Özdil, faillerinin adli kontrolle serbest bırakıldığı yaşanan bazı şiddet temelli olayları örnek gösterdiği yazısında, “Türkiye artık kanuna nizama kurallara uymayanlar için değil, namuslu, ahlaklı, çevresine saygılı insanlar için tehlikeli bir ülke” dedi.
Özdil yazısının devamında da şunları kaydetti:
“İt kopuk içeri girmediği için, dışarısı düzgün insanların hapishanesi haline geldi. Adli kontroldeki ‘adli’ kavramı, vurulana dövülene soyulana sahip çıkacağına, vuranı döveni soyanı koruyup kolluyor. Cahil cesaretinin sırtı sıvazlanıyor. Aklı başında insanların yaşam alanı daraltılıyor. Magandalar zontalar hırtlar, suçlular özgürce dolaşıyor. Suç işlemeyen insanlar, bunlara denk gelmemek için, bunlara değmeden, adeta saklana saklana yaşamaya çalışıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala hakkındaki kararına aslında bu çerçeveden bakmak gerekiyor. Avrupa hukuku, suç işlemeyen, suç işlediğine dair en ufak delil bile bulunmayan bir insanın beş senedir hapiste tutulmasına anlam veremiyor, hapiste tutulmasının ‘insan hakları ihlali’ olduğuna, ‘insanlık suçu’ olduğuna hükmediyor. Halbuki bu ülkede artık insan hakları suçu yok… İnsan olmak suç.”