Tuncer Bakırhan: "Çok önemli, tarihi bir fırsat var. İmralı'da barış ve müzakere kampı kurulmalı"

Tuncer Bakırhan:

Tuncer Bakırhan: "Çok önemli, tarihi bir fır... DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan çağrısını değerlendirerek, bu fırsatın tarihi bir çözüm sürecine dönüşebileceğini belirtti. Bakırhan, İmralı'da barış ve müzakere kampı kurulmasını ve Kürt meselesinin demokratik çözümünü savundu.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan çağrısına dair yaptığı açıklamalarda, bu sürecin "tarihi bir fırsat" olduğunu belirterek İmralı'da barış ve müzakere kampı kurulmasını önerdi. Bakırhan, çözüm için samimi adımlar atılmasını beklediklerini vurguladı ve Kürt sorununun sadece Kürtlerin meselesi olmadığını, tüm Türkiye'nin ortak sorunu olduğunu ifade etti.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan çağrısıyla başlayan süreci değerlendiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Çok önemli, tarihi bir fırsat var. İmralı’da barış ve müzakere kampı kurulmalı" diye konuştu.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "yeni süreç" tartışmaları ve partisinin bu konudaki pozisyonuna dair açıklamalarda bulunmuş oldu.

Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güzelyüz'ün sorularını yanıtlayan Bakırhan, "Çok önemli, tarihi bir fırsat var. Sayın Öcalan ile derhal konuşulmalı ve müzakereye geçilmeli. Bakın, İmralı’da bir çözüm iradesi var iken, bu fırsat değerlendirilmeli. İmralı’da barış ve müzakere kampı kurulmalı" dedi. 

Bakırhan, Öcalan'ın "Öcalan" çağrısı ile doğru "muhattabı" bulduğunu belirtti. 

SORU: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendi siyasi penceresinden Kürt sorununun çözümüne dair yaptığı çıkışı nasıl değerlendirdiniz? 

CEVAP: Kürt sorunu 100 yıldır çözülemeyen ve Türkiye'deki diğer meseleleri de tetikleyen bir mesele. Bu gerçeğin Bahçeli gibi karşı uçta yer alan bir siyasetçi tarafından söylenmesi tabi ki kamuoyunda bir şaşkınlığa neden oldu. Fakat bir mesele kendisini dayatıyorsa, ülkenin çeşitli alanlardaki gidişatını engelliyorsa, iktidar ciddi bir tıkanma yaşıyorsa böyle bir açıklama yapılması gayet normaldir. Yıllardır bu riske dikkat çekiyorduk, gecikmiş de olsa bu noktaya gelinmesini önemli buluyoruz. Tabi ki niyet ve samimiyeti, atılacak pratik adımlarla göreceğiz.

Bahçeli ile sorunun çözüm yöntemi ve ele alış biçimimizde belirgin fark var. Ama iki temel konuda bizim düşündüğümüz bir noktaya geldi. Birincisi; Bahçeli, Kürt sorununun muhatabını doğru gösterdi. Sayın Öcalan’ın Kürt meselesinin çözümü konusundaki iradi gücünü kabul etti. İkincisi; yıllardır devam eden tecritten bahsetti ve "kapılar açılsın, gelsin konuşsun" dedi. 

Tüm bu önemli tespitlere rağmen Bahçeli ve Erdoğan’ın Kürt meselesinin çözümüne dair bir program ve politikası henüz yok. Aksine meseleyi daha da çözümsüz kılan pratiklerle karşılaşıyoruz. Varsa gerçekçi bir çözüm iddialarını kamuoyuyla paylaşılmalılar. Bahçeli, tecridi işaret ederken, "Türkiye barışı" derken, tam olarak neyi kastediyor? AKP bu konuda Bahçeli ile aynı şeyleri mi düşünüyor? Toplum bir yanıt bekliyor. Kürt sorunun demokratik çözümünde sözü aşan, somut bir politikaya, söyleme, programa ihtiyaç var.

"KÜRT MESELESI SADECE KÜRTLERIN MESELESI DEĞIL"

SORU: Kürt sorununun çözümüne dair atılacak ilk adım ne olmalı? 

CEVAP: Öncelikle tecridin kaldırılması gerekiyor. İmralı kapısına vurulan kilidin önce açılması gerekiyor. Bu aynı zamanda bir samimiyet testi de olur. Toplum, İmralı'dan çıkacak sesi büyük bir merakla bekliyor. Aynı zamanda somut adımlar atılmasını bekliyor. Tek taraflı söylenen, yürütülen bir tartışma ve hiza vererek sorun çözülemez. Taraflar konuşmalı, Türkiye sivil toplumu tartışmalara dahil edilmeli. Barışın zemini ancak bu şekilde güçlenir. Bahçeli, "Türkiye barışı" dedi. Türkiye barışını arıyorsa o vakit barışın da tarafları vardır. Kürt meselesi artık bilinmeyen, kapalı kapılar ardında tartışılarak çözülecek bir mesele değildir. Tüm yurttaşlar genel hatlarıyla neyin tartışıldığını, ne yapılmaya çalışıldığını bilmelidir. Kürt meselesi sadece Kürtlerin meselesi değildir. Türkiye'deki en büyük eksikliklerden birisi buydu. Cezayir meselesinin sadece Cezayirlilerin meselesi olmadığı gibi. En başta Fransız aydınları, entelektüelleri, Fransız halkı çok güçlü bir biçimde "savaşa hayır" dedi. Cezayir halkının haklı taleplerinin yanında durdu. O problemi, Fransa’nın bir meselesi olarak algıladı. İşte Türkiye’de de aydın, yazar ve sanatçısından tüm sivil toplum dinamiklerine kadar herkes kuvvetli bir biçimde barışı örgütlemeli. Bu mevzuda bir araya geldikçe, barışın önemini anlattıkça daha çok yol alabiliriz.

"DEVLET, OYUN OYNUYORSA BÜYÜK YANLIŞ YAPAR"

SORU: 23 Ekim'de bir görüşme gerçekleşti, ama sonrasında yapılan başvurular şu ana kadar yanıtsız. Buradan yola çıktığımızda sizin de bahsettiğiniz 'ilk adım' halen atılmış değil..

CEVAP: Açık söylüyorum, devlet burada da oyun oynuyorsa -ki senelerdir bu meseleye samimi yaklaşılmadı- büyük yanlış yapar. Tartışmaların daha başlangıcındayız. 100 senedir denenen pratikler çözümsüzlüğü derinleştirdi. İğne ucu kadar bir olanak ve imkan var ise; DEM Parti olarak iğnenin ucu kadar olan umut ışığını büyütmeye, toplumsallaştırmaya ve örgütlemeye uğraşıyoruz. 

Sizin aracılığınızla söylüyoruz; biz demokratik bir çözüme ve onurlu bir barışa varız. Sayın Öcalan, hukuki ve siyasi zemin vurgusuyla "buradayım" diyor. "Teorik ve pratik gücümle çözüme katkı sunmaya hazırım" diyen Öcalan’ın açıklamasından sonra KCK de açıklama yaptı. "Biz buradayız, Sayın Öcalan’ın geliştireceği süreci esas alacağız" dedi. Tüm bunlar ne anlama geliyor? Kürt probleminin demokratik çözümünde mesuliyet sahibi olanlar "buradayım, varım" diyor. Kürtler buradaysa, çözüm iradesini ortaya koyuyorsa, samimi ve iyi niyetli davranıyorsa, o zaman şunu sormak lazım; Sayın Bahçeli, siz var mısınız? Buyurun Sayın Erdoğan, siz var mısınız? Eğer halen bir devlet aklı kalmışsa sormak istiyorum; Bu sorun Türkiye’nin gelişmesini, demokratikleşmesini, refah içinde yaşamasını engelliyorsa, demokratik bölgesel bir güç olmasına izin vermiyorsa, Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz?

"İMRALI'DA MÜZAKERE KAMPI KURULMALI"

SORU: Abdullah Öcalan’ın son görüşmede verdiği mesaja da iktidar ve ortağından bir yanıt gelmediğini görüyoruz. İmralı'da resmi ve kamuoyuna açık bir görüşmenin sağlanması nasıl bir geleceğe kapı aralar? 

CEVAP: Çok önemli, tarihi bir fırsat var. Meselenin muhatabı olan ve adres gösterilen Sayın Öcalan, çözüm meselesinde somut bir proje sunuyor. Demokratik ulus, demokratik cumhuriyet, eşit yaşam modeli sunuyor. Şerafettin Elçi, "bu meseleyi çözebilecek son kuşağız" demişti. Bu meselenin demokratik çözümü ve barışı için elleri havada bekleyen bir kuşak, bir Kürt siyasal aklı var. İkinci yüzyılda 'cumhuriyeti demokratikleştirelim' deniliyorsa, Sayın Öcalan ile derhal konuşulmalı ve müzakereye geçilmeli. Bakın, İmralı’da bir çözüm iradesi var iken, bu fırsat değerlendirilmeli. İmralı’da barış ve müzakere kampı kurulmalı. Türkiye'nin enerjisini ve ekonomisini bitiren, toplumu yoksullaştıran, demokrasiyi ve özgürlükleri ortadan kaldıran bir meseleden bahsediyoruz. Bakın, 13 Cumhurbaşkanı ve 40'ın üzerinde başbakan görmüş bir meseleden bahsediyoruz. Burada tarihe mal olmuş bir meseleyi çözen olarak tarihe geçmekten daha kıymetli bir şey var mıdır

"MUHALEFETIN DURUŞU, BU ANLAMDA BIRAZ IKTIDARIN OLASI YAN ÇIZMELERINE KARŞI DA BIR EMNIYET SUPABI OLACAKTIR"

SORU: Meclis'te bulunan diğer partiler de "yeni süreç" tartışmalarına dair kimi açıklamalarda bulunmuş oldu. CHP başta olmak üzere diğer muhalefet partilerinin açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

CEVAP: Muhalefetin ilk olarak mesuliyet alarak söz kurmalarını olumlu karşılıyorum. Başta Özgür Özel olmak üzere Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu, Fatih Erbakan ve birçok siyasi parti lideri farklı perspektiflerden de olsa Kürt meselesinin çözümüne dair olumlu bir yerde duruyorlar. Muhalefetin duruşu, bu anlamda biraz iktidarın olası yan çizmelerine karşı da bir emniyet supabı olacaktır. Bakın 2013-2015 sürecinde muhalefetin büyük kısmı o dönem çözüm sürecinin karşısındaydı. Bugün bu tartışmaları başlatan Bahçeli başta olmak üzere Sayın Özgür Özel'in partisi de bu meselenin karşısındaydı. Başka güçler vardı. Bugün dikkat ederseniz olumlu bir yaklaşım var. Dünyanın her yerinde yüzde yüz bir mutabakatın sağlanması mümkün değil. Kimi ufak tefek ırkçı, milliyetçi partilerin zehirli dillerine takılmamak gerekiyor. Türkiye siyasi tarihinde ilk defa Kürt meselesinin demokratik çözümüyle ilgili bu kadar geniş bir destek skalası oluşmuş durumda. Bu geniş konsensüs zemini tarihi bir fırsat sunuyor. İktidar ve devletin bunu görerek tarihi fırsatı heba etmemesi gerekiyor.

"KAYYIMLARLA KIMSE BIZI HIZAYA GETIREMEZ"

SORU: Tartışmaların sürdüğü bir dönemde bazı belediyelere 3'üncü kez kayyım atandı. Bazı belediyeler için de kayyım tehditleri sürüyor. Bununla partiniz "hizaya mı çekilmek" isteniyor?

CEVAP: İşte tüm sorun burada yatıyor. Bu ülkeyi bir kayyım cumhuriyetine dönüştürmek isteyenler ile cumhuriyeti demokrasiyle buluşturmak isteyenlerin mücadelesiyle karşı karşıyayız. Biz halk diyoruz, iktidar vesayet diyor. Biz yerel demokrasi diyoruz, iktidar kayyım diyor. Toplumun farklılıkları zenginliktir diyoruz, farklılıklara saldıran bir zihniyet ile yüz yüzeyiz. Kayyım atamalarıyla iktidarın demokrasiye ve Kürt halkının iradesine yönelik düşmanca yaklaşımını bir kez daha gördük. İktidar hala Kürt halkının iradesini tanımamakta ısrar ediyor. Belediyeleri bir ekonomik talan alanı olarak görmeye devam ediyor. Kayyım, bir halkın iradesine siyasi, toplumsal, ekonomik ve kültürel olarak bir çökme politikasıdır. Bu çökme politikasını bin defa da deneseler çökecek. Bir yandan Kürtleri çökertme diğer taraftan Türkiye barışı nasıl sağlanacak? Kayyımlarla kimse bizi hizaya getiremez. 

Kayyım politikası, müzakere ve diyalog ortamına zehirleyen bir pratiktir. Buradan çözüm çıkmaz. Bu zihniyetten çözüm çıkmaz. Siz elli yıl da kayyım atasanız, halk gene kendi iradesini seçer. Günlerdir Mardin, Halfeti ve Batman başta olmak üzere birçok kentte insanlar iradesine sahip çıkıyor. Kayyım darbesine karşı mücadele edeceğiz, diğer yandan da Kürtlerin özgürlüğü, Türkiye’nin demokratikleşmesinin sağlanmasına katkı sunacak diyalog ve müzakere zeminini güçlendirmekten de geri durmayacağız. Müzakere de mücadele dinamiğinin bir parçasıdır.

SORU: Tepkiler üzerine "geçici görevlendirme' açıklaması geldi. Bunu nasıl okudunuz?

CEVAP: İktidarın kayyım politikaları iflas etti. Hem seçimlerde kayyımlar gönderildi, hem de Türkiye’de yaşayan büyük bir çoğunluğun gözünde zerre meşruiyeti yok. Dolayısıyla topluma 'Bu kayyım başka bir kayyımdır' mesajı vermek istiyorlar. Farklı bir kavram kullanarak kayyım uygulamasının iflasını örtmeye çalışıyorlar. Ama nafile, kayyım demokrasiye darbedir. Halk iradesinin gaspı ve Kürt halkını tanımamaktır.

NE OLMUŞTU?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma gereksinim bırakmayacak özellikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör problemi ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Partililerle tokalaşmanın peşinden gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha kuvvetli şekilde tartışılmaya başladı. 

"Tuncer Bakırhan: "Çok önemli, tarihi bir fırsat var. İmralı'da barış ve müzakere kampı kurulmalı"" haberi, 19 Kasım 2024 tarihinde yazılmıştır. 19 Kasım 2024 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Tuncer Bakırhan: "Çok önemli, tarihi bir fırsat var. İmralı'da barış ve müzakere kampı kurulmalı" haberi 2024 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Tuncer Bakırhan: "Çok önemli, tarihi bir fırsat var. İmralı'da barış ve müzakere kampı kurulmalı" 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 22 Aralık 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Melike Aktaş Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 03:15 İki baykuş arasındaki 3 farkı sadece dâhiler 14 saniyede buluyor!
  2. 02:23 Milli Eğitim Bakanlığı 50 uzman yardımcısı alacak
  3. 02:21 ABD, Yemen’in Sana şehrine hava saldırısı düzenledi
  4. 02:18 Şam Büyükelçisi açıkladı: Erdoğan Şam'a gidecek mi?
  5. 02:16 Güney Kore, 3. yerli casus uydusunu yörüngeye gönderdi
  6. 02:15 SMA hastası İkbal bebeğin babası intihar etti: Videolarına tepki yağmıştı
  7. 02:10 SMA hastası İkbal bebek için yardım kampanyasında şok iddia: Baba parayı eğlenceye harcadı
  8. 02:06 E-ticarette yüzde 1 tevkifat oranı uygulaması başlıyor
  9. 02:02 Diyanet İşleri Başkanlığı 4 bin sözleşmeli imam hatip alımı yapacak
  10. 01:59 Köpeğiyle oynayan iki kız arasındaki 3 farkı sadece yüksek IQ'su olanlar 12 saniyede görüyor!
  11. 01:05 56 Yıllık Dev Şirket Konkordato Başvurusunda Bulundu! Satış İddiaları Arasında İflas Kararı Alındı
  12. 01:04 22 Aralık hava durumu tahminleri: türkiye genelinde yağış bekleniyor
  13. 00:49 Felix Uduokhai: "Hiçbirimiz memnun değiliz, herkes mutsuz"
  14. 00:42 Beşar Esad rejimini deviren komutan Murhaf Ebu Kasra, Savunma Bakanı oldu
  15. 00:37 Borsa yatırımcısına kötü haber: Temettü gelirleri için daha fazla vergi ödenecek!
  16. 00:33 Kurumlar vergisine zam geldi
  17. 00:31 Afyonkarahisar'da tır ve otobüs çarpıştı: 18 yaralı
  18. 00:27 Galatasaray, Kayserispor ile 57. randevusuna çıkıyor
  19. 00:25 T24 haber sitesine "terör propagandası yapmak" suçundan soruşturma açıldı
  20. 00:21 Hakem Cihan Aydın, Beşiktaş formasını imzaladı: Sosyal medyada gündem oldu
Politika Haberleri