Çelik, Türkiye’nin en köklü ve güçlü İslami oluşumlarından biri dediği İsmailağa Cemaati’nin, “Biz orada yokuz. Konuşulanlar, yazılanlar da bizi bağlamaz” diyerek göz ardı ettikleri sosyal medya gerçeğiyle yüzleştiğini yazdı.
İsmailağa Cemaati’nin yakın zamana kadar kurumsal olarak yanaşmasa da mensupları ve muhibbanları da hemen herkes gibi birer sosyal medya kullanıcısı olduğunu yazan Çelik, şöyle devam etti: Onlar da kendi dünya görüşlerine göre içerikler tüketiyorlar. İzlenen içerikler arasında bazı 'hoca görünümlü' sosyal medya fenomenlerinin paylaşımları da var. “Hoca görünümlü” diyorum, çünkü etkileşimin merkezinde 'kisve', yani görüntü var. İsmailağa Cemaati, hocalarının ve mensuplarının kendilerine özgü yaşam biçimleri ve kıyafetleriyle biliniyor. Erkekler için şalvar, cübbe ve sakal, kadınlar içinse çarşaftan oluşan kıyafet özdeşleşmesi, son zamanlarda sosyal medyada ortaya çıkan bazı tipler tarafından istismar ediliyor. Bu tiplerin yaptıkları her açıklama, kurdukları her cümle, paylaştıkları her Reels veya Tweet bir süre sonra; İsmailağa Cemaati hocalarından şu isim bakın neler söyledi' şeklinde haber oluyor.”
Yeni Akit: Düğün fotoğrafındaki Hatice Kübra Gümüşel "tacizcisi" ile niye bu kadar samimi?
İsmailağa Cemaati’nin sosyal medyada yaptığı açıklamalar nedeniyle suç duyurusunda bulunduğu Hüseyin Çevik’i hatırlatan Çelik, “İsmailağa Cemaati için bu hoca görünümlü tiplerden daha büyük bir sorun yok artık. Suç duyurusunda bulunmuşlar lakin bir sonucu olmaz. Ortada suç yok çünkü. Savunmasında “üzerimdeki kıyafetler bir üniforma değil. Ben de mizah yapıyorum, işim bu” dese kimse itiraz edemez. Hatta farklı bir sektörün de tetikleyicisi olur” diye ifade etti.