Zerrin Özer, daha önce yaptığı "Erdoğan'ı seviyorum" açıklamasıyla gündeme gelmiş ve bu durum sonrasında yaşadığı zorlu süreci samimiyetle paylaştı. Sosyal medyada karşılaştığı yoğun eleştiriler, hakaretler ve tehditler nedeniyle psikolojik olarak zor günler geçirdiğini belirten Özer, "Konserlerim iptal edildi. Sosyal medyada çok ağır ithamlara maruz kaldım" ifadelerini kullandı.
Günaydın'dan Tuğba Kalçık’a verdiği röportajda sağlık durumunu da detaylandıran Özer, Allah’a şükür şu an daha iyi olduğunu söyledi. Uzun bir süredir baş dönmeleri yaşadığını ve vertigo olduğunu düşündüğünü belirten Özer, bu sürecin sonrasında nöroloğunun kendisini incelemeye aldığını ifade etti. Yapılan muayenelerde beyincikte sağdaki damarda yüzde 70, soldaki damarda ise yüzde 30 daralma tespit edildiğini aktardı. Tedavi sürecinin devam ettiğini ve kendisini son teknoloji cihazlarla tedavi eden Orhan Rodoplu hocasıyla çalıştığını belirtti. Özer, bu sağlık sorunları nedeniyle 40-50 konserine gidemediğini ancak gelecekte performans sergilemeye devam edeceğini umduğunu dile getirdi.
Özer, kariyer yolculuğunda annesinin etkisinde kaldığını ve bu durumun kendisi için bir hata olduğunu kabul etti. Anneden izin alarak hareket etmenin kariyerini olumsuz etkilediğini belirten Özer, özellikle yurtdışında büyük fırsatlar yakaladığını fakat annesinin izin vermemesi nedeniyle bu fırsatları değerlendiremediğini söyledi. "Eğer yurt dışına gitseydim, kariyerim çok başka bir yerde olurdu. Türkiyeli bir sanatçı olarak dünyada başka bir yerde olurdum" diye ekledi.
Sanat dünyasında vefa duygusunun eksik olduğunu düşünen Özer, sadece kendi mesleğinde değil, diğer alanlarda da benzer bir durumun geçerli olduğunu ifade etti. İnsanların yaşam mücadelesi içinde vefasızlaştığını düşündüğünü belirten sanatçı, yakın dostlarının sevgisinin kendisi için yeterli olduğunu vurguladı.
Özer, yeni projeleri hakkında da bilgi verdi. 25 yıldır yanında olan sağ kolu İlhan Özer'in hazırladığı projelerle, Z kuşağına hitap etmeyi hedeflediğini söyledi. "Basit Numaralar" şarkısının başarısı ve dinleyicilerinin desteği için teşekkür eden Özer, yakın zamanda "Zerrin Özer / İmza" adlı yeni plağının çıkacağını duyurdu. Bu plağın, aranjör Mustafa Arapoğlu'nun eserlerinden oluşacağını belirtti.
Sanatın gerektirdiği zorluklara zaman zaman isyan ettiğini belirten Özer, müziği çok sevmesine rağmen mesleğinin karakterine ters düştüğünü ve bu nedenle bazen "Müziği bıraktım" gibi açıklamalar yaptığını ifade etti. Duygusal bir insan olması nedeniyle yıpranma yaşadığını ancak şarkı söylemeyi asla bırakmak istemediğini vurguladı.
Gazze'deki insanlık dramına da değinen Özer, orada yaşananları "büyük bir zulüm" olarak tanımladı. Gazze halkı için dua ettiğini belirten sanatçı, ilahi adaletin tecelli etmesini umduğunu söyledi.
Zerrin Özer, hayatının bir film olmasını istediğini ve bu filmde kendisini Serenay Sarıkaya'nın oynamasını istediğini de dile getirdi. Aşk kadını olduğunu söyleyen Özer, bir daha evlenmeyi düşünmediğini fakat aşık olursa yeniden evlenebileceğini ifade etti. Müzikten önemli kazançlar elde ettiğini, birikim yaptığını ancak dünyevi şeylere çok fazla yönelmediğini belirtti.
Son olarak, Zerrin Özer, müzik kariyerinde yaşadığı zorlukları ve rakipleriyle olan rekabeti de anlattı. Sesinin iyi olmasının ona bazı sıkıntılar yaşattığını, düşmanlıklarla karşılaştığını ancak her zaman iyi bir insan olmaya çalıştığını ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik açıklamaları nedeniyle yaşadığı linç sürecini de değerlendiren Özer, insanların makam veya mevkilerine göre değil, iyi ya da kötü olduklarına göre değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan’ın kendisiyle ilgilendiğini ve bu durumun kendisi için önemli olduğunu vurgulayarak, yaşadığı psikolojik baskının ardından konserlerinin iptal edildiğini ve sosyal medyada ağır ithamlara maruz kaldığını belirtti. "Benim hayatımda nefret duygusuna yer yok. Bu nedenle bana yapılan linci anlamak mümkün değil" diyerek, yaşadığı zor süreçleri anlattı.