Tunç Soyer'in göndermesine aslan kesildiler ama... AK Partililer, Ayette yer almayan ifadeyi kullanan imama se

Serkut BOZKURT

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Sözcüsü, Bakanları, Tunç Soyer'in 9 Eylül'de muhteşem bir organizasyon ile yaptığı kutlamada kullandığı göndermeye kafayı taktılar.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yaptığı konuşmada, Atatürk’ün sözlerine gönderme yaptı:

100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. Yine o sabah, tam da bu bulunduğumuz yerden, Kordon boyundan göğü yırtan bir ses yükseldi. O ses, sadece bir kurşunun sesi değil, İzmir’den tüm Anadolu’ya yayılacak bir direnişin müjdecisiydi.

Nutuk'taki gönderme

Tunç Soyer'in Nutuk'tan göndermede bulunduğu, Atatürk'ün Padişah Vahdettin'i eleştirdiği ve Damat Ferit'in hiyanet içinde olduğunu anlattığı Nutuk'taki konuşmasının bir bölümünün linki.

Aman ha Vahdettin'e laf atma!

Atatürk'e saygı ve sevginin en az olduğu partilerden biri olan AK Parti'de, Osmanlı'nın son dönemini , hele hele bir de Atatürk'ün başarılarını hatırlatarak anlatmak hep sorun oluyor. Tarihi gerçekler yerine, Osmanlı her dönem başarılıydı ifadesi kullanılıyor. Buna Osmanlı İmparatorluğunun son dönemi de dahil. Tunç Soyer'e eleştirilerin temeli; 'Neden Yunanistan'dan bahsetmedin' diye.
O da açıklamasında yanıt verdi ama dinleyen kim?

Soyer'in yanıtı:

Mustafa Kemal Atatürk bu direnişi başlatırken Osmanlı Sevr'i imzalamış. Bu işgale rıza gösterenler bir tarafta, diğer tarafta emperyalistlere direnişi başlatan Atatürk ve atalarımız. Yunan'dan bahsetmemek gibi bir şey yok. Biz hepsini emperyalistler olarak tarif ettik.

Nutuk'taki göndermeye kükreyen AK Parti'nin, Ayette yazmayan ifadeye karşı sessizliği

28 Mayıs 2021 Cuma.

Üsküdar Yıldırım Beyazıt Camii eski İmam Hatibi Mustafa Demirkan, ayette yazmayan ifadeyi kullanıp Atatürk'e hakaret etti.
Ayasofya'nın tarihi konusunda yalan söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dinledi.
Demirkıran, Bakara Ayetinin 114'üncü süresini okudu.

Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden alınmıştır

Bakara 114 meali:

"Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirette de onlar için büyük azap vardır."

Demirkıran ne dedi, ayeti nasıl çevirdi işte deşifresi:

"Bu ve bu gibi mabedlerin mabed olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi.
Onlardan daha zalim daha kafir kim olabilir...
Yarabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma...”

Üsküdar Yıldırım Beyazıt Camii eski İmam Hatibi Mustafa Demirkan;
Ayette yazmayan kafir kelimesini kullandı ve Atatürk'e hakaret etmek için 'kafir' dedi.

Hadis-i şeriflere göre:
Kur’an-ı kerimi kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur.[Mek.Rabbani 234]
Kur’an’a ehliyeti olmadan mânâ veren, Cehennemde azap görecektir. [Tirmizî]
Ümmetime en çok tehlikeli olacak kimse, Kur’an-ı kerimi yersiz tevil edendir. [Taberani]
Ayeti kengi görüşüne göre tefsiri için Hazret-i Ebu Bekir ne demişti?
Kur’anı kendi görüşümle tefsire kalkarsam, beni hangi yer taşır, hangi gök gölgeler.

Ayasofya tarihi yalanı

Ayette yazmayanı Atatürk'e hakaret etmek için kullanan Mustafa Demirkıran ayrıca; Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi dedi.

İşte bir asır önce Ayasofya Camii önü

Ayeti kendine göre tefsir eden Demirkıran, tarihi de çarpıtarak verdi. Yalan söyledi.
İstanbul, 16 Mart 1920'de İngiltere ve Fransa tarafından işgal edilmişti.
Fotoğraf 1921 yılında çekilmiş.
İngiliz üniformalı, Senegalli askerler ve İngiliz subaylar Ayasofya önünde, ellerinde silahlarla poz veriyor.

Bu fotoğraf da Ayasofya'dan hatta içinden.

İngilizler Ayasofya içinde, poz veriyor. Fotoğrafın üstüne de, Konstantinpolis diye not düşüyor.
İbadet yapılamıyor.

İstanbul'un işgali tam 4 yıl 10 ay 23 gün sürdü.
Ta ki, 6 Ekim 1923 yılına kadar. O tarihten sonra işgalciler İstanbul'u terk etti.
Ayrıca, Ayasofya, 1934 yılında müze oldu. O tarihe kadar camiiydi.

Bakanlar Kurulu'nun kararıyla 1935'te müze olarak kapılarını ziyarete açan Ayasofya'nın imam kadrosu korundu.

İbadete 1991'de açılan Ayasofya Müzesi Hünkar Kasrı'nda öğle ve ikindi namazları kılınırken, bu vakitlerin ezanları da Sultanahmet Camisi ile karşılıklı okundu.

“Geldikleri gibi giderler”

Atatürk öğle saatlerinde trenle İstanbul’a geldikten sonra, Haydarpaşa Garı’ndan bindiği ‘Kartal’ istimbotuyla Galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer. Bu geçiş sırasında yaveri Cevad Abbas’ın ağladığını gören Mustafa Kemal Paşa, büyük kararlılıkla söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözü, Kurtuluş Savaşı’nın ilk işaret fişeğini ateşler...

AK Partililer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Nutuk'tan aldığı göndermeye aslan kesildiler. Peki aynı isimler, Ayette yazmayan ifadeyi kullanan, tarihi gerçekleri çarpıtarak, yalan söyleyen İmam Mustafa Demirkan'a ses çıkardılar mı?
Yok.

Çelik: Soyer istismarda bulundu 

Hele hele AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in Soyer'in sözleri için kullandığı ifade:
Atatürk'ün sözlerinin bağlamından koparılması istismardır diyor Çelik. Ayette yer almayan ifadeye sessiz kalan, Atatürk'e hakareti görmeyen Çelik söylüyor bunu.

Ömer Çelik: Atatürk'ün sözlerinin bağlamından koparılması istismardır