Suriyede durumun vaziyeti
TARAFLAR
Doğrudan Müdahil Süper Güçler: ABD, Rusya
Bölgesel Güçler: Türkiye, İran, İsrail, S.Arabistan
Uzaktan İzleyenler: Çin, Tarihi Ortadoğu uzmanı İngiltere ve AB ülkeleri
Yerel Güçler:
Esad Rejimi – Hizbullah, Rusya, İran ve Şii Milisler
Muhalifler – Ahrar uş-Şam, Şamın Fethi Cephesi, ÖSO vb.
PYD/YPG – SDG çatısı altındaki küçük gruplar ve PKK
IŞİD – Örgüte biat eden yerel milis güçler ve aşiretler
IŞİDin tamamen yerleşim merkezlerinden temizlendiği Suriyede öne çıkan gelişmeleri ve haritadaki değişimler şöyle:
IŞİD Rakkadan tamamen çıkarıldı. ABD destekli savaş uçaklarının desteğiyle YPG unsurları şehir merkezinde ve kırsalda kontrolü sağladı. Güneydeki petrol şehri Deyri Zorda ise ABD ve Rusyanın farklı alanlarda YPGye hava desteği sağladığı gözlemlendi. Şu an Deyri Zor kuzey doğusu ve güneyindeki çöl bölgelerinde örgütün kontrol ettiği alanlar mevcut. Fakat bu alanlar içerisindeki yerleşim yeri sayısı çok az.
Muhaliflerin kontrolündeki Dera, Doğu Guta ve İdlibte ise yer yer rejim güçlerinin savaş uçaklarıyla saldırı düzenlediği tespit edildi. Kasım ayı sonrası bir yıl içerisinde ülkenin geçirdiği en sakin dönemlerden biri olduğu söylense de bine yakın sivilin saldırı ve çatışmalarda hayatını kaybettiği rapor edildi.
17 Aralık 2017 itibari ile ABD söylemlerinin aksine Suriyede IŞİDin kontrolünde hiçbir yerleşim yeri kalmazken, terör örgütü sadece bazı kırsal alanlarda (çöl bölgelerinde) işgali sürdürüyor.
Çekirdeğini birkaç sene önce ülkemiz sınırları içinden Biji Obama yaygaraları ve zafer işaretleriyle, eller ve silahlar havada geçerken kendilerine kebap ve lahmacun ikram edilen peşmerge ve PKK militanlarının oluşturduğu diğer terör örgütü YPG ise ABD 4500 TIRlık silah ve uzman asker personel desteğiyle, gerektiğinde ABD bayraklarının arkasında veya gölgesinde Fırat Nehrinin kuzeybatı bölgesini, Suriyenin, petrol üretim alanları(Rakka-Deyri Zor) da dahil %30unu kontrol ediyor (Deyri Zor şehir merkezi hariç) kontrol ediyor.
Gelelim Türkiye için durumun vaziyetine…
Eski kanka Esadı ünlü BOP eşbaşkanlığı çerçevesinde Esetleştiren, ABDnin gönüllü taşeronluğuna soyunan Türkiye, bu kez de ABD tarafından kandırıldı ve Suriyenin, İsrailin güvenliği ve Amerikan çıkarları açısından bölünmesi ihalesini bu iş için pek tabii ki daha uygun olan PKK-PYD taşeronuna kaptırdı.
İşte böylece Ülkemizin 911 km.lik güney sınırının güvenlik sorunu başladı ve gittikçe büyüyerek ciddiyet kazandı.
Oysa, ülke çıkarı ön planda tutularak daha ilk başta mezhepçi takıntı ya da hayallere kapılınmadan, bağımsız bir ülkenin toprak bütünlüğüne saygı ilkesiyle Rusya, İran ile birlikte hala inat edilen Suriye merkezi hükümetiyle işbirliği yapılsaydı sorun bu denli büyümeyeceği gibi yeni komşularımız ABD, Rusya, PKK-PYD olmayacaktı…
Şimdi 911 km.lik güney sınırımızın 250 km.lik kısmını güven altına almaya çalışıp, geri kalan kısmına Allah kerim derken, her zaman olduğu gibi tüm bu ciddi yanılgıların milli faturasını sırtlanan TSKe ve gözbebeğimiz Memetçiğe milletçe yürekten başarılar ve can sağlığı diliyoruz…
İşte. özet olarak ayrıntılarda boğulmadan, kolay anlaşılır biçimde durumun vaziyeti budur…
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.