Teşekkürler Türkiye

Ali Kaya Soysal

   Hani 12 dev adamın basketbolda , perilerin voleybolda yarı veya çeyrek final kapısından döndükten sonra medyamızda atılan klişe manşetler var ya, Türk insanının  400 yıllık aşağılık kompleksinden kaynaklanan o meşhur terimi dün gece oynanan Türkiye- İzlanda maçının bitiminde kullanmak zorunda kaldım.
 

   "Teşekkürler Türkiye." Futbol için. Bu teşekkürden nasibini alması gereken  insanları sıralayayım isterseniz, mikro ve makro bağlamda..
  

Önce mikro, yani kısa hikaye. 2018 Rusya Dünya Kupası’na yola çıkarken federasyon başkanı Yıldırım Demirören. Kim o, yönettiği Beşiktaş’ı borç batağına sokmuş başarısız bir kulüp başkanı. İktidarın başındaki tarafından siyaseten ve menfaat ilişkileri açılarından atanmış biri. O kimi getiriyor ulusal takımın başına, üstelik dünyada eşi benzeri olmayan bir "etiketle", Türkiye Futbol Direktörü" olarak, 2008 Avrupa şampiyonluğunda 3. lük ,4. lük maçı oynanmamış olmasına
rağmen kendisini Avrupa  da 3. olarak ilan eden kibirli bir adamı.

   Peki, daha neler oluyor sonraları... Önce bir prim tartışmasıyla başlayan alev bir sonraki maç kadrosuna Arda, Burak,Caner gibi futbolcuların alınmamasıyla devam ediyor. Bu kararlar  Terim’in basın tarafından hiçbir zaman  anlaşılamayan toplantılarıyla devam ediyor. Bu arada grupta 4. sıradayız, en iyi ikinci olmamız hayal..
 

   Kriz devam ediyor, milli takım kaptanı Arda otobüste 70 yaşındaki basın mensubu Bilal Meşe’ye saldırıyor, futbol federasyonu başkanından başlayarak aşağıya doğru küfür ediyor. Aynı uçaktaki "imparator" dahil yetkililer buna gözlerini yumuyorlar. Bir gün sonra 80 milyonu  temsil eden ulusal takımın kaptanı 29 yaşındaki bir çocuk, 1922 den beri O formayı ıslatan, Zeki Rızaları, Leblebi Mehmetleri, Baba Hakkıları inkar edercesine "ben milli takımı bıraktım" diyebiliyor..

   Sonrası daha vahim, hepsini beraber yaşadık, "şef" Çeşme de  bir kebabçıyı "basıyor". Utanmış olmalı ki istifa  ediyor, fakat bu istifa federasyon tarafından  kabul edilmiyor 2 gün sonra aynı federasyon  Terim’in istifasını onaylıyor. 3.5 milyon Euro’luk kontrat kabul ediliyor. Son haberlere göre federasyon parayı vermeme kararı almış, Fatih’de mahkemeye gidiyor..

   Hiç şaşırmadım. Beşiktaş Genel Kurulun’da Demirören’in başkanlığının son yılında  yaptığı konuşma hala kulaklarımda. Aynen şöyle demişti "Yeniköy kasabı" Del Bosque bize 350 bin Euro borçlu çıkacak, göreceksiniz". Salondaki tüm üyelerin gözlerinin içine baka baka... Sonra kendisine 8.5 milyon Euro ödendi, Fikret Orman başkanlığında yıllara yayılarak..

   Sevgili ABC okuyucuları, konu nerden nereye geldi, farkındayım. Sizler dün gece ki Türkiye-İzlanda maçı için bir kaç teknik cümle bekliyorsunuz. Sizlere sadece şunu yazabilirim, Türkiye "kanatsız kuş idi", Cenk ve Arda’nın sağ ve sol açık olduğu onbir yanlıştı. Bence sağda Quaresma, solda Valbuena oynamalaıydı.

   O bakımdan, bu 14 yabancı kuralına onay veren Avrupa’nın en pahalı üçüncü teknik direktörüne, onun federasyon başkanına ve birkaç hafta önce bunun farkına varıp, "indirin şu yabancı sayısını" diye fetva veren "sultanımıza" teşekkür ediyorum..

   "Mazinin "makro" boyutuna gelince; yanlışlıklar, saçmalıklar,heba edilen jenerasyonlar, sokağa atılan paralarla dolu yaklaşık yarım asır, yazmak için eski tabirle "mürekkeb yetmez"...