SETA: FETÖ’nün iş ortağı ve yol arkadaşı

SETA; açılımı ile okursak, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı. Müstafi Başbakan Davutoğlu ve ekibinin kurmuş olduğu bir think-tank kuruluşu. Bu yazıyı kaleme almamın sebebi ise, birkaç gün önce yandaş gazeteleri süsleyen bir haber başlığı; ''SETA, FETÖ’nün İngiltere yapılanmasını deşifre etti’. Bir raporu okudum ve tabi bu esnada hayatımdan yarım saatlik bir süre çalınmış oldu. Ama beni rahatsız eden, o çalınan yarım saatlik süre değil. İngiltere’de 5 yıldır akademik faaliyetlerde bulunduğum sürede o raporda bahsedilmiş FETÖ’nün bütün unsurları ile vermiş olduğum kavgalarda, siyasi iktidar ve onun yandaşları bu çetenin yanında iken, bugün o iktidar yandaşlarının hiç utanmadan sanki bu kirli yapı birden bire ortaya çıkmış gibi konuşup yazıp çizmeleri, yüzsüzlüğün bu kadarına da pes dedirtiyor.

Rapor kısmı ile ilgili de bir iki ufak lafım olacak elbet, ama zaten yıllardır her yerde haykırdığım gerçekleri bugün ''büyük bir deşifre’ olarak pazarlayan Ak Trol kılıklı üç akademisyen için koca yazıyı harcamak heba olacaktır. Onun yerine FETÖ’nün palazlanma sürecinde en büyük ortaklardan birisi haline gelmiş SETA’nın FETÖ ile olan organik bağını saptamak okuyucular açısından da daha faydalı olacaktır. 2005 yılında müstafi Başbakan Davutoğlu’nun prenslerinden birisi olan Taha Özhan tarafından kurulan SETA, özellikle AKP-FETÖ ortaklığının zirveye ulaştığı 2007 sonrası dönemde adını daha fazla duyurmaya başlamıştı. Yurtiçinde FETÖ ve AKP iktidarının ileri gelenleriyle çok sayıda faaliyete imza atmış olan SETA aynı zamanda Washington’da bir şube açarak ABD içerisinde de kendisini göstermeyi hedeflemişti. Burada önemli bir isim göze çarpıyor, o da Washington’daki ofisin kuruluşunda yer alan ve o dönemde o ofisin direktörü konumunda olan eski AKP Sakarya milletvekili Erol Aslan Cebeci. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakınlığı ile bilinen ve hatta kızının Abdullah Gül’ün eniştesinin oğluyla evlenmesinden mütevellit bir akrabalık ilişkisine de haiz olan Cebeci’yi önemli kılan nokta elbet bu değil. AKP-FETÖ ortaklığı esnasında kurulan Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını ABD’de pazarlayan SETA ekibinin beyninde yer alan Cebeci’nin FETÖ bağlantılarını deşmek esas mesele.

Cebeci’nin ABD’de varlığını sürdürdüğü dönem boyunca FETÖ’ye destek veren işadamları ile olan organik bağı bilgi ve belgelerle saptanmış durumda. Cebeci’nin o dönemde en yakın ilişkide bulunduğu isim ABD’de özellikle Demokrat Parti siyasetçileri ile yakın ilişkileri olan iş adamı Murat Güzel. Yılmaz Polat’ın ABC’deki 24 Ekim 2016 tarihli yazısında bahse konu şahıs Murat Güzel’in FETÖ’nün de başkanlık seçimi boyunca desteklediği Hillary Clinton ile olan yakın ilişkisi anlatılmış. Aynı zamanda bu şahıs FETÖ ile ilişkilerini de her daim sıcak tutmuş ve FETÖ’nün organizasyonlarına da iştirak etmekten kaçınmamıştır (Örneğin Leigh Dialogue Center’da FETÖ’nün organize ettiği iftar yemeği gibi). Bu şahsın sahip olduğu Nimeks Gıda’nın ortaklarını incelediğimizde ise daha ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Ortaklardan birisi, Fethullahçılar'a yakınlığı ile bilinen ve FETÖ adına açılan bir charet okulunun da kurucusu olan Abdülkadir Veziroğlu. Bu şahıs da aynı zamanda Clinton’un kampanyasının önemli bağışçılarından birisi. O dönemki Pensilvanya’daki resmi kayıtlara göre Nimeks Gıda’nın son ortağının ismi ise Erol Aslan Cebeci.

Görüldüğü gibi Washington’daki SETA DC’nin ne amaçla kurulduğu ve FETÖ ile organik bağı inkar edilemeyecek kadar aşikar. SETA’nın bu süreçte özellikle AKP-FETÖ kavgasından sonra taraf olarak AKP’yi seçmesi, sonrasında SETA’nın yönetimine getirilen ve yine hocacı yani Davutoğlu’cu ekibe yakınlığıyla bilinen ve geçmişte FETÖ’ye övgüler dizen Burhanettin Duran-Fahrettin Altun ikilisinin bugünkü ''Reisçi’ taklitleri, geçmişteki SETA-FETÖ ortaklığını temize çıkaramayacaktır.

Şimdi gelelim, bu ikilinin istihdam ettiği ve sosyal medyada Ak Trol hesapları RT etmekten arta kalan zamanlarında ''FETÖ’nün İngiltere ayağını’ deşifre ettiklerini iddia eden 3 zihni sinir akademisyen şahsın kaleme aldığı rapora. Bahsettiğim gibi, rapor yıllardır gözümle şahit olduğum ve defalarca çok çeşitli platformlardan tehlikesini anlattığım FETÖ’nün yapılanmasını ''büyük bir bilgiymiş’ gibi pazarlamaktan öteye gitmemiş. Ama bu işi yaparken bile yüzsüzce ve utanmasızca yine siyasi iktidarı koruma çabaları devam ediyor. Örneğin raporda FETÖ’nün İngiltere’deki en önemli öğrenci derneği olan Network of Students’tan (NOS) tek bir kelime bile bahsedilmemiş. Nedeni ise oldukça basit. Bahse konu derneğin kurucularından biri olan ve derneğin kuruluş sürecinde danışmanlık hizmeti veren isme bir bakmak gerekiyor; Muhammed Bilal Macit. Ama bu Macit’in kariyeri ve özellikleri saymakla bitmez. 24.Dönem AKP milletvekili ve o dönem için Meclis’in en genç milletvekili konumunda. Peki nasıl gelmişti o göreve? FETÖ’nün en önemli sivil toplum örgütlerinden birisi olan Genç Siviller’in kurucusu olması bundaki en büyük katkıydı. Ve FETÖ ile organik bağı açık olan birisinin kurduğu NOS’un bütün etkinliklerine AKP’den üst düzey katılım sağlanıyordu. Örneğin dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un 2013’de Londra’da NOS’un daveti üzerine katıldığı toplantı gibi1. Peki Macit şimdi nerede? 2016’da Teknopark İstanbul Genel Müdürü olarak atandı ve görevine devam ediyor. Görüldüğü gibi Ak Trol’den bozma 3 akademisyen arkadaş, FETÖ’nün İngiltere yapılanmasını anlatırken Network of Students’ı tamamen gözden kaçırıyorlar, hay aksi bak sen şu talihsizliğe! Ya da siyasi iktidarın verdiği üç beş kuruş veya makam-mevki daha tatlı geliyor bu arkadaşlara. Keşke bu arkadaşlara o rapor için verilen o makamlar ve paralar devletten çıkmasaydı, gelip sorsaydınız bana, size FETÖ’nün İngiltere yapılanmasını eksiksiz bir şekilde tane tane anlatır üstüne bir kuruş dahi istemezdim! Ama hep diyorum ya derdiniz FETÖ ile mücadele falan değil, dert bambaşka.

Aslında yazılacak söylenecek ve dahi gerçekten deşifre edilecek çok şey var da, şimdilik kısa keselim. Kesmeden önce de sizi bir link ve fotoğrafla baş başa bırakayım; https://www.setav.org/etkinlikler/turkiyede-islamciligin-gelecegi/. Bu linkte ve içerdiği fotoğrafta SETA’nın Kasım 2012’deki bir etkinliği ve etkinliğe katılan 4 isim var. Moderatör İhsan Dağı, 15 Temmuz sonrası FETÖ’den tutuklanan ve şu anda tutuksuz olarak yargılaması devam eden cemaat gazetesi Today’s Zaman’ın eski yazarı. Konuşmacılardan birisi, FETÖ’nün azılı militanlarından Mümtaz’er Türköne. Diğer konuşmacı FETÖ’ye övgüleri ile bilinen ve dahi örgüt elebaşını peygambere benzeten Ergün Yıldırım adlı Ak-ademisyen. Ve son olarak AKP milletvekili ve FETÖ’nün Abant Toplantılarının baş müdavimi Yasin Aktay. Yorumunu da okuyuculara bırakıyorum, ama yazdıklarım ile fotoğrafı bir araya getirdiğimizde SETA ile FETÖ arasındaki yol arkadaşlığı ve iş ortaklığının de denli çıplak bir gerçek olduğunu görmemek oldukça güç olsa gerek…

Not: 28 Ağustos 2017 tarihinde bir yazı kaleme almıştım burada; ''Seni 2.Ekmeleddin Yaptırmayacağız İslamcı eskisi Mütahhit Levent’ başlığında (http://www.abcgazetesi.com/seni-ikinci-ekmeleddin-yaptirmayacagiz-islamci-eskisi-muteahhit-levent-62816h.htm) . Malum şahsın Cumhurbaşkanlığına aday olmayı çok istediğini ve bunun için CHP’de kulisleri yokladığını yazdığımda çok sayıda tepki almıştım bunun gerçek olmadığına dair. Çok şükür ki bu köşe yazılarında yaptığım geleceğe ilişkin öngörülerde yanılma payım hala çok düşük, Levent Gültekin adlı şahıs aday olma isteğini deklare etmiş birkaç gün önce. Belli ki şartları olgunlaştırmış, ama hatırlatmak da fayda var. 100 bin imza ile bağımsız olarak herkes aday olabilir, lakin CHP içerisinden bu şahsın 2.Ekmeleddin olarak aday gösterilmek istenmesi durumunda, bunun karşısında verebileceğim bütün mücadeleyi verip bu şahsı 2.Ekmeleddin yaptırtmamak adına uğraşacağımı tekrar deklare etmek isterim.