Suriyeli Türkmen kardeşlerimiz!

Suriyede başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerle işbirliği içinde 5 yıldır rejimi değiştirmeye çalışan siyasal islamcı AKP hükümeti, bu ülkede mezhepçi bir savaşı kışkırttı. Suriyede bugün yaşanan vahşetin, ağır yıkımın, etnik ve dinsel boğazlaşmanın en büyük sorumlusu emperyalistler ve küresel gericilik adına kirli bir vekalet savaşı yürüten AKP iktidarıdır.

AKPnin Cumhuriyetin bütün değerlerine ihanet ederek emperyalizm ve küresel gericilikle Suriyede girdiği yüz kızartıcı işbirliği, mezhepçi amaçlarının yanı sıra Yeni Osmanlıcı hayallerinin de ürünüydü. AKP bölgesel güç ve bir alt-emperyalist ülke haline gelerek, buradan alacağı destekle ülke içindeki gerici dönüşümü tamamlamayı amaçlıyordu.

Bu anlayışla Suriye Türkmenlerini de kışkırtan Erdoğan-AKP iktidarı, onları El Nusra ve IŞİD gibi dinci terör örgütlerinin peşine takarak mezhepçi bir din savaşının içine itti. Türkmen soydaşlarımızı laik Suriye rejimine karşı çeteleştirdi ve isyana sürükledi. PKKnın arkasında sürekli bir dış mihrak arayan dinci-milliyetçi bu anlayışın kendisi kirli bir dış mihrak haline geldi.

Ancak, ABC Gazetesinin haberlerinde de ortaya koyduğumuz gibi, Suriye Türkmenlerinin büyük bölümü bu kışkırtmalara itibar etmedi. AKP İktidarı, Suudi Arabistan ve Katar gericiliğinin oyununa gelmedi. Türkmenlerin büyük bölümü, Suriye Ordusu ve yurtsever milis birlikleri içinde mezhepçi teröristlerle savaştı. Türkmen halkının büyük bölümü de ayaklanmak ve terör eylemlerine girişmek yerine, bölgeden göç ederek gerici saldırganlığın bir parçası olmadı. 

Örneğin, İstanbul başta olmak üzere, büyük kentlerimizin metro çıkışlarında, yol kenarlarında yardım isterken gördüğünüz Suriyelilerin büyük bir bölümü, çok güzel ve otantik bir Türkçe konuşan Suriyeli Türkmen kardeşlerimizden oluşuyor.

Ancak, yine de azımsanamayacak bir kesim AKP İktidarının desteği ve kışkırtması; MİTin, Türkiyeden gelen Özel harekatçıların ve Çeçen cihatçıların etkisi ve yönlendirmesi ile dinci çetelerine dönüştü. El Nusra ve IŞİD gibi ilkel terör örgütleriyle işbirliği yaptı.

***

İşte son günlerde, "Suriyede Türkmen kardeşlerimiz katlediliyor" yaygarası, emperyalizmin işbirlikçisi bu dinci çetelere karşı Suriye Ordusu ve yurtsever milislerin zafer kazanması üzerine koparılıyor.

Çünkü Rusya, İran ve Lübnan (anti-emperyalist nitelikli) Hizbullah örgütünün Esad yönetiminin yanında savaşa girmesi, bölgede bütün dengeleri değiştirdi. Özellikle Rusyanın doğrudan operasyonlar yapmaya başlaması, AKP iktidarı, ABD ve Batının hareket alanını neredeyse yok etti. 

AKP kışkırttığı, çeteleştirdiği ve dinci terör örgütleriyle ilişkilendirerek suça batmasına yol açtığı Türkmenleri bugün yüz üstü bıraktı. Daha doğrusu bırakmak zorunda kaldı. Rusya, İran ve Çinin Suriye konusundaki duyarlılıklarını yeterince hesaba katmayan, bu ülkelerle girdiği ikili ticari ilişkilerin onlar üzerinde belli bir kontrol sağlayacağını zanneden AKP iktidarı, fane halde yanıldığını gördü.

Tipik islamcı kurnazlığıyla dış politika yapacaklarını sanan AKP yöneticilerinin, matematik düşünce yönteminden çok uzak oldukları ve ufuklarının imam-hatip tedrisatını aşamadığı ortaya çıktı.

Öte yandan Suriye Ordusu ve Rusyanın operasyon yaptığı Türkmen çetelerinin demokrasi, özgürlük ve Türklükle gerçek bir ilişkileri yok. Onlar birer şeriatçı terör çetesi haline gelmiş durumda. Suriye Türkmenleri içinde de azınlık oluşturan bu çeteler, ABC TVde yayımladığımız ve insanın kanını donduran bir videoda da görüldüğü gibi, tıpkı IŞİD üyeleri gibi tekbir getirerek insan boğazı kesiyor. Hem de Esadcı olduğunu iddia ettikleri bir Türkmenin başını…

ABC Gazetesine ulaşan bu video kaydı, Türkmen kardeşlerimiz denilen söz konusu cihatçı çetelerin gerçek yüzünü ortaya seriyor.

***

AKP iktidarı, Suudi ve Katar gericiliğiyle ittifak içinde yürüttüğü bu vekalet savaşında ağır bir yenilgiye uğramış durumda. Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu ikilisinin bölge siyaseti tam anlamıyla çöktü. Bölgede oluşan yeni jeopolitik, AKP İktidarının geleceğini de etkileyecek. Suriyede küresel direniş ekseni kazanırsa AKP iktidarı kaybedecek. Esad kalırsa Erdoğan gidecek.

Hile, baskı, terör ve tehditle 7 Haziran sandık sonuçlarını değiştirmek için ülkeyi zorla1 Kasım seçimlerine taşıyan AKP; bu kez 4 yıllık dönemini tamamlayamayacak. Çünkü, AKP iktidarını cumhuriyetçi ve toplumsal muhalefet zorlayacağı gibi, değişen bölge jeopolitiği ve küresel dengeler de buna izin vermeyecek. İdeolojik hegemonyasını hızla yitiren AKPnin sopa ve şantajla oluşturduğu suni denge bozulacak.