ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin kuracağı iddia edilen yeni partilerin oy potansiyelini değerlendirdi.
ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin kuracağı yeni partilerin oy potansiyeli hakkında görüşlerini açıkladı. Uslu, “Seçmen hiçbir zaman bir an önce parti kurun da biz de oy verelim demiyor. Burada önemli olan şu. Bazı atmosferler vardır ki yeni parti için hiç uygun bir zemin değildir, bazen de uygun bir zemin ortaya çıkabilir. Seçmenin mevcut partilerle ilgili kanaatlerine ve tercih ettiği parti ile ilgili bir mutsuzluk yaşayıp yaşamadığına bakmak gerekir” dedi.
Uslu, "yeni partiler için ümitsiz vaka diyemeyiz. Seçmenin önemli bir kesiminin hala parti değiştirme potansiyeli mevcut" ifadesini kullandı.
‘YÜZDE 10 CİVARINDA KENDİSİNİ HİÇBİR PARTİYE AİT HİSSETMEYEN SEÇMEN VAR’
RS FM’de yayınlanan Yavuz Oğhan’dan Bidebunudinle programında yeni partilerin oy alma şansının, içinde bulunulan atmosfere bağlı olduğunu söyleyen Uslu, “Seçmenin yüzde 20’si yakın zamana kadar sadakatsiz seçmenlerden oluşuyordu. Bunlar her seçimde farklı partiler deniyorlar. Bu eğilim referandumdan bu tarafa güçlenmeye başladı. Seçmenin yüzde 25’e yakını bir önce oy verdiği partiyi tercih etmiyor. Dolayısıyla bu yeni kurulacak partiler için bir potansiyel. Bir de yüzde 10 civarında kendisini hiçbir partiye ait hissetmeyen seçmen var” dedi.
Ebeveynlerine benzer oy verme eğiliminin de son zamanlarda düştüğünü belirten Uslu, “Gençler artık siyasal tutumlarını ebeveynlerinden çok başka mecralardan edinebiliyorlar. Dolayısıyla yeni seçmenlerin ebeveynleri gibi davranacaklarını varsaymamız için de elimizde bir neden yok. Bunlar da yeni partilere yönelebilirler” diye konuştu.
2-3 seçimdir aynı partiye oy verdiği halde partisinden mutsuz olan bir kesimin de var olduğunu ifade eden Uslu şöyle devam etti: “Bunların hepsini topladığımızda seçmenin yaklaşık yüzde 50’si yapıyor. Yani seçmenin yaklaşık yüzde 50’si parti tercihini değiştirme potansiyeline sahip. Bu durum mevcut kurumsal partilerin önünde bir tehdit, yeni partiler için de bir fırsat olarak görünüyor.”
Bu potansiyele sahip seçmenlerin hepsinin gidip yeni partiye oy vereceği gibi bir durum olmadığını da söyleyen Uslu, “Elbetteki yüzde 50’nin bir kısmı mevcut partilere yönelecektir, bir kısmı da yeni partiye oy verecektir” ifadelerini kullandı.
Partilerine sadık olan seçmenin yeni kurulacak partilere yönelme potansiyelini de değerlendiren Uslu son olarak şöyle devam etti: “Bu, partilerin seçim dönemi öncesindeki performanslarına, vaatlerine, kadrolarına göre şekillenecektir. Şu an için kesin olan ise bazı seçmen gruplarının mutsuz olduğu ve bir kısmının da zaten kendilerini ait hissettikleri bir parti olmadığı. Dolayısı ile yeni partiler için ümitsiz vaka diyemeyiz. Seçmenin önemli bir kesiminin hala parti değiştirme potansiyeli mevcut.” (Gazete Duvar)