Nahit Duru
Nahit Duru - Bunları Ensar da kandırmış olabilir mi!

Bunları Ensar da kandırmış olabilir mi!

Bu konuya girmeyeyim diye düşündüm, dayanamadım.

Tiyatro sanatçısı arkadaşım, kardeşim Turgay Yıldız, sosyal medyada bir yazı paylaşmış. 

"Küçük çocuk istismarına seyirci kalan bakana haklı olarak öfkelenen bir genel başkan, daha önceki bir veriye atıfta bulunarak bir cümle sarf etti, tecavüz eden unutuldu, tecavüze göz yuman yok sayıldı, ensar vakfına ait olduğu bilinen ve kaçak eğitim yuvası olduğu resmi evraklarda gözüken yer göz ardı edildi, önceliği çocuklar olması gereken bakanın gereksiz yere bu vakfı savunma girişimi allandı pullandı, bakanın kadın ve anne oluşu ki konuyla uzaktan yakından ilgisi yok, öne sürüldü ve Kılıçdaroğlu topun ağzında...Haklısınız amalı cümleler örtü niyetine gerçeğin üstüne serildi...

Gerçek olan şu: Bu ülkede sapkın sapık hem cinslerim, yaşına cinsiyetine, engelli oluşana bakmadan insan evladına, hatta kimi zaman hayvan evladına bunu kendilerine bir hak olarak görüp tecavüz ediyor, ama kılıfı şekilli olduğu için vakıf dernek cemaat vesairelerle uyutulmuş halkı kandırmaya, gerçeği söyleyenleri susturmaya hem de her türlü yola baş vurarak çalışıyorlar. Basın aynı ağız, aydınımsılar aynı ağız, yetkililer aynı ağız, bildiği halde susmayı tercih edenler aynı ağız, ilintili bağlantılı siyasiler aynı ağız."

Böyle başlamış yazısına.

Turgayın bu yazıyı paylaştığı saatlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, o sözlerinin arkasında olduğuna vurgu yapıp şunları söylüyordu:

"...Ben bakan hakkında birilerinin önüne yatıyor. Ensar Vakfının önüne yatıyor demişim. Deyimler sözlüğüne baktım. Önüne düşmek, önüne yatmak değimleri var. Önüne yatmak iki anlama geliyor. Bir kimsenin önüne boylu boyunca uzanmak. Bir kişi veya bir kurumu korumak amacıyla elindeki imkanları kullanmak. Şöyle bir örnek var, sen bildiğini yap, ben senin önüne yatarım. Bunu alıp da cinsel bir alana çekmek nedir biliyor musunuz? onların kafalarının arkasında nelerin düşündüklerini gösteriyor aslında. Tam bir ahlaksızlık örneği. Ensar Vakfının önüne yatıyorsun, bir daha söylüyorum. Çocuklar tecavüze uğruyor, sen bakansın çocukların yerine vakfı koruyorsun. Bu benim ağırıma gidiyor. Benim görevim o çocukları korumaktır. 

Ensar Vakfına o yurtları kim açtırdı? Kim görmezden geldi o okulları. Bu yurtlar yasadışı, vali, kaymakam, emniyet müdürü, bakan, başbakan nerede? Önüne yatmayı siyasette kullanan kişi kendi bakanları..."

Kılıçdaroğlu, AKPlilerin konuyu bu noktaya çekeceklerini, esas olayı, Ensar Vakfındaki tecavüz ve istismar olayını unutturmak isteyeceklerini düşünüp, sözcüklerini ona göre seçmeliydi.

Olan oldu, konuyu iktidar öyle bir saptırdı ki, davacı sanık haline dönüştürüldü.

İlgili iki bakan, aile ve milli eğitim bakanları istifa etme erdemini göstermedikleri gibi, davacı haline geliverdiler.

İyi de, Ensar Vakfı da dahil, bu tür tarikat vakıflarının öğrenci yurtları yasal mı, yasal değilse neden göz yumuluyor, yasal ise denetleniyor mu, denetimde buradaki çocuklarla vakıf yetkilisi  olmadan görüşülüp bilgi alınıyor mu?

Sanmıyorum. 

Çünkü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, skandal patlak verince kaç kez sordu anımsamıyorum, ancak yanıt alamadı, bir de ben hatırlatayım istedim.

Ancak bir başka konu daha var ileride önümüze getirilebilecek.

Bir zamanlar istedikleri her şeyi verdikleri Fetocular vardı, şimdi hain, paralelci ilan ettikleri. Şimdi "feto terör örgütü" oldu bu eski dostları.

Ve ülkeyi yönetenler, PKKnın, Fetullah Gülenin kendilerini kandırdığını da itiraf ettiler, anımsarsanız.

Yakın bir gelecekte, iktidar ve diğer yöneticiler destekledikleri ensar ve diğer tarikat vakıfları için "bunlar bizi kandırdı" deyip işin içinden sıyrılmaya kalkarlarsa sakın şaşırmayın.
 

Toplam 505 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.