Hollanda'dan gelip Türkiye’ye yerleşen, Türk vatandaşı ve Müslüman olup 'Can' ismini alan Avrupa eski Halter Şampiyonu Can Van Der Meer'in (61) eşiyle birlikte yolda bulup, polise teslim ettiği çanta nedeniyle hayatı karardı.
Sahibinin, çantadaki 2 bin liranın kayıp olduğunu belirtip şikayetçi olduğu Can Van Der Meer, 'Açık alandan hırsızlık' suçlamasıyla hakkında açılan davada hakim karşısına çıktı. Antalya'dan dava için Yalova'ya gelen çift, asıl mağdurun kendileri olduğunu söyledi.
Hollanda'dan gelip Türkiye'ye yerleşen, Türk vatandaşı ve Müslüman olup ‘Can’ ismini alan 1997 Avrupa Halter Şampiyonu Can Van Der Meer, Türk eşi Ferdane Van Der Meer (52) ile geçen yıl 26 Şubat'ta, Antalya'dan, bir dönem yaşadıkları Yalova'nın Çınarcık ilçesine akraba ziyaretine geldi. Çift, yazlıklarına giderken yolda bir el çantası buldu. Çantanın içine bakan çift, içerisinde yaklaşık 15 kredi kartının olduğunu gördü. Can Van Der Meer ve eşi, Çınarcık İlçe Jandarma Komutanlığı’na giderek çantayı teslim etti. Jandarmanın karakola çağırdığı çantanın sahibi M.G., 2 bin liranın eksik olduğunu söyleyip, şikayetçi oldu.
Çift olaydan 2-3 saat sonra polis ekipleri tarafından Çınarcık Emniyet Müdürlüğü'ne davet edildi. Emniyete giden çift, şoke oldu. M.G.'nin kendilerinden şikayetçi olduğunu öğrendi.
DAVA İÇİN ANTALYA'DAN GELDİLER
Can Van Der Meer hakkında 'Açık alandan hırsızlık” suçlamasıyla Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ilk duruşması için çift, yaşadıkları Antalya'dan Yalova'ya geldi.
Yaşadıklarını anlatarak sitem eden Ferdane Van Der Meer, "Kafam ıslak bir şekilde karakola gittim. ‘Bu beyefendi sizden şikâyetçi’ dediler. ‘Neden?’ dedim. Çantasında 2 bin TL para varmış. Biz çantayı bulduğumuz şekilde teslim ettik. Şimdi buradan herkese tüm Türkiye’ye soruyorum. Bir insan bir hırsızlık yapıyorsa veya bir çanta bulup bir yere götürüyorsa, içinde para varsa, bu parayı alıp da ondan sonra o çantayı götürüp kendi elleriyle verir mi? Hiçbir insan bunu yapmaz. Alırım parayı, atarım çantayı ya da yakarım. İzimi kaybettiririm. Niye gidip kocamla teslim edeyim. Böyle bir saçmalık var mı? Benim eşim 61 yaşında. Bu yaşa kadar hiçbir suça karışmamış. Yurt dışında iki üniversite bitirmiş, iç ve dış mimar olan bir insan. Böyle bir paraya ihtiyacımız yok Allah’ıma bin şükür. Ne kadar üzgün. Ben sırf bu iş için Antalya’dan çıkıp Yalova’ya kadar sakat halimle geldim. Diz kapaklarıma kök hücre yapılacaktı yaptıramadım. Kan tüpleri elimde o şekilde çıktım ve bu iş için Yalova’ya geldim" dedi.
Fethiye’de de eşinin apar topar karakola götürüldüğünü söyleyen Meer, olayın asıl mağdurunun kendileri olduğunu belirtti.
Can Van Der Meer ise "Umarım hâkim gerekli cevabı verir" dedi.
Davanın görülen ilk duruşmasında Can Van Der Meer suçlamaları reddetti. Dava ertelendi.