamının bir noktasında donup kalmış sözde bir evliliktir ve ancak alkolün sağladığı geçici unutuşlarla hasıraltı edilebilmektedir. Paul Roberts ona bağlandıkça Susan Macleod’un alkolizminin bu aşkı temellerinden sarsmaya başladığını, hatta benliğinin gitgide daha fazla yara aldığını kavramaya başlar ve bir vazgeçiş noktasına gelir. İşte Biricik Hikâye tam da bu vazgeçişin öyküsüdür; anlatının estetik örgüsünü tümüyle, bu geri dönüşsüz vazgeçişin sorgulanması oluşturur. Paul Roberts tuttuğu güncesine hikâyesi boyunca çok çeşitli aşk tanımlarını kaydederken, hakikat ve aşk kavramlarının birbirlerinden ayrılamayacak kadar iç içe geçtiklerini de, altını ısrarla çizerek ekler: “Hakikat ve aşk, benim düsturum buydu. Onu seviyorum ve hakikati görüyorum.”

240 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Taha Parla

ZİYA GÖKALP, KEMALİZM VE TÜRKİYE’DE KORPORATİZM

Metis Yayınları

Türk siyasal düşüncesinin, hatta diyebiliriz ki Türk kamu felsefesinin temel eğilimi korporatizmdir. İster dayanışmacı ister faşist alt türleriyle olsun, bu eğilimin temel özelliği kapitalizme antiliberal bir teorik-ahlaki rasyonel sağlamaya çalışması ve Marksizm ile sosyalizme karşı olmasıdır.

Korporatizm, toplumu birbirlerini uyum içinde tamamlayan organlardan, meslek zümrelerinden oluşan bir organizma olarak görür. Hem liberalizmin bireyciliğini, hem de sosyal sınıfların varlığını, sınıf çatışmasını ve emek-sermaye çelişkisini reddeder. Türkiye’deki aşırı ve ılımlı sağ akımlar ve partiler, silahlı kuvvetler, klasik Kemalistler, “Kemalist Sol” ve “sosyal demokratlar”, ama aynı zamanda belli ölçülerde bazı sol gruplar, sahip oldukları temel düşünsel kategoriler bakımından bu korporatist şemsiyenin altındadırlar; kritik siyasi karar anlarında, birbirlerinden farklıymış gibi duran bütün bu siyasi çizgiler arasındaki o şaşırtıcı uzlaşmaların nedeni de budur.

Bu düşünce hattının en yetkin ve kaynak şahsiyeti olan Ziya Gökalp, çağdaşları ve ardından gelen kuşaklar tarafından özgün niteliğinden uzaklaştırılmış, sağa sola çekiştirilerek kendi hakikatinden koparılmıştır. Oysa eserleri bugün de dikkatle incelenmeyi hak eden bir özgünlüğe sahiptir. Taha Parla’nın klasikleşmiş kitabı bunu yapıyor: Hem Gökalp’in hakkını teslim etmeye, hem de onun düşünceleri üzerinden Türkiye’yi daha iyi anlamaya çalışıyor.

216 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

John Berger, Yves Berger

TOP SENDE

Sanat Üzerine Yazışmalar

Çeviren: Oğuz Tecimen

Metis Yayınları

 

“Babam evimizin samanlığında benim için bir atölye yapmadan çok önce orada pinpon masası vardı. Birlikte oynamayı çok severdik. Ben ergendim, o altmışlarındaydı. Aşağı yukarı denk oyunculardık; bazı günler ben kazanırdım, bazı günler de o. Ama maçın sonucunun bir önemi yoktu, bizi oynamaya sevk eden başka bir şeydi: Esas arzumuz şansı ne kadar zorlayabileceğimizi görmek ve alıp verme oyununu bir lütufa çevirmekti. Elbette nadiren böyle oluyordu ama ara sıra oluyordu ve o zamanlarda her şey yerli yerine oturuyordu. Ritim, hareket ve jestler, zamanlama, hepsi tek bir edimin birliğinde toplanıyordu.

“İkimiz de çizimleri pinpon oynadığımızdaki aynı sevinçle ve umutla karşılardık.”

- Yves Berger

104 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Kemal Tahir

NOTLAR 8

ROMAN NOTLARI- BATI ÇIKMAZI

“İnsanlık, tarihinin derinliklerinde çeşitli düşünce dönemlerinden geçti. Bunlardan birisi de dünyanın her şeyiyle kutsallaştırılması dönemidir.”

Kemal Tahir’in Roman Notları 2 adıyla yayımladığımız bu kitabında Batı Çıkmazı, Yıldız Avcısı ya da Doğu Çıkmazı adlarıyla romanlaştırmak istediği, 3. Selim’den 2. Abdülhamid’e kadar uzanan geniş bir tarihi dönemi ele almayı amaçladığı çalışma notları yer alıyor. Bu notlar sadece romancılar için bir kılavuz olarak değil aynı zamanda Anadolu tarihine farklı bir bakış açısıyla bakmak için de okunabilir niteliktedir.

448 s.

İstanbul 2020

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kitap Haberleri

Her insan öldürür sevdiğini!
Polisiye edebiyat mercek altında
Bülent Arınç’ın yeni kitabı
Nadir Kitap ve kitantik’e erişim engeli
Demirtaş'ın Leylan'ı şimdi D&R raflarında