MTA, Türkiye'nin diri fay haritasını güncelledi ve özellikle İç Anadolu Bölgesi'ndeki fay hatlarıyla ilgili endişe verici bulgular ortaya çıktı. Yeni veriler, MTA'nın web sitesi ve Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) platformu üzerinden tüm kurum ve kuruluşlara sunuldu.
Ülke genelindeki diri fay sayısı 485 olarak belirlendi, bunların 326'sı tek fay bölgesi veya sistemi olarak kaydedildi, 183'ü ise ana yapılar altında yer alan fay segmentleri olarak tanımlandı. Deprem uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, Türkiye'nin diri fay haritasının yansıttığı riskler hakkında konuşurken, çabaların artmasıyla birlikte beklenmedik yerlerde bile diri fay hatlarının keşfedilmeye devam edeceğini ifade etti.
Türkiye diri fay haritası
HER YER ETKİLENECEK
Haberglobal'den Mert İnan'ın aktardığına göre, özellikle deniz tabanında bulunan fay segmentlerinin hızla haritalanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Osman Bektaş, şu sözlerle ifade etti:
"Kıyı kentleri tehdit edecek deniz altı faylara ilişkin veriler eksik. Karadeniz sahillerinin 10 km açığından geçen Rizde, Trabzon, Ordu segmentleri haritada yer almıyor. Türkiye kuzeyden Avrasya, güneyden Afrika ve Arap levhası ile sıkıştırılıyor. Depremden etkilenmeyecek şehir olmadığı bilinmeli.
İç Anadolu Bölgesi'nde 6 büyüklüğünde deprem üretecek segmentler var. Yapılar için baz alınan ivme değerler sağlam zeminler için. Oysa gevşek zeminlerde deprem büyütmesi olur. Her bölge için mikro-bölgelendirme önemli. Karadeniz için 0.2 veya 0.3 ivme değerler sahildeki dolgu alanlar için düşük oranlar."
Marmara Bölgesi diri fay haritası
ÖNEMLİ VERİLER ELDE EDİLMİŞ
Prof. Dr. Şerif Barış (Jeofizik Mühendisi):
"Harita, bizlere beklenmedik yerlerde orta büyüklükte deprem üretecek faylar olduğunu gösteriyor.Asıl önemli konu, denizlerdeki fay segmentlerinin haritalara işaretlenmesi. Ülke olarak depreme dirençli toplum oluşturmak durumundayız. Dahası dayanıklı yapı stoğu kadar ev içindeki eşya, mobilya ve malzemelerin de insanlara zarar verdiği unutulmamalı. 1999 Gölcük depreminde yaralanmaların yüzde 55'i ev içi eşyalarının düşmesiyle oldu. Ölümlerin yüzde 3'üne düşen, sabitlenmemiş eşyalar yol açtı."
Hüseyin Alan (Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı):
"Mevcut haritalarda bazı yerlerde en yüksek değerin 0.75 g ivme değer gözüküyor. Bazı sismografik verilerin düşük kaldığını göz önüne alarak 2019’da davacı olmuştuk. Haritadaki ivme değerlerin düşük, iptal edilerek yeniden tasarlanmasını talep etsek de Danıştay bu talebimizi kabul etmemişti. Dava için Tuz Gölü fayını örnek gösterilmişti."
Başkanı Erdal Şahan (Jeoloji Uzmanı):
"Yeni inşaatlar deprem tehlike haritasına bakılarak yapılıyor. İnşaat faaliyetlerinde bölgesel ivmeler kullanılırken, zemin firmaları ise deprem haritasındaki verileri alıyorlar. Normalde olması gereken, yerinde jeofizik mühendislerinin ölçtüğü ivme değerlerin kullanılması. Mevcut haritadaki ivme değerleri maalesef çoğu yerde hata veriyor. Diri fay haritası önemli bir veri."
Ege Bölgesi diri fay haritası
PARSELDEN ANLAŞILMAZ
Deprem uzmanı Dr. Ramazan Demirtaş, belediyelerin ve vatandaşların, AFAD'ın 'Deprem Tehlike Haritası'na uygun olmayan yerlere inşaat yapmaya başladığına dikkat çekiyor ve "Yerel zemin koşulları içermeyen bir haritadan parsel bazında ivme değerleri anlaşılamaz. Örneğin haritada Aksaray kenti için ivme 0.1 G gibi çok düşük bir değer veriliyor. Ancak bölgede 200 km uzunluğunda Tuz Gölü fayı var," diyor.
İç Anadolu Bölgesi diri fay haritası