Nevşehir'in Avanos ilçesinde yer alan dünyanın ilk yer altı seramik müzesi, 10 yıl önce, yerin 20 metre derinliğinde inşa edilmiştir. Kayadan oyma tekniğiyle yapılan bu müze, ortalama 7 yıllık bir çalışmanın ardından tamamlanmıştır.
Çömleği ile ünlü olan ilçedeki müzede, Tunç ve Demir Çağları ile Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik eserler sergilenmektedir. Yüzlerce yıllık çömlek, seramik ve birçok arkeolojik eserin yer aldığı müzede, modern eserlerle birlikte toplamda yaklaşık bin eser bulunmaktadır.
Müzenin işletmecisi Güray Tüysüz, müze hakkında şu bilgileri vermektedir: "Dünyanın ilk ve tek yer altı seramik müzesindeyiz. Müze, yaklaşık 10 yıl önce kuruldu ve yerin 20 metre altında yer alıyor. Mimarisi ve konsepti itibarıyla da dünyada benzersizdir."
Müzede üç farklı bölüm bulunmaktadır. İlk bölümde sergi salonu yer almakta ve burada her 10-15 günde bir sanatçı ve eser değişikliği yapılmaktadır. İkinci bölüm, ülkemizdeki seramik sanatçılarını tanıtmaktadır. Üçüncü bölümde ise Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde bulunmuş tarihi eserler sergilenmektedir. Müzedeki en eski eserler, milattan önce 5000 yılına kadar uzanmaktadır.
Tüysüz, müzenin yapım süreci hakkında da bilgi vererek, "Bu projede Anadolu'da yaşamış topluluklara ait son 10 bin yıl boyunca yapılmış seramik ve çömlekleri sergilemeyi hedefledik. İnşallah bu proje gelecek nesillere bir hediye olacak. Yer altında projeler geliştirmek zordur çünkü ne ile karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Ancak biz büyük bir risk alarak bu projeyi hayata geçirdik. Şükürler olsun ki, homojen ve sert bir kaya ile karşılaştık ve istediğimiz projeyi gerçekleştirebildik. Bu projenin maliyeti yüksekti, ancak süreci zamanla yayarak 7 yılda tamamladık" şeklinde konuştu.
Müzedeki eserlerle ilgili olarak Tüysüz, "Burada ortalama 460 adet arkeolojik eser bulunmaktadır. Modern eserlerle birlikte toplamda bine yakın eser var. Yabancı ziyaretçiler, böyle bir projeyi beklemiyorlar, ta ki müzeye girene kadar. İçeri girdiklerinde şok oluyorlar ve müzeyi çok beğeniyorlar. Bizim en büyük destekçilerimiz, müzeye gelen ziyaretçilerimizdir. Herkes burada kendine ait bir şey buluyor ve kültürümüzün özelliklerini yansıtıyor" ifadelerini kullandı.