Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Eğitimde Tartışmalara Yol Açtı

Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, 2024-2025 eğitim yılında bazı sınıflarda uygulanmaya başlanacak. Ancak öğretmenler, milli ve manevi değerlerin öne çıktığı modelin evrensel değerleri ve kadın haklarını göz ardı ettiğini, değişikliklerin politik nedenlerle yapıldığını belirtiyor.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıflarda devreye girecek. Ancak öğretmenler, modelin milli ve manevi değerleri önceliklendirdiğini, evrensel değerleri ve kadın haklarını zayıf bulduklarını, değişikliklerin politik nedenlere dayandığını ifade ediyorlar.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", 2024-2025 eğitim-öğretim yılında okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlanacak. Ancak, öğretmenler bu yeni eğitim modeline yönelik eleştirilerini dile getirdi. Öğretmenler, modelin milli ve manevi değerler üzerinde uzlaşma ve tanımlama noktasında zorluklar içerdiğini belirtti. Ayrıca, evrensel değerlerin belirgin bir şekilde dışlandığını ve kadın haklarının zayıf kaldığını vurguladılar. Aydınlanmacılığın yerine maneviyatçılığın ön planda olduğunu ifade ettiler. Değişikliklerin temel nedeninin politik olduğunu ve öğretmenlerin daha fazla destek ve rehberliğe ihtiyaç duyduğunu belirttiler.

Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre, Eğitim Reformu Girişimi (ERG) araştırmacısı Umay Aktaş Salman tarafından hazırlanan çalışmada, öğretmenler 2005 yılından bu yana yapılan dördüncü öğretim programı değişikliğini değerlendirdi.

Lise tarih öğretmeni Y.B., 2005’te yapılandırmacı eğitime geçildiğini ancak bu sistemin uygulanmadığını belirterek şunları söyledi: "Etkinlikler çok fazla, ancak imkânları kısıtlı okullar ve öğrenciler için bu zor. Ergenlik döneminde ekonomik problemler de eklenince öğrenciler motivasyonsuz hale geliyor. Eğitimdeki sorunlar ülkenin koşullarından ayrıştırılamaz. MEB’in politikaları, tüm sınıfların 25 kişi olmasını öngörüyor ve tüm öğrencilerin motive olduğunu varsayıyor. Öğretmen yetiştirme ve okullar arasındaki imkân farklarını azaltma gibi konular çözülmeden eğitimde iyileşme sağlamak zor. Bizlere merdivenin tepesinden 'gelin' deniyor, ama o merdivenleri çıkacak gücümüz yok."

Sosyal bilgiler öğretmeni V.G., yeni modelde kadın haklarının zayıf kaldığını belirterek, "Milli ve manevi değerler üzerinde uzlaşmak ve tanımlamak zor. Soyut ifadeler var ve evrensel değerler belirgin bir şekilde göz ardı edilmiş. Kadın hakları oldukça zayıf. Aydınlanmacılık yerine maneviyatçılık kavramı net olarak öncelenmiş" dedi.

Sınıf öğretmeni Ö.B. ise program değişikliğine dair bilimsel veri sunulmadığını ifade ederek, mevcut değişikliği şu şekilde değerlendirdi: "Çocuklara ve öğretmenlere danışılmadan bir değişiklik daha yapıldı. Bu kaçıncı değişiklik? Eğik yazıdan dik yazıya, cümle yönteminden ses temelli okuma yazmaya derken, şimdi yine okuma yazmada harf grupları değişti. Bu program değişikliklerinin nedenine dair bilimsel veri sunulmuyor. Yeni program karmaşık ve anlaşılamaz durumda. Değişikliklerin temel nedeni her zaman politik. Öğretmenler daha fazla desteğe ve rehberliğe ihtiyaç duyuyor; baskı ve denetlenmeye değil.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.