CHP ancak bir değişimle iktidara yürüyebilir

CHPnin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, batıdan doğuya, kuzeyden güneye koşturup duruyor, miting üstüne miting yapıyor.

Bu mitinglerin tamamını Tele1 ve HalkTv dışında veren yok. Hakkını yemeyelim, CHP mitinglerini ara ara NTV de, 3-5 dakika veriyor. CNNTURK görmüyor, yok sayıyor Muharrem İnceyi.

Kanımca Muharrem İnce mitingleri azaltıp, halk arasında dolaşmalı, millete dokunmalı. Çünkü, İncenin, ya da diğer liderlerin mitinglerine gidenler genellikle taraftarları.

Onlar, adayların ne diyeceğini biliyor, hatta çoğu ezberlemiş.

Ecevitin kara oğlan olmasını sağlayanların başında gelen CHPnin hep önde gelen ismi, gazeteci ağabeyim de aynı fikirde. Ona göre İnce akşamları, ağırlıklı olarak Tele1 ve Halktvye çıkmalı görüşlerini bu iki televizyonda anlatmalı, gün içinde de halkla kucaklaşmalı…

İnce unutmamalıdır ki, halkımız, dokunmayı, dokunulmayı, önderlerle, siyasilerle yan yana olmayı, çay kahve içip sohbet etmeyi sever.

 Cumhurbaşkanlığı seçiminde durum bu…

İyi de Milletvekili seçimlerinde ölçüt ne olmalı. Bunu özellikle CHP açısından belirtmek istiyorum.

CHPde yıllarca ön seçim yapıldı. 12 EYLÜL 1980den sonra  ön seçim yerine; merkez yoklaması veya genel başkanca belirlendi adaylar. Kemal Kılıçdaroğlunun liderliğinde ön seçim yeniden ağırlık kazandı. Ne var ki, bu kez, süre darlığı nedeniyle ön seçim yapılamıyor CHPde…

Aday adayları artık belli. Genel başkan yardımcılarından görevlendirilenler de aday adayları ile mülakat yaptılar. Genel bir kanaat edindiler ve yazdıkları raporu aday adayının dosyasına eklediler. Dosyaları Genel Başkana sundular veya bu ara sunacakar.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu dosyaları nasıl inceler, yetki almasına rağmen konuyu parti meclisine mi götürür, ya da yetkisini kullanarak, güvendiği kişilerle görüş alış-verişi mi yapar, aday adaylarının hangi nitelikleri Onu etkiler bilemeyiz.

Bence, Kılıçdaroğlu, her şeyden önce; geçmişinde leke olmayan, kendisine doğruları söyleyecek, ancak bunu yaparken ulu orta konuşmayacak, mücadeleci, Atatürk ilke ve ınkilaplarına sahip çıkacak, CHPnin kuruluş ilkelerini benimsemiş adayları listeye almalıdır.

Birilerinin tavsiyesine göre veya bu iyi çocuktur demesi ile bir kişiyi milletvekili yapmanın doğru olmadığını Kılıçdaroğlunun gördüğüne inanıyorum.

Sevgili gazeteci arkadaşım, dostum Erbil Tuşalpin bir sözünü anımsatmak isterim:

İyiler cennete, bana çalışacak, iş yapacak insanlar lazım

Ayrıca, çok sayıda kişinin itibar sahibi olmak, kısa sürede milletvekilliğinden emekli olmak, ömür boyu ayrıcalıklı sağlık hizmetinden yararlanmak için başvurduğu da biliniyor. Bunların da ayıklanması gerekir diye düşünüyorum.

Her bilim adamının, profesör unvanı taşıyanın iyi bir siyasetçi olmadığı da artık herkes tarafından biliniyor. Bu unvan sahibi kişilerden, danışman olarak yararlanılmasının daha iyi sonuçlar verdiği geçmişte yaşanmıştır.

Ayrıca, tepeden inme milletvekilliği sunulan kişilerin kendileriin dev aynasında görmeleri sonucu, partiye zarar verdikleri de yaşanmıştır.

Milletvekili listeleri belirlenirken, parti nedir bilen, sosyal çevresi olan, halka inebilen, yurttaşlardan kopuk olmayan kişilerden oluşturulmasına özen gösterilmesi gerektiği inancındayım.

CHP lideri halen milletvekilliği görevini sürdürenlerle, daha önce TBMMde bulunmuş olanları da gözden geçirmelidir. Kılıçdaroğlunun bunlar içinde, hiç yasa teklifi vermeyeni, TBMMde konuşmayanı, yan gelip yatanı saptayıp, listeye almaması gerektiğini düşünenlerdenim.

CHP; geçenlerde de yazdığım gibi, partinin hafızası olabilecek 10 kişi dışında, genç dinamik, kendini değil ülkeyi ve milleti düsünecek, geçmişinde en küçük leke bulunmayan, mücadeleci insanlardan oluşan bir liste hazırlamalıdır.

Kılıçdaroğlu, ancak bu şekilde CHPyi iktidara taşıyabilir.