Mehmetçik ile oynamak ateşle oynamaktır!
Ordularını ücretli askerlerden oluşturan iktidarlar, önünde sonunda, içinde oldukları savaşları kaybetmeye mahkûmdur..." Niccolò Machiavelli
Ergenekon, Balyoz vb. davalarla kimyasıyla oynanmak sureti ile kendilerine ikbal yolu açılan yıllarca devşirilmişlerin FETÖ kalkışmasının silahlı gücünü oluşturması TSKyı moral açıdan bir hayli sarsarak Yaralı Aslan haline getirdiği zaten herkesin malumu…
Bu yetmezmiş gibi görünen odur ki: bu yaralı aslanın her 15 Temmuzda bilbordlarla daha da aşağılanmasının küresel bir proje olduğu, işbirlikçilerin de bu işlevi bihakkın yerine getirdiği…
Ancak, insan kaynağı açısından ülke güvenliği ve TSK için çok daha tehlikeli olanı, ordunun bedelli askerlik kaldıracı ya da uyanıklığıyla tamamen profesyonelleştırilerek Halk Ordusu olmaktan çıkartılması, milletiyle gönül bağının kopartılması…
Teknolojik donanımın gerekli kıldığı teknik bilgiye haiz ya da özel muharebe yöntemleri için yetenekli personel istihdamı dışında küçülerek profesyonelleşme sürecine girilmesi gerektiğini ileri süren fikri olmadan bilenler çoğalıyor.
Öte yandan, toplum vicdanını derinden yaralayan bedelli askerlik uygulamaları sık sık yinelenerek yaygınlaştırılıp, paralı askerlik gerekli kılınmak isteniyor.
TEHDİT ALGISI
Orduların küçülmesi ve askerliğin paralı hale getirilmesinde en önemli faktör elbette ki tehdit algısıdır.
Soğuk savaş sonrası ABnin genişlemesiyle tehdidin merkez ülkelerin küresel çıkarlarının çevre ülkelerde, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Asya coğrafyasında zedelenmesi şekline dönüştürülmesi üzerine, ABnin küçülen profesyonel ordularla yardımcı güç rolünü benimseyerek, güvenlik yükünü NATO ve ABDye terk etmesi mali açıdan anlaşılabilir bir şeydir.
Anlaşılamayanı, jeostratejik açıdan Vatan Savunması endişesi taşıyan, ekonomik, ulusal ve yapısal dokuları çok farklı olan, Eski Genelkurmay II. Başkanı Ergin Saygunun Türk Ordusuna Balyoz kitabında vurguladığı üzere NATOnun yumruk mesafesinde tuttuğu bir ülkenin bu modeli örnek almaya çalışmasıdır.
MEHMETÇİK RUHUNUN ÜLKE SAVUNMASI İÇİN VAZGEÇİLMEZ ANLAMI
Eski Genelkurmay Başkanlarından Işık Koşaner "TSKda Mehmetçiğin alternatifi yok" diyerek profesyonel ordu tartışmalarına son noktayı koymak istemişti.
Bu önemli sözcüklerin anlamı şudur: Cumhuriyet ordusu, Kurtuluş Savaşı geleneğinden bu yana Vatan Savunması idraki içinde asıl gücünü, ruhunu ve etkinliğini Mehmetçikten alır.
Atatürkün vurguladığı gibi Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği senin kadar temiz bir askere rastlanmamıştır. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir…Gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeyi kendime en aziz bir borç bilirim.(1921-Atatürkün T.T.B.IV, s. 414). Türk ordusu için teknoloji, araç, gereç daima Mehmetçikten çok sonra gelmiştir.
Aslında, Cumhuriyet Türkiyesinde toplumun çok geniş bir kesimi için askerliğin zorunlu olmaktan çok, Gönüllü bir anlam ve içerik taşıdığı da bilinmektedir.
Randa göre; Gönüllü bir ordu, özgür bir ülkeyi savunmanın tek doğru, ahlaki, pratik ve etkin yoludur. Özgür bir ülke bir saldırıya karşı asla gönüllü eksikliği duymamıştır..(1)
DUYARLI VE HAYATİ BİR KONU...
Türk ordusunun temelini oluşturan bu anlamlı Gönüllülük ruhunu zedelememek için,vatani hizmet sürecinde toplumsal adalet ve eşitlik sağlamakta duyarlılık göstermek, toplumun dokusunu oluşturan değerlerin incitilmemesi ilgili tüm kurumların hayati görevidir.
Öte yandan konuya ilişkin toplumsal eğilimleri gösteren ciddi ve yeterli araştırma ya da anketler bulunamamıştır. Ancak, bulunabilen dar kapsamlı bir anket konuya bir ölçüde ışık tutabilmektedir.
Görüldüğü gibi profesyonel orduya geçiş konusunda tereddütsüz tercih oranı yüzde 22dir.
Derhal profesyonel askerliğe geçişe karşı olanların oranı ise yüzde 78dir.
Türkiye milli geleneğini kesinlikle sürdürmeli diyerek profesyonel askerliğe tamamen karşı çıkanların oranı ise yüzde 36+5=41(Çünkü alternatif düşüncesi olan yüzde 5 genellikle ciddi uzmanlık gerektiren görevler için profesyonel uzman istihdamını önerirken, mevcut askerlik sistemine karşı çıkmamaktadır.)
Bu durum da göstermektedir; MASKın ((Milli Askeri Stratejik Konsept), paralı, bedelli askerlik, Memetçiğin aşağılanması özellikle dış tehdidin derece ve önceliklerinin, sosyo-psikolojik, kültürel, ekonomik ve hukuksal yapı ve moral değerlerin ciddiyetle değerlendirilmesi ülke bekası için hayati önemdedir. Bu başta TBMM ve Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere tüm kurumları, sivil toplum örgütlerini, tüm vatandaşları çok yakından ilgilendiren gereken bir konudur.
SONUÇ
Şu sorunun yanıtı hayati önemdedir. Türk ordusunun başat görevi uluslar arası misyonlara katılarak terörizmle savaşmak; her iki operasyon türü , büyük miktarlarda kötü eğitimli piyadeyi değil, küçük, esnek, profesyonel ve yetenekli birimleri gerektiriyor.(2) ahkamını keserek TSKni antiterör polis gücüne indirgeyen Lagendijk ya da Türkiyenin en önemli ihraç ürünü askeridir... diyen Soros mu kaale alınacak?
Yoksa Ülke fiili bir saldırıya uğramadıkça, savaş bir cinayettir umdesi ile ülkeyi, topyekun vatan savunmasını gençlerimize emanet eden yüce Atatürkün çok anlamlı vasiyeti mi?
Ezcümle her şeyimizi borçlu olduğumuz, minnet ve şükran duymamız, üzerine titrememiz gereken Mehmetçikle oynamak ateşle oynamaktır. Hepimiz için başka bir vatan yok… Ve de böyle bir oyuna gelmek vatana ihanet tuzağına düşmek değilse nedir?
(1) Ayn Rand, Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal( The Unknown Ideal), Çev.: Nejdet Kandemir, Plato Yayınları, İstanbul, 2004, s.296-299
(2) J. Lagendijk, Zorunlu Askerliğin Sonu Görünüyor, Radikal Gazetesi, 28.04.2010
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.