Türk Solunu zayıflatan kımıl zararlıları: Liberaller, Kürt Milliyetçileri ve Cemaatçiler

Türk Solunu zayıflatan kımıl zararlıları: Liberaller, Kürt Milliyetçileri ve Cemaatçiler

Türk Solunu zayıflatan kımıl zararlıları: Li... Çağlar EzikoğluKorku Hoca geçtiğimiz Cuma günü ''Eski Türkiye düşmanlığı’ başlığı altında muazzam bir yazı kaleme almış. Yazıda liberallerin her fırsatta memleketin muhafazakar otoriterleşmesine sebep olarak gördüğü...

Çağlar Ezikoğlu

Korku Hoca geçtiğimiz Cuma günü ''Eski Türkiye düşmanlığı başlığı altında muazzam bir yazı kaleme almış. Yazıda liberallerin her fırsatta memleketin muhafazakar otoriterleşmesine sebep olarak gördüğü ''laikçiler ve eski Türkiye destekçileri’ algısını eleştiren Korkut Hoca devamında aslında Türk siyasi hayatının kısa bir özetini çok güzel bir şekilde okuyucuya vermiş ve bu süreçte solun gerilemesinin İslamcılığın yükselmesine yol açtığını ve bu sayede Türkiye’nin adım adım faşizmin eşiğine geldiğini söyleyerek yazısını tamamlamış. Tabi tarihsel süreçte 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin sol üzerindeki yıkıcı etkisi veya neo-liberalizmin Özal hükümeti dönemiyle Türkiye üzerine tahakkümünün sol üzerindeki etkilerini de gayet net bir şekilde özetlemiş Hoca.[1]

Peki ya sürecin son 10 belki 20 yılında hangi aktörler Türk Solunun mücadelesinde elini zayıflatan bir rol oynadı? Aslında AKP dönemi ile hızını gittikçe arttıran bu ''muhafazakar otoriterleşme’ olgusunun en önemli pompalayıcıları Hoca’nın yazısında bahsettiği liberaller elbet; lakin bu liberalleri AKP iktidarı boyunca besleyen zaman zaman onlarla iç içe geçen Gülen Cemaati’ne bağlı Fethullah’çılar ile ABD emperyalizmine göbekten bağlı PKK terör örgütünün destekçisi Kürt milliyetçilerinin rolünü de göz ardı etmemek gerekiyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan bir vaka üzerinden Türk Solunu tahakkümü altına almak isteyen bu çetenin nasıl çalıştığını da rahatlıkla tespit edebiliyoruz.

Ergun,Sen Hayırdır Ya?

Hayatı boyunca, iktidarı veya erki elinde bulunduran güce yaltaklanmaktan başka hiçbir vazifesi olmayan bir kımıl zararlısının adıdır Ergun; Ergun Babahan. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik gerçekleştirilen suikast girişiminin hemen akabinde Twitter hesabından ağzında salyalarıyla Kılıçdaroğlu’nu tehdit eden Babahan’ı herkes hatırlayacaktır. Aslında bu kifayetsiz muhteris Ergun’un hikayesi yazının başlığında bahsettiğimiz ve Türk Solu’nun özellikle AKP ile mücadelesinde direnç kaybına yol açan üçlü ittifakın nasıl çalıştığının da bir özeti. 2001 Ekonomik Krizi ile birlikte AKP’nin özellikle Batılı çevrelerce kurtarıcı olarak pazarlanması ve bu süreçte AKP’nin muhafazakar demokrasi konseptiyle ortaya çıkışı, AKP’nin ilk döneminde birçok çevreden destek almasına yol açmıştı. İşte bu ilk dönemde Sabah Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturan Ergun, o dönemin diğer liberalleri gibi yönettiği gazetede Tayyip Erdoğan ve AKP güzellemelerini hız kesmeden yapmaktaydı. Daha sonra Sabah Gazetesi’nin satışından sonra yeni patronlarıyla anlaşamayan ve sahipsiz kalan Ergun, ''Erdoğan sevgisi’ni bir tık daha ileri taşımış, araya binbir AKP’li siyasetçi sokarak AKP’nin desteklediği yayın organlarından birisi olan TV24’de program yapmaya başlamıştır.

AKP’nin ilk dönemlerinde ''liberal’ sıfatıyla yardakçılığa devam eden Ergun’un hayat hikayesindeki dönüm noktası ise 2012 yılına tekabül ediyor. Bu dönemde Gülen Cemaati’ne bağlı savcıların açmış olduğu ''şike davası’ kamuoyunda hararetle tartışılırken, koyu Fenerbahçeliliği ile bilinen Ergun, 2012’deki Fenerbahçe-Galatasaray futbol müsabakası akabinde, ''Pensilvanya’yı kastederek ''Bu kupa ABD’ye girsin’ şeklinde bir tweet atmıştı. Tabi o dönem öküz ölmemiş, ortaklık da gayet sağlam temellerde olunca, Gülen Cemaati-AKP ortaklığı bir hızla Ergun’u tüm işlerinden ve görevlerinden el çektirmişti. Artık liberallik yetmiyordu Ergun’a, üstüne üstlük Cemaat ile kavgalıydı.

İşte bu süreçte Ergun’un imdadına Cemaat-AKP kavgası yetişti. 17-25 Aralık 2013 sonrası kendini iyiden iyiye hissettiren bu kavga Ergun için bulunmaz nimetti. 2012’de yaşadığı hadiseden ötürü yana yakıla adeta yalvarırcasına Gülen’den özür dileyen, ve bir şekilde! özrünü kabul ettiren Ergun, bu savaşta Cemaat’in tarafına geçecekti. Ekim 2014’de Cemaat’in yayın organlarından Millet Gazetesi’nde bir köşe kapan Ergun, ''liberal’ kimliğinin yanına ''Gülen Cemaati sempatizanı’ şeklinde bir apolet daha takacaktı.

Ergun’un U Dönüşleri

Tabi yetmedi Ergun’a, halkanın 3. Aşamasını da tamamlaması gerekiyordu. Bir liberal sıfatı ile Kürt meselesi konusunda sadece AKP’nin çizdiği ölçüde konuşuyordu Bay Ergun ilk dönemlerinde. Bu minvalde çözüm sürecinin ateşli bir taraftarıydı ama aynı zamanda her fırsatta PKK’ya taş atmaktan da geri durmuyordu. Örneğin Uludere katliamı sonrası ne yazmış Ergun 1 Ocak 2012 tarihli Havuz medyası Star Gazetesinde; “ … PKK’ya dönersek... Örgütün gencecik çocukları öldürmesine dudak ucuyla üzüntü beyan edenler de onlar. Bu ortamın doğmasının başlıca sorumlusu, sınırı aşarak yaptıkları eylemlerle masum insanların canını alan, bu uğurda silahlı mücadeleden vazgeçmemekte direnen örgütte. Silahlı Kuvvetler bir şekilde dağdaki kaçakçıları bombalamak durumunda kaldıysa, bu tabloya yol açanın sınırdan katırlarla getirdiği ağır silahlarla hamile kadın, genç asker demeden insanları hedef alan örgüt olduğu unutulmamalı.''[2]

Ergun’un PKK ve Kürt meselesine bakışı klasik bir akil insan veya çözüm süreci destekçisi liberal konumundaydı. Ama sonra şartlar değişti, amansız bir muhalif olarak kendini pazarlayan Ergun’un bir adım daha atması gerekiyordu. O adımı da PKK yöneticilerinin ''müstear’ adlarla yazılarını kaleme aldığı Özgür Gündem Gazetesi’ne destek vermek amaçlı gazetenin gönüllü yayın yönetmeni oldu. Ne muazzam bir U dönüşü öyle değil mi?

İşte Ergun’un yeni serüveni bu rotada ilerlerken, yine attığı bir tweet ile yeni bir mecrada kendini buldu. Kılıçdaroğlu’na attığı tehdit tweetinden sonra özellikle Türk Solu’ndan gelecek tepkileri merak ettim. Lakin yıllardır ''liberal sol’ yalanı altında liberallerin tecavüzüne uğramış ve tahakkümü altında ezilen solun Ergun Babahan’a tepkisinin ne kadar cılız kaldığını gördüm. Daha da vahimi Korkut Hoca’nın yazısında dem vurduğu husus; liberallerin ''temsili demokrasinin ödünsüz savunucusu’ olmaları burada da zuhur etti. Babahan’ın bu tehdit tweet’i ''fikir özgürlüğü’ altında savunuldu bazı ''solcu’ bilinen isimler tarafından. Ama bu da yetmedi, EMEP’in yayın organı Evrensel Gazetesi (evet; yıllardır kendilerini solcu tanımlayan Evrensel), Ergun’a kapılarını açtı ve Ergun’un muazzam! gazetecilik kariyerinde ''liberal’ ''Fethullahçı’, ''Kürt Milliyetçisi’ gazetelerin köşe yazarlığına ek olarak sosyalist olduğunu iddia eden bir gazetenin köşe yazarlığı da eklendi.

Türk Soluna Çağrı

Peki Türk Solu niye suskun? Ben bu platformda Merdan Yanardağ ve bazı yazarlar dışında veya KP yayın organı SoL’daki bazı tepkiler dışında nerdeyse tek bir tepki göremedim Ergun’un bu küstah tehdidine. Zaman zaman cemaatçilerin-liberallerin-Kürt milliyetçilerinin etkisinde kaldığı iddia edilen ''Birgün’ gazetesi niye suskun? Son günlerde o gazetenin yazarları, başta Fatih Yaşlı, sabah akşam her fırsatta CHP’yi veya diğer partileri AKP’ye ''Yetmez Ama Evet’çi bir destek sunmakla eleştirirken (ki büyük çoğunlukla katıldığım bir eleştiri), bu absürt duruma niye sessizler? Mine Kırıkkanat röportajında PKK’ya yönelik eleştirel ifadeler geçiyor diye röportajı yapan suçsuz gazeteciyi (Özlem Özdemir) kovma cüreti gösterenler için zor olsa gerek bu tepkileri göstermek.

Neyse, aslında özetlemeye çalıştığımız Ergun’un hikayesi Türk Solu’nu tahakkümü altında alan bu üçlü çetenin çalışma dinamiğinin bir özeti. Bu üçlü çeteye mensup olmadığınız müddetçe, kurmuş oldukları o mahalleden her şekilde aforoz ediliyorsunuz. İşte bu aforoza maruz kalmamak isteyenler de, bile isteye Türk Solu’nu AKP karşısında daha da güçsüz bir durumda bırakmak adına ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar, yapmaya da devam edecek gibi gözüküyor. Çare mi, çare belli Türk Solunun her ne şartta olursa olsun bu üçlü çetenin boyunduruğundan bir an evvel kurtulması, başka çare yok!..

Çağlar Ezikoğlu

Aberystwyth Üniversitesi

Uluslararası Siyaset Departmanı

Araştırma Görevlisi ve Doktora Adayı

[1] http://www.abcgazetesi.com/korkut-boratav-yazdi-eski-turkiye-dusmanligi-26747h.htm

[2] http://www.timeturk.com/tr/makale/ergun-babahan/bu-katliamdan-pkk-da-sorumlu.html

"Türk Solunu zayıflatan kımıl zararlıları: Liberaller, Kürt Milliyetçileri ve Cemaatçiler" haberi, 30 Ağustos 2016 tarihinde yazılmıştır. 30 Ağustos 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Türk Solunu zayıflatan kımıl zararlıları: Liberaller, Kürt Milliyetçileri ve Cemaatçiler haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Türk Solunu zayıflatan kımıl zararlıları: Liberaller, Kürt Milliyetçileri ve Cemaatçiler 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 18 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 04:15 Bir boya çeşidi olan akrilik boya nedir?
  2. 04:11 Bir zamanlar Türkiye'nin önde gelen mobilya devi olan şirket iflas etti!
  3. 04:05 İstanbul'daki taksiciler, öldürülen meslektaşları için bir araya geldi
  4. 03:29 Hırvatistan'da genel seçimleri Hırvat Demokrat Birliği'nin (HDZ) kazandığı bildirildi
  5. 03:27 CHP, 20-21 Nisan tarihlerinde bir "Yerel Yönetimler Çalıştayı" düzenliyor
  6. 03:23 Avrupa Birliği, İran'a yaptırımların genişletilmesi kararı aldı
  7. 03:03 Google'dan daha fazla çalışanı işten çıkarma kararı geldi
  8. 02:42 Bu testi 45 saniyeden kısa sürede çözen %10'luk kişiden biri misiniz?
  9. 02:39 Faydalarıyla sosyal medyayı sallayan biberiye suyu nasıl yapılır?
  10. 02:37 Bu 8 burca asla sırrınızı vermeyin!
  11. 02:34 Tokat'ta 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi
  12. 02:23 İliç'teki maden kazası için oluşturulan komisyonun üyeleri belirlendi
  13. 01:59 Kredi kartı sıkılaşması risk doğuruyor
  14. 00:58 AB zirvesinin Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde, Kıbrıs konusuna vurgu yapıldı
  15. 00:51 Ukrayna yetkilileri, Çernigiv'e yönelik saldırıda 14 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi
  16. 00:48 Fahrettin Altun açıkladı: "200'ü aşkın İsrail kaynaklı dezenformasyonu ifşa ettik"
  17. 00:20 Hollanda milletvekilleri, Kavala ve Demirtaş hakkındaki yönergeyi kabul etti
  18. 00:20 Seçimin acısı çıkmaya başladı: Ücretsizdi ama artık yüzde 25 zamlı!
  19. 00:19 AB, İsrail'e Gazze'ye insani yardım girişlerine izin verme çağrısı yapıyor
  20. 00:16 İsrailli Bakan Ben-Gvir'in tartışmalı önerisi: "Filistinlilere Ölüm Cezası Verilsin”
ABC Kritik Haberleri