Zehra'nın yakınları zanlıların cinayeti örtbas etmeye çalıştıklarını ve cinayet aletinin, “balta ya da satır” olduğunu iddia etti.
Olayla ilgili 7 kişi gözaltına alındı. İfade işlemlerinin ardından Milas Adliyesi’ne sevk edilen zanlılardan iş yeri sahibi İlamber İlter’in de aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Zehra Bayır'ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndan ailesi tarafından teslim alındıktan sonra memleketi Konya'da toprağa verildi.
"Balta ya da satır gibi bir şey ile başına darbe almış"
Yeniçağ'dan Büşra İlaslan'ın haberine göre Zehra’nın yakın akrabası şunları söyledi:
“Zehra’nın ölüm haberini ilk önce babaannesi haber alıyor. Zehra’nın babası ile birlikte Muğla’ya geçtik. Biz Milas yoluna giderken karakol komutanını aradık. O da bizi Adli Tıp Kurumu'na yönlendirdi. Adli Tıp Kurumu’na gittik. Burada bulduğumuz bir hocanın numarasını aradık. Böyle olaylarda hoca da götürülüyormuş. Bilgimiz yok bir şey öğrenebiliriz belki diye.
Hoca, cenazeyi almaya gidenin bir arkadaşı olduğunu ve ondan öğrendiği kadarıyla Zehra’nın balta ya da satır gibi bir şey ile kafasına darbe aldığını söyledi. Sonra tespit etmemiz gerekiyordu. Zehra’nın babası fenalık geçirdi, teşhis için girecek gibi değildi, ben girdim. Kolunda annesinin isminin yazdığı dövmesinden teşhis ettik. Bu olayı herkes duysun, suçlular cezasını alsın, başka canlar yanmasın.”
"Cinayeti örtbas etmeye çalıştılar"
Olaya ilişkin konuşan D.Y., Zehra’nın, ölü bulunduğu mekânda çalıştığını ve mekâna gelen bir müşteri tarafından öldürüldüğünü öne sürdü. Cinayetin iş yeri sahibi İlamber İlter ve çalışanları tarafından örtbas edilmeye çalışıldığını iddia eden D.Y., Zehra’nın darp edildiğini ve başından yaralandığını iddia etti.
"Benim kızım onlara ne yapmış olabilir"
18 yaşındaki kızını toprağa veren baba Oğuzhan Bayır ise “Tüm Türkiye duysun. Bir insanın kafasına nacakla vurulmaz. Ne yapmış olabilir benim kızım onlara. Suçlular cezasını çeksin…” diyerek isyan etti.