Zuhr-i âhir, İslâm hukukunda bazı âlimler tarafından önerilen ve ihtiyat amaçlı kılınan bir namazdır. Bu namaz, özellikle bir şehirde birden fazla camide cuma namazı kılındığında, cuma namazının geçerliliği konusunda şüphe duyulması durumunda önerilmiştir. Tarihî kökeni ise, Hz. Peygamber dönemine dayanmaz; daha çok, İslâm coğrafyasının genişlemesi ve şehirlerin kalabalıklaşmasıyla gündeme gelmiştir.
ZUHR-I ÂHIR’IN GEREKÇESI
Zuhr-i âhir, bir şehirde birden fazla camide cuma namazı kılınmasının, özellikle ilk kılınan dışındaki namazların sahih olmama ihtimaline dayanır. Bu nedenle, şüpheli durumu bertaraf etmek için cuma vaktinde ayrıca öğle namazı kılınması önerilmiştir. Bu, "son öğle namazı" anlamına gelir ve dört rekât olarak kılınır.
FIKHÎ GÖRÜŞLER
Hanefî mezhebine göre, bir şehirde birden fazla camide cuma namazı kılınabilir ve bu namazların hepsi geçerlidir. İmam Şâfiî’nin Bağdat’ta birden fazla yerde cuma namazı kılındığını görüp buna itiraz etmemesi, bu uygulamanın kabul edilebilirliğini gösterir. Bu durumda, zuhr-i âhir namazını kılmak zorunlu değildir; ancak bazı âlimler ihtiyat amacıyla kılınmasını önerirler.
Özetle, zuhr-i âhir, İslâm coğrafyasındaki toplumsal ve mekânsal değişimlerle ortaya çıkmış bir ihtiyat namazıdır. Ancak her camide kılınan cuma namazı geçerli kabul edildiğinden, bu namazı kılmak şart değildir.