CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e "Bazı denetim firmalarının düşük ücret karşılığında İstanbul'daki bazı hususi okullara 'depreme dayanıklı' raporu verdiği" iddialarını sordu. Kaya, "Özel eğitim kurumlarına deprem dayanıklılık raporu hazırlayan bazı şirketlerin sahte raporlar hazırladığı iddiaları doğru mudur? Kağıt üzerinde işlem yapanlar sonuçlarını Kahramanmaraş depremlerinde on binlerce canımızı kaybettiğimizde gördü. Hala aklınızı başınıza almadınız mı? Yeter artık" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, BirGün Gazetesi'nden İsmail Arı'nın "Sahte dayanıklılık raporu satılıyor" başlıklı haberindeki 'İstanbul'daki özel eğitim kurumlarında düşük ücretlerle sahte depreme dayanıklılık raporları hazırlandığı' iddiasını TBMM gündemine taşıdı. Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sual önergesi verdiğini belirten Kaya, şunları söylemiş oldu:
"MİLLİ EĞİTİMDEKİ BU ÇÜRÜMÜŞLÜĞE SON VERMENİN ZAMANI GELDİ"
"Gün geçmiyor ki Milli Eğitim Bakanlığı'nda, Milli Eğitim toplumunda bir mesele yaşanmasın. İstanbul'da tam bin 134 hususi okul var. Kreşler, hususi okullar, dershaneler… Bu hususi okulların depreme dayanıklılık testinin yapılması mecburi kılınmış. Fakat, garip bir şey var, Birgün Gazetesi muhabirleri, zelzele dayanıklılık testi icra eden bir şirketi arıyorlar. O şirket diyor ki, 'Milli Eğitim Bakanlığı bunlara esasen bakmıyor. 100-150 bin lira vererek zelzele dayanıklılığı tespitini yaptırmak yerine bana 10 bin lira para verin, ben bunu kağıt üstünde yapayım.' Bu mevzuyu, TBMM vasıtasıyla Milli Eğitim Bakanı'na sual önergesi olarak sormuş oldum. Eğer Milli Eğitim Müdürlüğü, okulun depreme dayanıklı olup olmadığının tespitini 20 senedir yapamamışsa bugün asla yapması imkansız. Kağıt üstünde işlem yapanlar neticelerini Kahramanmaraş depremlerinde on binlerce canımızı kaybettiğimizde görmüş oldu. Hala aklınızı başınıza almadınız mı? Yeter artık. İstanbul Valisi esasen görevini yapmıyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü görevini yapmıyor. Milli Eğitim Bakanı da bu mevzuda duyarsız ve görevini yapmıyor. Cumhurbaşkanı'na da buradan çağrım, sorumluluğu bir il ulusal eğitim müdürüne atarak çıkamazsınız. Şimdi ulusal eğitimdeki bu çürümüşlüğe dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile."
"KOLONLARDAN ÖRNEK ALINMADAN USULSÜZ RAPOR HAZIRLADIKLARINI İTİRAF ETTİLER"
Kaya, önergesinde şunları kaydetti:
"BirGün Gazetesi'nden İsmail Arı'nın 12.03.2023 tarihli "Sahte dayanıklılık raporu satılıyor" başlıklı haberinde; İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün, kentteki bin 134 hususi eğitim kurumuna yazı göndererek, depreme karşı teknik araştırma yaptırılmasını ve dayanıklılık raporu hazırlatılmasını istediği; sadece bazı şirketlerin düşük ücretlerle düzmece ve usulsüz teknik araştırma ile depreme dayanıklılık raporu hazırladığı iddiaları yer almaktadır.
Haberde, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü hususi eğitim kurumlarına gönderilmiş olduğu yazısında, üniversite onaylı yada Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) onaylı laboratuvarın sonuçlarının kullanılarak hazırlanmasının koşul olduğu belirtilmesine karşın, şirket yetkililerinin kolonlardan misal almadan, hususi eğitim kurumlarına usulsüz rapor hazırladıklarını itiraf etmiş olduğu de iddia edilmektedir.
"ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINA SAHTE RAPORLAR HAZIRLADIĞI İDDİALARI DOĞRU MU?"
CHP'li Kaya, Bakan Özer'e şu soruları sordu:
"Özel eğitim kurumlarına (özel okullar, kreşler, sürücü kursları) deprem dayanıklılık raporu hazırlayan bazı şirketlerin sahte raporlar hazırladığı iddiaları doğru mudur?
Yönetmelik gereği binalardaki kolonlardan örnek (karot) alınması gerekirken, bazı şirketlerin örnek almadan, "alınmış" gibi raporlar düzenlediği iddiaları doğru mudur?
Bakanlığınızın, deprem raporlarında üniversite onaylı veya Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) onaylı laboratuvar sonuçları kullanılarak hazırlanması şartını aramadığı iddiaları doğru mudur?
Milli Eğitim Bakanlığının raporları kontrol etmediği iddiaları doğru mudur?
Üniversite onaylı veya Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) onaylı laboratuvarlar kullanılmadan hazırlanan raporlar geçerli olacak mıdır?
İstanbul dışındaki illerde de benzer uygulamalar var mıdır?
Sahte depreme dayanıklılık raporu düzenleyen; sahte raporlara onay veren ve göz yuman kişiler hakkında yasal işlem başlatılacak mıdır?"