Yandaş gazeteden IŞİD ve El Kaide itirafı!

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un Çevik Kuvvet polisi Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesinin ardından 'Talimatı kim verdi?' tartışması başladı. AKP ve yandaş medyası, saldırının hemen ardından 'FETÖ'yü fail ilan etti. Ancak soruşturmaya FSB ajanlarını Ankara'ya göndererek el koyan Moskova yönetimi "Acele etmeyin" diyerek Ankara'yı uyardı.

HAVUZDA TELAŞLA GELEN İTİRAF

AKP'nin suikasti FETÖ'ye bağlayarak kapatmak istediği bir görüntü içine girmesi üzerine havuz medyası da bu çizgide yayınlara hız kazandırdı. Bunlar arasında en ilginci ise, KARAR gazetesinin bugünkü manşeti oldu. KARAR, "Tetikçiye El Kaide görevi" başlığı ile manşete taşıdığı Hilal Öztürk imzalı 'özel' haberde, suikastçi Mevlüt Mert Altantaş'ın El Kaide içinde gizlenmiş bir FETÖ'cü olduğunu iddia etti.

 EL KAİDE VE IŞİD AKP HÜKÜMETİ İÇİN MEŞRU MU?

Ancak 'telaşla' yapıldığı anlaşılan haberde, büyük bir skandala imza atıldı. KARAR'ın haberinde "FETÖ’nün 17-25 Aralık sürecinden sonra örgüt mensuplarına gizlenmeleri için ''terör örgütlerine sızın’ emri verdiği ortaya çıktı. Rus Büyükelçiyi öldüren tetikçi Altıntaş’ın da bu talimat kapsamında El Kaide çizgisindeki isimlere yöneldiği belirlendi. KARAR’a konuşan üst düzey bir güvenlik yetkilisi, “Bizdeki fotoğraf çok açık FETÖ'' dedi." ifadeleri yer aldı.

KARAR'ın iddiası eğer doğru ise, AKP iktidarı için El Kaide, ve IŞİD gibi cihatçı örgütler, FETÖ militanlarının kamufle olarak kendilerini korumaya alacakları örgütler olarak görülüyor. Bu iddia da, AKP'nin El Kaide ve IŞİD gibi cihatçı örgütlerle mücadele konusunda yeterince kararlı ve istekli olmadığı ve bir oranda da faaliyetlerine göz yumulduğu yönündeki eleştirileri haklı çıkarıyor. 

Tayyip Erdoğan'ın bu sabah KARAR'ın manşetini gördükten sonra Mustafa Karaalioğlu'na nasıl tepki vereceği ise merak konusu.

İşte KARAR'ın o haberi:

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldüren katil Mevlüt Mert Altıntaş’ın FETÖ’den aldığı emirle polis meslek yüksek okulundan mezun olduktan sonra, El Kaide çizgisindeki isimlerle temasa geçmeye çalıştığı ortaya çıktı. KARAR’ın güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre, FETÖ 17-25 Aralık sürecinden hemen sonra örgüt üyelerine ''farklı yapılanmalara sızarak gizlenin’ talimatı verdi. Bunun üzerine FETÖ’cüler terör örgütleri PKK, DHKP-C, IŞİD ve El Kaide’ye nüfuz etmek için harekete geçti. Hedef, terör örgütlerini kullanarak ülkede kaos yaratmaktı. Daha önce TSK ve Emniyet istihbarat ile MİT içinde etkili pozisyonlarda olan FETÖ üyeleri, devletin örgütlerle ilgili istihbari bilgilerini kullandı. Suikastçı Altıntaş da aynı dönem örgütün talimatları doğrultusund a El Kaide düşüncesine sahip kişilerle ilişki kurmaya çalıştı. Ancak FETÖ’yle ilişkisi ortaya çıkarılan Altıntaş’ın El Kaide çizgisindeki hedeflerle sınırlı sayıda teması olduğu belirlendi. Bu durum Altıntaş’ın radikal dinci örgütlere sızma girişiminde başarılı olamadığını ortaya koydu.

KARAR’a açıklama yapan üst düzey bir güvenlik yetkilisi şunları söyledi: “FETÖ’nün farklı yapılara sızma planının bir parçası olarak saldırgan da El Kaide bağlantılı insanlara yönlendirilmiş. Ancak bu temas zayıf kalmış. FETÖ bağlantılarıysa çok fazla. Araştırmalar çok yönlü yapılıyor. Her şey inceleniyor. Elde edilen bilgiler sorgulardan çıkan sonuçlarla karşılaştırılacak. Bizdeki fotoğraf çok açık FETÖ.'' 

Diğer yandan suikastçı Altıntaş’ın Aydın’ın Söke ilçesinde gözaltına alınan altı yakını emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

O GÖRÜNTÜLER TRT'DEN Mİ GİTTİ ARAŞTIRMASI

Büyükelçi Karlov’un vurulduğu sırada TRT tarafından çekilen görüntülerin Hollanda devlet televizyonu NOS’ta yayınlandığı iddiasıyla ilgili araştırma yapıldığı öğrenildi. Suikast anını dünyaya ilk servis eden kanal olduğu belirtilen NOS’un yetkilileri, görüntüleri Avrupa çapındaki görüntü değişim servisi EBU’ya TRT’nin geçtiğini açıkladı. Bunun üzerine görüntülerin TRT’den verilip verilmediği ya da nasıl verildiği konusunda araştırma başlatıldı.

KORUMA TALEBİ ELÇİLİKTEN GELMELİ

Karlov suikastının ardından büyükelçilerin nasıl korunduğu tartışılıyor. Bir ülkedeki diplomatların güvenliği konusu, Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’nde düzenleniyor. Buna göre, misyon amacı taşıyan binaların korunması talebinin misafir gelinen devlete iletilmesi gerekiyor. Görev yapılan devlet de yapacağı tehdit değerlendirmeleri çerçevesinde, sivil polis, devriye gibi önlemlerle 24 saat üzerinden yabancı misyonların güvenliğini sağlamakla sorumlu. Sözleşmenin 22. maddesi kapsamında, misyona yönelik herhangi bir tehdit algılaması halinde görev yapılan ülkenin Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulunularak, güvenlik önlemlerinin artırılması talep edilmeli. 

Büyükelçiliklerin, milli gün, sergi, heyet ziyareti gibi vesilelerle otel gibi mekanlarda düzenleyecekleri etkinlikler için koruma istemesi gerekiyor. Bu talep genel olarak Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ilgili Emniyet makamlarına iletilebildiği gibi, kabul eden devlet tarafından uygun görülen herhangi bir makama da doğrudan iletilebiliyor. Misyonların korunmasında ayrıca, görev yapılan ülkenin mevzuatı uygunsa özel güvenlik şirketlerinden de yararlanılması mümkün.