''Süleyman Soylu kime kızıyorsa o dövülüyor''
''Süleyman Soylu kime kızıyorsa o dövülüyor'' Son dönemlerdeki yaşananları anlatan Sözcü yazarlarından Necati Doğru bugünkü yazısında Süleyman Soylu'yu konu aldı.
Son dönemlerde yaşananları deşifre eden Necati Doğru'nun Süleyman Soylu hakkında yazdığı yazı şu şekilde: Anayasa Mahkemesi şehirlerarası yollarda gösteri yapılabilir kararı aldı. Kanun çıkararak bile bu hak yasaklanamaz. Yollarda, meydanlarda, tarlada, ovada, şiddet ve terör içermedikçe, silaha davranmadıkça, kırıp dökmedikçe gösteri yapmak hukuku uygundur. Bakan, karara kızdı. Bisiklete bin. Bas pedala. Dolaş da görelim. İçişleri Bakanı'nın Anayasa Mahkemesi Başkanı'na; “Gel de sokaklarda bisikletle dolaş bakalım, ben varım sen de var mısın…” diyerek öfkelenip meydan okuması üstü kapalı bir anlatım. Ben anlayamadım. Makam aracı ile gidiyordur. Bisiklet nereden çıktı? Saf tarafım var. Ben kavrayamadım. ★★★ Tahmin yapayım: İçişleri Bakanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı'na “makam otosundan inip bisiklete binme…” teklifi üzerinden “seni bisiklet ile giderken döverler” demek istiyor. Kim döver? Önceki hafta İçişleri Bakanı'nın kızdığı Hatay Milletvekilini İstanbul Kadıköy'de gece vakti sokakta 4 kişi dövmüştü. Dövenler yakalandı. Sorgulandılar. Sonuç ne oldu? Takip edemedim. Buna dayanarak ben bu saçma gözlemimi (!) yapıyorum: İçişleri Bakanı kime kızıyorsa o dövülüyor. Yasama (Meclis) bağımsızdır. Milletvekili icabında dövülür. Yargı (Mahkeme) bağımsızdır. Hakim icabında dövülür! Basın hürdür, sansür edilemez. Gazeteci icabında dövülür. Bu “hem hür hem bağımsız fakat icabında dövülür, dövdürülür” durumları “Türkiye Modeli Demokrasi” inşa etmenin ilk adımları mıdır, ben bunu da anlayamadım. Tahmini de zor! ★★★ “Türkiye Modeli Demokrasi” nasıl olur, olsa olsa ne olur diye anlamaya çalışırken Cumhurbaşkanı, genel başkanı da olduğu AKP'nin 81 il başkanı ile video konferans yaptı ve “Türkiye Modeli Demokrasi”ye geçiş için alt yapı hazırlıklarına başlandığını açıkladı. TV'lerden canlı olarak izledik. Siz ne anladınız? 7 milyar insanın 200'den fazla ülkede yaşadığı şu dünyada olabilecek en eksiksiz, kusursuz demokrasi modeline, deneye yanıla, yıkıla kalka ulaşıldı: Kuvvetler ayrılığı olacak. Denetim ve denetletme. Bağımsız Meclis. Bağımsız hükümet. Bağımsız yargı. Özgür basın. (Parlamenter demokrasi) ★★★ Biz de parlamenter demokrasiye uymak için 200 yıl önce yola çıkmıştık ve “Türkiye'ye özgü Başkanlık modeli”ne geçtikten sonra ne kuvvetler ayrılığı, ne hürriyet, ne emniyet, ne adaletimizde eşitlik, ne eşitliğimizde adalet kaldı, yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya bütün ülke, tek bir kişiye bağlandı ve şimdi “Türkiye Modeli” diye bir tür üretmeye soyunduk ki Bakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı'na “bisiklete bin gel de sokaklarda bir dolaş….” teklifi yaptı. Son bir not: O kadar da saf değilim. İçişleri Bakanı'nın “teröre ve ülkenin bölünmesi tehlikesine karşı” gösterdiği duyarlılığı anlıyorum, fakat şehirlerarası yolda gösteri yapma hakkını ülke bütünlüğünün ve huzurunun bozulmasına, terörün güç bulmasına alet edecekleri yakalamak, mahkeme önüne çıkarmak da İçişleri Bakanlığı'nın görevidir. Orduyla beraber emniyet güçlerimizin sayısı yaklaşık 1.5 milyon kişiye çıktı.
"''Süleyman Soylu kime kızıyorsa o dövülüyor''" haberi, 20 Eylül 2020 tarihinde yazılmıştır. 20 Eylül 2020 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan ''Süleyman Soylu kime kızıyorsa o dövülüyor'' haberi 2020 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. ''Süleyman Soylu kime kızıyorsa o dövülüyor'' 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 25 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.