Ali Rıza Özkan
Ali Rıza Özkan - Yunanistan Alevilerinden size selam getirdim!

Yunanistan Alevilerinden size selam getirdim!

3-5 Ağustos günlerinde Seçek yaylasında misafir olduk. 1000 metreyi aşan Tanrı dağının eteğinde, dünyanın en güzel insanları yaşıyor. Diyeceksiniz ki, orası neresi? Anlatayım, efendim. 

Seçek, İstanbul’dan 300 KM mesafede, Yunanistan’ın, Bulgaristan’la sınırında bir yaylak yeri. 700 yıldır Alevi-Bektaşilerin yurdu olmuş bu yaylada, Hacı Bektaş Veli’nin halifelerinden Kızıl Deli olarak ünlenmiş Seyit Ali Sultan dergâhını kurmuş.

Seyyid Ali Sultan Horasan erlerinden Hüseyin Ata’nın oğludur. Bir lakabı “Hızır Lala” olmakla beraber “Kızıldeli” lakabıyla tanınmış ve sevilmiştir. Dimetoka’da Kızıldeli ırmağının kıyısında, Tanrı dağı üzerinde dergâhını kurarak (1354) Alevi inancı ve düşüncesi doğrultusunda faaliyet göstermiştir. Balım Sultan’ın babası Mürsel Baba’yı himaye etmiştir. 1310-1402 yıllarında yaşadığı sanılmaktadır. Alevi - Bektaşi kültüründe, özellikle Trakya bölgesinde Dimetoka civarlarında Kızıldeli Sultan ile ilgili ortak bellek hâlâ çok canlıdır.

Şimdi yayla çevresinde yaşayan 22 köydeki Aleviler, Sultan’ın başlattığı ve 1354 yılından bu yana aksamadan sürdürülen yağlı güreş şenlikleri düzenliyorlar. Şenliklerin merkezi olan Ruşenli (Yunanca Roussa: Kızıllar diyorlar) köyünde sohbet ettiğimiz herkes, Kırkpınar güreşlerinin asıl vatanının Seçek yaylası olduğunu ve sınırdan dolayıTürkiye tarafına sonradan taşındığını belirtmeye önem veriyor.

Kızıldeli Seyit Ali Sultan Dergâhı Başkanı Sayın Ahmet Karahüseyin’in daveti üzerine, Alevi Düşünce Ocağı (ADO) Başkanı Doğan Bermek öncülüğünde bir heyetle Dergâhı ziyaret ettik, Pîr’e niyazlarımızı sunduk ve Seçek yaylasında gençlerin yağlı güreş müsabakalarını izledik. 

Heyetimizde kimler vardı? ADO kurucuları Aydın Çakmakkaya ve Kemal Akgün ile birlikte, Hasan Kuruyazıcı, Prof. Dr. Nilüfer Kuruyazıcı, belgesel ve kısa film denilince efsane isim Nurdan Arca, Prof. Dr. Ayşenur Ökten, Alevilerin AİHM’deki hak mücadelesinin hukuk kurulu başkanı Avukat Namık Sofuoğlu, Prof. Dilek Bektaş, Ass. Prof. Birten Çelik ile birlikte, ODTÜ THBT mezunlarından Fethiye Güray, Gülendam Taşkireç, Sunar Öney ve Demet Akay, Ankara Kulübü’nden ise, Dr. Metin Özaslan, Emel Özaslan, Halil Bahasır Saka ve Derya Saka. Ekibimizin iki de çocuk üyesi vardı: Yaren ve Nehir Özaslan.

Kızıldeli Seyit Ali Sultan Dergâhı’nın canlanması ve işlevini yerine getirebilmesi için yıllardır fedakârca çalışan, Köln merkezli Alevi-Bektaşi Kültür Enstitüsü Başkanı Gülizar Cengiz, Prof. Dr. Ali Yaman ile birlikte, Mehmet Karabudak, Hasan Öztürk ve Sabahat Akkiraz gibi müzisyenler, Hacı Bektaş Veli Dergâhı postnişini Veliyettin Ulusoy’u temsilen Sinan Ulusoy ve Mahmut Erik Aydın gibi, Bektaşi babaları ile ismini burada anamayacağımız daha pek çok dostumuz dayanışma duygularını ifade etmek ve Seyit Ali Sultan’dan niyaz almak için oradaydı.

Bu yılın bir önemli özelliği de, Yunanistan Eğitim, Öğretim, Araştırma ve Din İşleri Bakanlığı’nın ilk kez, Dergâh’ta dini ritüellerin gerçekleşmesine resmi izin verişi oldu. Yunanistan’da yaşayan Aleviler bu izini çok önemsiyorlar. Toplum olarak Alevilerin ve ibadethaneleri olan cemevlerinin resmi olarak tanınmasında çok önemli bir adım olarak görüyorlar. Bundan sonraki adım ise, Yunanistan’da resmi olarak tanınan diğer inanç gruplarının yararlandığı tüm hakların Alevi-Bektaşi toplumuna da tanınması.

Etkinlikler boyunca Alevi-Bektaşi toplumun yalnız bırakmayan eski KKE, şimdi Siriza Partisi milletvekili Mustafa Mustafa ile oldukça yararlı görüşmelerimiz oldu. Mustafa Mustafa bizim de yürekten katıldığımız, Alevi-Bektaşi toplumunun çok önemli bir dileğini dile getirdi. O da, Alevi-Bektaşi toplumunun Türkiye’den eşit muamele görme isteği idi. Çünkü, Ruşenler ve çevre köylerden kimle konuştuysam, neredeyse herkes ağızbirliği içerisinde, Gümülcine’den kaynaklanan, Seçek yaylasında ve çevresinde yaşayan Alevi-Bektaşileri dışlayan, ötekileştiren uygulamalardan söz etti.

Türkiye’nin özellikle de, Balkanlara yönelik politikalarını ciddi olarak gözden geçirmek zorunda olduğunu düşünüyorum. FETÖ örgütünün önde gelen militanlarının Makedonya’da, Bosna-Hersek’te, hatta Arnavutluk’ta olduğu gibi, Yunanistan’da da kendilerini kamufle etmeyi başardıkları iddiası ciddiyetle ele alınması gereken bir konu. Türkiye FETÖ ile mücadelede başarılı olmak istiyorsa, öncelikle Balkanlarda yaşayan Türkler arasındaki FETÖ’yü temizlemek konusunda ikna edici bir kararlılık göstermeli. Yunanistan’daki Alevi-Bektaşilerin endişelerini gidermekte önemli bir adım olacağına inandığım FETÖ mücadelesinde “Ankara” sesimi duyar mı, bilemiyorum.

Dergâh, Seyit Ali Sultan’ın başlattığı yağlı güreş müsabakalarını yüzlerce yıldır aksatmadan sürdürüyor. 700 yıl içerisinde sadece 2. Dünya Savaşı ve Albaylar Cuntası döneminde 3 kez aksayan güreş müsabakaları Seçek yaylasını yurt edinmiş Türkmenlerin gururu. İki güne yayılan 2018 Seyyid Ali Sultan anma etkinlikleri ve Seçek yağlı güreşlerinde Gümülcine 'den Niyazi İbiş başpehlivan seçildi. Üsküp'ten Muhammed Veyseli ikinci, İstanbul'dan İsmet Karabulut ise üçüncü oldu.

Kadim bir tarihi arkamızda bırakırken, edindiğimiz dostlukları, köylülerin sıcak konukseverliğini, gençlerin kültürlerine sahip çıkışlarını ve Seyyid Ali Sultan’dan dilediğim himmeti yanıma aldım. Dergâh’a ve Seçek yaylasına bir belgesel borcum var.

Toplam 3328 defa okunmuştur.

Ali Rıza Özkan diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.