THY eski başkanı: 3. Havalimanı ihtiyaçtan olmayan bir Binali Yıldırım projesi

Karar Yazarı İbrahim Kahveci'nin köşe yazısına bazı bölümlerini taşıdığı "Yerel’den Global’e’ THY’nin Yükseliş Dönemi" kitabında eski THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu da bu kervana katılıyor. Kitaptaki iddiaya göre 3. Havalimanı'nda batağın nedeni Binali Yıldırım.

Yapımı, neden olduğu doğa katliamı ve işçi ölümleriyle hep gündem olan yeni havalimanının nasıl planlandığını aktaran Topçu, aslında Atatürk Havalimanı'nda yapılacak çalışmalar sonrası yeni havalimanı ihtiyacının gündemden kalkabileceğini ancak bunu Binali Yıldırım'ın istemediğini yazmış.

Karar yazarı İbrahim Kahveci, "Bir pist yapımı ile karşılanacak olan ihtiyaç, 2015 yerine 4 yıl gecikme ile 2019’da teslim edilebilen 3. Havalimanı ile karşılanmak istendi" diyerek Topçu'nun kitabından ilgili bölümleri şöyle aktarıyor:

“THY’nin agresif büyümesi sonucu, Atatürk Havalimanı artan hava trafiğini kaldıramıyordu. Sürekli iyileştirmelerle durumu kurtarıyorduk. Havalimanında bir paralel pist ve ek bir terminal işi kurtarabilirdi. Üç alternatif hazırlandı. İki versiyonda THY yönetim binası ve cami minaresinin uçlarının yıkılması gerekiyordu. Kamulaştırmaya da ihtiyaç yoktu. Atatürk Havalimanı’na inen 100 uçaktan yaklaşık 70 kadarı dar gövde uçaklardı. Bu da 2030’a kadar ihtiyacı karşılıyordu.

DHMİ tarafına “işin nasıl olmayacağını anlatın” talimatı verilmiş, katılanlar tembihlenmişti. DHMİ yeni bir pist yapılma maliyetinin 15 milyar doları bulacağını anlattı. Binali Bey’e “2 milyar doları verin yapayım (yeni pist) THY’de hatırı sayılır bir para kazansın” dedim.

Binali Bey “Yeni havalimanının ilk bölümünü biz 2015’in ilk çeyreğinde teslim edeceğiz” dedi. Cemal Şanlı’da “Atatürk Havalimanı’ndaki iş de aynı sürede bitecekse, yeni havalimanı daha mantıklı dedi. “İmkansız” dedim. Binali Yıldırım “Biz, Bakanlık olarak söylediğimizden önce bitiririz” dedi.

HAMDİ TOPÇU O ZAMAN NE DEMİŞTİ?

Üçüncü Havalimanı projesinin arkaplanını AKP'nin uluslararası ayakları da olan şişirilmiş ekonomik büyüme stratejileri oluşturuyor. Projenin bir havayolu projesi olduğu kadar inşaat sektöründe ve yandaş sermaye gruplarında ciddi bir şişirmeye vesile olacak bir "iş sahası" olduğu da biliniyor.

Bu nitelikleriyle, 17 yıllık AKP dönemini simgeliyor denilmesi yanlış olmaz.

Hamdi Topçu'nun kitabında "Binali Yıldırım'ın ısrarıyla yapılmış" olduğunu söylediği Üçüncü Havalimanı hakkında yakın geçmişte söylediklerini ise hatırlatmamak olmaz.

2014 Temmuz'unda AA muhabirinin sorularını yanıtlarken şöyle demişti:

İstanbul'a 10 kilometrekarelik bir havaalanının hizmet vermesinin uzun vadede düşünülemeyeceğini söyleyen Hamdi Topçu, "Bunu gören hükümetimiz 29 Ekim 2017'de açılışını yapmak üzere bir havalimanı yapma kararı aldı. Bu havaalanı İstanbul'a ve Türkiyemiz'e değer katacaktır. Bu havaalanının bir an önce faaliyete geçmesini biz de arzu ediyoruz. Atatürk Havalimanı kapasiteyi karşılamaktan çok uzak bir duruma geldi" diye konuştu.

THY Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan istifa etmesinden bir ay kadar önceyse aynı konuda Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın düzenlediği Ortak Akıl Toplantısı’nda yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

Atatürk Havalimanı yetersiz gelmeye başladı. Türkiye, 500 milyar dolar ihracat yapan bir merkez olmayı hedefliyor. Böyle bir iddiamız varken, böyle bir havalimanı olması bizim dezavantajımızdır. Yeni havalimanı yapılınca Atatürk Havalimanı kapanacak. Çünkü aynı hava sahası kullanılacak. İki havalimanının aynı anda çalışması zordur. Şu anda İstanbul’da yapılacak havalimanı, bütün fazları bittiği taktirde 150 milyon gibi bir yolcu taşıyabilecek. Bu da dünyanın en büyük havalimanı olma anlamına geliyor. Şu anda dünyada en çok yolcu kapasitesi olan havalimanı, Atlanta’dır. 90 milyon yolcu taşıyor. İnşallah bunu da geçmiş olacak.

HAMDİ TOPÇU KİMDİR?

Rize Çayeli doğumlu Hamdi Topçu, Erdoğan'ın çok yakınındaki isimlerden birisi olarak AKP kuruluşunda da yer aldı. 2003 yılında THY'nin başına getirildiğinde hava taşımacılığı ile ilgili hiçbir bilgi ve deneyimi olmayan birisinin bu göreve getirilmesi çok tartışıldı. 2003'de THY alanında prestij sahibi olan ve büyük bir iş birikimini temsil eden bir kurumdu. Topçu'nun göreve getirilmesi bir bakıma izleyen yıllarda çok örneği yaşanan "AKP tipi kifayetsiz kadrolaşmanın" müjdecilerinden birisiydi.

2006 yılında yaşanan "Apronda deve kesilmesi" skandalı da yine Topçu yönetimindeki THY'nin simge fotoğraflarından birisi olmuştu.

Hamdi Topçu ismi Türkiye gündemine bir de 17 Aralık tapeleriyle girmişti. Hamdi Topçu ile YÖK üyesi ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına göre Topçu, Dubai’de okuyan ancak İTÜ’ye geçiş yapmak isteyen kızı için Ağbal’ı arıyor ve “Ben İTÜ’yü ayarladım. Yekta’nın da haberi var(Fatih Saraç’ın ağabeyi, YÖK Başkan vekili). Sen de YÖK başkanına söyle de kızım için kontenjan arttırsınlar” diyordu.

6 Nisan 2015 tarihinde THY Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden istifa eden Hamdi Topçu şirketten ayrılma nedenini "değişim istendiğini hissetmesi" olarak tarif ediyor.

Öte yandan istifasının 2015 Haziran seçimlerinde Milletvekili adayı olacağını bekleyen Topçu'nun Erdoğan'dan yediği vetonun ardından geldiği düşünülüyor.

İstifa sonrasında Habertürk'te yayımlanan bir röportajda Topçu'nun "bilinmeyen" özellikleri kendi ağzından şöyle sıralanıyor:

-Hayatım boyunca çalıştım. Rize’de yaşıyorduk, babam fırıncıydı. Ortaokul ve liseyi İstanbul’da okudum. Kadıköy Fikirtepe’de bakkal dükkânımız vardı. Hem bakkalda çalışıyordum, hem okuyordum. Marmara Üniversitesi’nde İşletme okudum. 1986’da üniversite 3. sınıfa giderken Kartal’da mali müşavirlik bürosu açtım. Mezun olduğumda para kazanan işletmem vardı.

-Birçok sivil toplum örgütünde aktif rol aldım. Hayır kurumlarında da çalıştım.

-Sosyal yönü ağır basan biriyim. Her akşam arkadaşlarımla dışarı çıkarım.

-Teknolojiyi iyi kullanırım. Ortaokuldan beri fotoğraf çekerim. 8-10 makinem var.

-Her yıl mutlaka yüzmeye giderim. Balık tutmayı çok severim. Lüferi, kalkanı, Karadeniz mezgitini çok severim.

-İyi yemek yaparım. Güveç ve Karadeniz yemeklerinde iddialıyım.