Adem Çekem'den çarpıcı açıklamalar: "1 Mart tezkeresi Türkiye için bir dönüm noktasıydı"
Adem Çekem'den çarpıcı açıklamalar: "1 Mart ... Türkiye'nin en büyük Meclisi İstanbul İl Genel Meclisi'nde CHP Üyesi Adem Çekem, "1 Mart Teskeresi" ve Türkiye'nin dış ilişkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
TBMM’den sonra Türkiye’nin en büyük Meclisi ve İstanbul’un parlamentosu olan 276 Üyeli İstanbul İl Genel Meclisi toplantısında CHP İstanbul İl Genel Meclis Üyesi Makine Mühendisi Adem Çekem, 2003 yılında yaşanan "1 Mart Teskeresi" sonuçlarını günümüze taşıyarak; Turkiye-ABD-İran-Irak-Suriye ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
"Savunma anlayışı, gücün egemenliğine sessiz kalmak değildir. Susarak barış sağlanamaz. Dış işlerimizin sıfır sorun anlayışı da cennet olmayan bu dünya için gerçekçi değildir. Çünkü dünyanın sınırlarımızla ilgili hesapları ve kiralık haramileri vardır. Türkiye de iktidar olmak uluslararası alanda iktidar cık olmak değildir. Bugün ülkemizde iktidar olan anlayış yaşamı ve emeği ezikleyen, insanı köleleştiren işgalci haramilerin senaryolarına ve her türlü güce muhalefet olmalıdır. İnsan Hakları ve özgürlüklerin günah merkezi dün Irak değildi. Bugün de Suriye ve İran olmamalıdır. Sınırlarımızın dışında Davos’ta İsrail’e verilen cevaptan önce sınırlarımızdan ırak olmayan incir çekirdeğini doldurmayacak gerekçe ve senaryolarla Irak mezbaha neye döndürülmüştür. Bu da yetmemiştir, Ebu Garip Hapishanesini cehenneme dönüştüren işgalci zebanilerin Hıristiyan kimliği ile Müslüman Iraklılara yaptığı zulüm insanlığın başını önüne eğdirmiştir"
"Çakma ılımlı İslam projelerini değil elbette. Süleymaniye de askerlerimizin başına çuval geçirerek bize onurumuzla bedel ödetmeye çalışan ABD deki Neo Conların anlayışı 1 Mart tezkeresi sonrasında tasfiye olarak karşılığını bulmuştur. Yani TBMM’ nin kararı demokrasinin bir kılık değiştirme sanatı olmadığını ABD de hatırlatılmıştır"
"25 Şubat 2003’te TBMM "1 MART" teskeresine Hayır oyu vermiştir. Bu da TBMM’nin Davos’tan önceki ONE MİNUT’udur, Davos’un ilham kaynağı ve gücüdür de. Davos’ta One Minute sadece İsrail’e söylenmiştir. Ama TBMM’nin de ONE MİNUTE’tu tüm işgalci güçlere söylenmiştir. 1 MART tezkeresi aynı zamanda Osmanlıyı arkadan vuran Arap hançerine aynı şekilde iade-i itibar etmemiştir. Bu da bugün Arap sokaklarında İslam dünyasında TBMM’nin, Başbakanının saygı ve hürmetle karşılanıp uğurlanması aynı zamanda Araplar adına geçmiş mahcubiyetin onayıdır ve ÖZRÜDÜRDE… İslam dünyasına model arayanlar TBMM’ni ve onun 1 MART tezkeresindeki milli duruşunu GÖSTERSİNLER, eğer göstermek istiyorlarsa, Çakma ılımlı İslam projelerini değil elbette. Süleymaniye de askerlerimizin başına çuval geçirerek bize onurumuzla bedel ödetmeye çalışan ABD deki Neo Conların anlayışı 1 Mart tezkeresi sonrasında tasfiye olarak karşılığını bulmuştur. Yani TBMM’ nin kararı demokrasinin bir kılık değiştirme sanatı olmadığını ABD de hatırlatılmıştır"
HEDEF, GELECEĞİMİZ ADINA İTHAL ŞARK ÇIBANI OLMAKTI
"Bu coğrafyada etnik, mezhep anlamında kronik ağrı merkezleri oluşturmaya çalışan işgalci zihniyetlere; 1 Mart tezkeresi ile gerçek demokrasi adına da onlara uyarı merkezi olmuştur. BM’nin onayı olmadan TBMM’de tezkere sonuçlanmadan önce işgalci harami güçler için özellikle Türkiye’nin güney doğusunda ve Mersin’de askeri üsler için kiralamalar yapılmıştır. Hedef 65.000 asker 550 uçak 65 helikoptere yer bulmasının yanında geleceğimiz adına ithal şark çıbanı olmak ve oluşturmak için de burada olmak istemişlerdir. TBMM her türlü kuralsızlığın, hukuksuzluğun karşısında sahiciliğini göstermiştir. Bu sahicilik aynı zamanda tezkereye evet oyu veren 250 AKP’li adına da ayıp örten bir sahiciliktir"
ÜLKEMİZ KIYAMETİN KIYISINDAN DÖNDÜ
"CHP’lilerle birlikte 97 AK Partili milletvekilinin partiler üstü milli bir duruş sergileyerek ülkemizi bir kıyametin kıyısından döndürmüşlerdir. Bu hayırcı 97 AK Partili milletvekillerinin tamamına yakını AKP’nin 2007 seçimlerinde ileri demokrasi ve özgürlükler anlayışı içerisinde milletvekili listelerinde adını bulamamışlardır ama milletin yüreğinde, vicdanında yerlerini bulmuşlardır. Buradan bir sonuç daha çıkmıştır, bizi yönetenlerin bizi en az tanıyanlar olduğu gerçeğidir. 1 Mart tezkeresi "Hop Demeden Halaya Kalkılmayacağının" Türk atasözünün AKP ye hatırlatılmasıdır da aynı zamanda.1 Mart tezkeresi ABD’nin ve AKP’nin de özgüven körlüğü içerisinde olduğunu tescil etmiştir. Bu ülkeyi tanımadıklarını göstermişlerdir"
"AKP İslam’a seslenirken Irak müdahalesin deki sessizliği onun sürekli karşısına çıkacaktır. İslam kardeşliğini güç merkezlerine göre ayarlamamak gerekir. Bu yarının olası güç merkezleri adına da bizi endişeye düşürmektedir. Bu sebeple AKP kendisi ile yüzleşmeden önce dünyanın patronlarıyla da yüzleşmelidir. Bu da Gazze için gösterilen hassasiyetin milyonlarca ölen Iraklı içinde göstermek gerekir. Kardeşlik budur, Dindarlık budur. İslam kardeşliği sadece Filistin’le kendisini var edecek gücü bulamaz! Savunma kalkanlarını Kürecik’e koyarken, İran’da ki, Suriye’de ki olası mağduriyetler içinde vicdani ve insani kalkanlarımızı şimdiden hazırlamalıyız. Angelina Jolie gibi melek yüzlü yeni misyonerlerin Hatay’da ki çadır kenti ziyaretleri Hollywood’un film setine dönüşmemelidir"
“1 Mart tezkeresi kabul edilseydi Irakta dikilecek her sancakta Mehmetlerimizi ne Mehmetçik yapabilecektik ne de Ulubatlı Hasan. Katliamı yapanlar adına İslami kimliğimiz ile suçun parmak izlerini bırakacaktık. Dün Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel, bugün Recep Tayyip Erdoğan, "men Dakka duka" diyebiliyorsa, yani çalma kapımı çalarlar kapını ifadesini Müslümanca gülmeyenler adına çar çur etmeyelim"
GEÇMİŞ TARİHİMİZİN BEDELİ ÖDENMİŞTİR
"Somali de 7 den 70 e bu ülkenin vicdanı gerçekti. Yardım elini bulmak için boy boy afişler asıldı Türkiye’nin sokaklarına. Şimdi de bölgesel barış adına ülkenin sokakları bir afişi haramilerin kazancından daha fazla hak etmektedir. Çünkü TC. 2002 yılında kurulmamıştır. Parti kurmak ile Devlet kurmak farklı bir şeydir. Geçmiş tarihimizin bedeli ödenmiştir. Ona metres gibi davranmamalıyız. 9 yıl önceki 1 Mart tezkeresi ile ilgili yüzleşmeyen zihniyet 89 yıllık CHP ye tarihin ile yüzleş noktasındaki hakkı ve dayatmasını kendisinde bulamaz. Özgür düşünce adına, gerçek demokrasi adına vicdanlarınızda bulacağınız bir cevabı AKP’li meclis üyelerine bırakıyorum. Ya 1 Mart tezkeresi doğrudur ya da one minute yanlıştır. One minute doğru ise 1 Mart tezkeresi ile Dersim ile hesaplaştığınız gibi hesaplaşın.
"Adem Çekem'den çarpıcı açıklamalar: "1 Mart tezkeresi Türkiye için bir dönüm noktasıydı"" haberi, 14 Mart 2012 tarihinde yazılmıştır. 25 Şubat 2019 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Adem Çekem'den çarpıcı açıklamalar: "1 Mart tezkeresi Türkiye için bir dönüm noktasıydı" haberi 2012 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Adem Çekem'den çarpıcı açıklamalar: "1 Mart tezkeresi Türkiye için bir dönüm noktasıydı" 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 22 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.