Nahit Duru
Nahit Duru - Demek ki hâlâ HAYIR önde!

Demek ki hâlâ HAYIR önde!

"Kürt yurttaşlarımız, ne Kürdistan kurma, ne de eyalet olma peşinde. Yalnız özgür olmak ve kendi kültürlerini Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaşamak istiyorlar."

Bu sözler, ülkeye bir zamanlar yön vermiş, hala çabalayan koşturan önemli bir siyasi, devlet adamı Ali Topuza ait.

Soruyorum. "Neden eyalet veya Kürdistan istemiyorlar ve bu kanıya nereden vardınız?" diye…

Bu kurt politikacı, günlerdir yurttaşlarla birlikte olduğunu, bu arada Kürt kökenli vatandaşların kanaat önderleriyle de bir araya geldiğini anlattıktan sonra şöyle devam etti:

"Türkiyenin komşularını ve Arap baharını çok iyi inceleyip sonuç çıkarmışlar. Her bir ülkenin nasıl parçalandığını, vatandaşların nasıl birbirine düşman olduğunu, iç savaşa girdiğini, emperyalist devletlerin buralarda oynadıkları rolü eni konu analiz etmişler. Sonuçta, bugünkü iktidarın niyetini de iyi okumuşlar ve hayır için çalışıyorlar."

İktidar özellikle Güneydoğudan ağırlıklı evet oyu bekliyordu. Çünkü, eyalet sistemi önlerine konulmuş, İmralıdakinin başkanlığı desteklediği iddiası ortaya atılmış, kaymakamlar ve valiler kanalıyla baskılar arttırılmıştı.

Anlaşılan o ki, terör örgütü PKK dışında kalan Kürt kökenli yurttaşların büyük bölümü Hayır verecek.

Kürt önderlere göre:

"Evet kargaşaya yol açacak, baskıyı daha da arttıracak.

Hayır ise, özellikle güneydoğuda istikrar ve huzur getirecek, baskıyı azaltacak."

Görünen o ki, iktidarın güvendiği dağlara kar yağacak. Yani umduğunu bulamayacak…

Ayrıca, saygın siyasi önderlerden biri olan eski bakanlardan Ali Topuz sözlerini şöyle tamamladı:

"Referandumda hayır çıkması, yalnız demokrasiyi kurtarmayacak. Anayasa değişikliğinin reddedilmesi halinde AKP  üzerindeki baskı ve vesayetten de kurtulacak. Böylece; AKP de, TBMM de, iktidar da, sonuçta tüm yurttaşlar rahat nefes alacak."

Öte yandan Ankarada bir pazar yerinde yaşanan olay ilginç geldi.

İktidara yakın bir televizyon pazarcıları dolaşıyor. Pazardakilere tek soru soruyor: "Anayasa değişikliği referandumunda evet mi, hayır mı diyeceksin?"

Pazarcılardan birine de aynı soruyu yöneltiyor. Pazarcı hiç düşünmeden şu yanıtı veriyor:

"Ben bilmediğim, kafamın basmadığı şeye evet demem…"

Televizyon muhabiri ısrarlı:

"Öğrendikten sonra mı evet diyeceksiniz?"

Pazarcı sesini biraz da yükselterek, "Kardeşim, diyorum ki kafamın basmadığı şeye evet demem. Yani Hayır oyu vereceğim."

Muhabir bu kez, "Bu söylediklerini yayınlayabilir miyim?" diye soruyor.

Pazarcı bu kez sesini daha da yükselterek, "Bana bu soruyu neden sordun yayınlamayacaksan" yanıtını veriyor.

Tabii bu söyleşi yayınlanmıyor.

Hayırcılar üzerinde baskılar artıyor, toplantılar engelleniyor, televizyonlarda tek taraflı yayınlar sürüyor, iki üç tv kanalı dışında neredeyse 24 saat evet kampanyası yapılıyor.

Devletin tüm imkanları kullanılıyor.

Referandum gününe kadar da bu devam edecek gibi.

Demek ki, hala HAYIR önde…

HAYIRLI olsun.

ACI ÜSTÜNE ACI
Bir ay içinde üç dostu yitirdik. Önce sınıf arkadaşım gazeteci kardeşim, dostum Kemal Karacehennemi, ardından can kardeşim, televizyon dünyasına  renk getiren Tayfun Talipoğlunu,  son olarak da yine sınıf arkadaşım, bir çok kuruluşta birlikte çalıştığım basının ekselansı Mithat Sirmeni de sonsuzluğa uğurluyoruz. Sirmen, Zincirlikuyuda kılınacak ikindi namazı sonrasında aynı yerde toprağa verilecek. Üzüntüm sonsuz. Eşi Ankara Hukuk Fakültesi eski Dekanı Laleye, oğlu Sedata sabır diliyorum. Işıklarda uyusun.

Toplam 522 defa okunmuştur.

Nahit Duru diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.