Süleyman Soylu'ya göre 76 bin, Fahrettin Altun'a göre 80 bin göçmen Türkiye'den ayrılmış. Tv'ler canlı yayında, Yunanistan kapıdan kuş uçurtmuyor. Peki bu durumda nereye gitti bu kadar insan?
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Son birkaç gün içerisinde Avrupa'ya gitmek üzere Türkiye'den ayrılan mülteci sayısı80 bin 888 oldu. Bu sayı önümüzdeki günlerde artış gösterebilir" dedi. Ancak Yunanistan ve Bulgaristan sınırları kapattı ve mültecilere geçiş izni vermedi.
Turkiyegundemi.com yazarı Enis Ersoy konuyla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı:
Türkiye kapıları açtı, mülteciler Avrupa'ya geçebilmek için birbirlerini eziyor. Gitmek ya da kalmak kendi tercihleridir. Kimse şu hayatta vatansız kalmasın. Çoluğuyla, çocuğuyla bilinmez bir geleceğe sürüklenen insanları, nankörlükle suçlamak insanlığa sığmaz.
İşin aslı biz de kalsınlar diye pek gönüllü değildik, ne dedi Cumhurbaşkanı: "Bu kadar mülteciyi beslemek durumunda değiliz."
Mültecilerin yola düştükleri andan itibaren, umut yolculuğu an be an canlı yayınlarla ekranlarımızda.
Parası olmayan, belediyelerce ücretsiz sağlanan otobüslere doluşuyor. Parası olan otogardan, biraz daha hali vakti yerinde olan ise taksilerle yol alıyor Edirne'ye doğru.
Avrupa'ya yolculuğun diğer güzargahı olan Ege kıyılarından, Yunan adalarına uzanan şişme botlarla yapılan yolculuklar da bütün ayrıntılarıyla gün boyu ekranlarda.
34 askerin şehit olmasının ardından AKP ve MHP genel merkezlerinde dikkat çeken ayrıntı
Neler öğrendik neler... Adam yıllardır insan kaçakçılığı yapıyormuş, mesleki kariyerini "Avrupa'ya gidenlerin yarısını ben geçirdim" diye mikrofonlara gururla anlatıyor. Hani Aylan bebek vardı ya, Bodrum kıyılarında cesedi bulunan, hatırladıkça insanı insanlığından utandıran... Belki onun yolculuğunu da o arkadaş organize etmiştir. Keşke muhabir sorsaydı...
Yunan makamları deniz yoluyla adalara ulaşanların sayısını 500 olarak açıkladı. Yunanlar biraz ağır insanlardır, bunlar kahvelerini içerken, 500 kişi daha geçtiyse haberleri olmaz, hadi etsin bin kişi.
Kara sınırında ise haklarını yemeyelim, adeta kuş uçurtmuyorlar. Kapıdan yaklaşana biber gazı; Meriç nehrini yüzerek geçenler ise tekme tokat, altı hokka tekrar soğuk sular üzerinden Türkiye'ye iade.
Arada kaçmaya başaran yok mudur, tabi ki vardır. Ama sayıları ne kadar acaba? Zira karşı tarafta da Yunan televizyonları canlı yayında. Yetkilisi gizlese, medyası gösterir.
"Bulgaristan'a gidenler" derseniz, henüz o komşumuzun kapısını çalan olmadı.
Hal böyleyken, her şey gözümüzün önünde cereyan ederken resmi rakamlar ise tam tersini söylüyor. Sabah saatlerinde Süleyman Soylu 76.358, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise 80.888 göçmenin Türkiye'den ayrıldığını duyurdu. Sayılar tam! Ne bir eksik, ne bir fazla.
Böyle zamanlarda, aklınıza takılan en küçük soru işaretini dillendirmeye kalkmanızla, vatan haini ilan edilmeniz arasında saniye değil, saliseler oynar. Ama kusura bakmasınlar. Edirne yollarında Olimpiyat stadını dolduracak kadar göçmen göremedik.
Acaba bu vesileyle, yerel seçimlerde AKP'nin yaşadığı oy kaybının en önemle sebeplerinden biri olan göçmen sorunu ile ilgili seçmenin gazı alınıyor olabilir mi, ne dersiniz?