Dün Gülen için methiyeler düzenler ''dün dündür'' deyip geçiştirecek
Türkiye garip bir ülke haline geldi. İnsanlar iktidara yaranmak için dün olduğu gibi bugün de birbirleriyle yarışıyor.
ABD’nin “ büyük oyunu ile” Türk Lirası karşısında yükselen doları indirmek için neler yapmadılar ki! Kimi ABD Dolarını kasap satırı ile doğruyor, kimi yakıyordu. Cumhurbaşkanı, “Onların doları varsa, bizim de Allah'ımız var” diyordu. Ama ne doların ateşi düşüyor, ne de Türk Lirası değer kazanıyordu.
Ocak ayında, 3 lira76 kuruş olan ABD Doları için Merkez Bankası'nın yıl sonu beklentisi 4 lira 12 kuruş olarak açıklanıyordu.
17 Ağustos’ta ise Merkez Bankası yıl sonu beklentisini revize ediyor ve ABD Doları'nın 2018 yılını bugünkü kurun bile altında, 5 lira 97 kuruştan kapatacağını ilan ediyordu.
Dolar tırmanışı sürdürünce, Merkez Bankası bir dizi önlem alıyor, 7 lirayı bulan doların gerilemesini sağlıyordu.
ABD Doları'nın 3 lira 76 kuruştan 7 liraya yükselmesine ses çıkarmayanlar, 6 lira 35 kuruşa gerilemesi karşısında sevinç çığlıkları atıyordu.
Bu git geller içinde bir iki gazete, “Erdoğan ekime kadar dayanabilir mi” diye haber yapıyordu.
Bir zamanlar, Fetullah Gülen’e methiyeler düzen yandaş gazetenin yazarı Engin Ardıç, bu haberleri gündemine alıyor, 21 Ağustos tarihli yazısında özetle şu görüşleri ileri sürüyordu:
“…Geçenlerde bir Tayyip düşmanı, 'ekime kadar dayanabilirler mi' diye soruyordu... Ekonomi öyle bir batacakmış ki, ekim ayında hükümet düşecekmiş. (On gün kaldı ha!)
Yok yahu? Peki nasıl düşecek?
Meclis'te gensoru mu verilecek? Genel görüşme mi açılacak? Güven oylaması mı yapılacak da güven oyu alamayacak?
'İyi sıhhatte olsunlar' darbe mi yapacaklar pek Kemalist bir şekilde?
Yoksa Fetullah bir United Airlines uçağıyla gelip Ayetullah Humeyni gibi Esenboğa'ya iniş mi yapacak?
Tekrar söyleyelim: Dolar seksen lira da olsa, Tayyip Erdoğan 24 Haziran 2023 tarihine kadar bu ülkenin başındadır. Seçimi azıcık öne çekerse onu bilemem tabii.”
Bu yazısında “Fetullah bir United Airlines uçağıyla Ayetullah Humeyni gibi Esenboğa’ya iniş mi yapacak” dediği Gülen hakkında 16 Ekim 2012'de neler kaleme almıştı özetleyelim:
“Bildiğiniz gibi Fethullah Gülen, 1999'dan beri ABD'de yaşıyor. Adeta bir sürgün durumunda...
Ülkesini seven her insan gibi o da dönmek istiyor elbette ama belli ki şimdiye kadar şartları uygun görmedi.
Ama bu günlerde döneceğine dair bazı işaretler belirdi. Örneğin, Gülen Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Hüseyin Gülerce'nin Zaman gazetesinde yayınlanan yazılarında bazı işaretler var.
Bu vesileyle bir anımı anlatmak istiyorum:
…TV programları da ilgi göstermişti o çalışmaya. Bu programlarda sık sık yöneltilen soru, Gülen'in Türkiye'ye gelip gelmeyeceği, gelirse ne zaman geleceğiydi...
Özellikle Türkiye'de yaşayan Gülenciler için bu soru anlamlıydı. Çünkü onlar Hocaefendi'nin bizzat kendisini görmek, sesini işitmek isterlerdi...
…Nasıl mı? Cevap basitti: Dijital medya çağına girmiştik... Cep telefonları, uydu yayınları, telekonferans sistemleriyle Hocaefendi aslında öğrencilerinin yanı başında sayılırdı.
…Nitekim olaylar bu yönde gelişti.
…Sonuçta manevi liderinin burada olmadığı 11 yıl içinde, küreselci Gülen Cemaati daha da büyüdü.
Özellikle Anadolu'nun dindar iş adamlarının dünyaya açılmasında fevkalade önemli roller üstlendi.
Buna basit bir örnek, çarşamba günü İstanbul Conrad Oteli'nde yapılan toplantıydı.
ABD Başkanı Obama ile çok yakın ilişkileri bulunan "Center for American Progress" adlı düşünce kuruluşunun başkanı John Podesta, Türkiye İş adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) davetlisi olarak konuştu…”
Engin Ardıç’ın yazısı bu minval üzerine uzayıp gidiyor.
Dün Gülen’e methiye düzen, Engin Ardıç ve benzerleri herhalde “dün dündür “ deyip bu olayı geçiştirecek…
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.