Evet, o adalet yarın birilerine de lazım olacak!

AKP Genel Başkanı Aydın Doğana ya da diğer medya patronlarına Adalet Yürüyüşünü yazmamaları konusunda açıktan talimat verdi mi, vermedi mi bilmem. Ama, iftar verdiği medya patron ve yöneticilerini uyardığı apaçık ortada.

Hatta haber nedir, ne değildiri bile anlatan AKP Genel Başkanı, sözü Adalet Yürüyüşüne getirerek şunları söylememiş miydi:

…Unutmayın, adalet yollarda değildir. …Sizin 15 Temmuzdakilerden ne farkınız var?

Yanlı, tek taraflı, hatta kasıtlı bir haber, gerçek anlamda bir haber değildir. …Bilhassa medya dünyasının köşe başlarında bulunanlar, ellerindeki bütün gücü milletin sesini duyurmak için değil, demokrasinin gelişmesi için değil, özellikle de kendi ideallerini yansıtabilmek, bunu özellikle, ısrarla devam ettirebilmek amacıyla kullandılar.

Bu sözleri emir olarak algılayan medya patronları olmuştur kuşkusuz.

Çünkü yıllar önce böyle bir olaya tanık olmuştum.

1981 yılının Nisan ayı…

Yazı İşleri Müdürlüğünü üstlendiğim Arayış dergisini çıkarıyoruz. 7nci sayı piyasada. 

Arayışın Yayın Danışmanı ve Başyazarı Bülent Ecevitin başyazısının başlığı İŞKENCE…

Bu yazı nedeniyle, dergi toplatıldı, Ecevitle birlikte savcılığa çağırılıp hakkımızda soruşturma başlatıldı.

Anladık ki, darbe yönetimi, beşi bir yerde rahatsız olmuş yazıdan. Talimat üzerine talimat yağıyor.

Basın savcısına birlikte ifade verdikten sonra, Ecevit çağırıldığı Ankara Sıkıyönetim Komutanlığına gitmişti. Komutan Korgeneral Recep Ergun, Ecevite yazı yazmaması gerektiğini söylemiş, Ecevit reddetmişti

O günden birkaç gün Bülent Ecevit beni çağırarak yeni bir matbaa bulmamı istedi. Aydın Doğanın sahibi olduğu Milliyet tesislerinde basıyoruz dergiyi.

Bülent Eceviti neden yeni matbaa bulmamızı istediğini daha sonra anlatacaktı.

Ankara 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Recep Ergun Milliyet Gazetesi sahibi Aydın Doğanı çağırarak ARAYIŞı kapatmasını ister.

Milliyet Gazetesinin o günkü patronu, Aydın Doğan, derginin kendisine ait olmadığını, o nedenle kapatmasının söz konusu olamayacağını anlatır.

Bunun üzerine Korgeneral Ergun, dergiyi basmazsa ARAYIŞı kimsenin basmaya cesaret edemeyeceğini, derginin kapanmak zorunda kalacağını belirtir..

Aydın Doğan da peki diyerek, planı uygulamaya koyar.

Ve Ecevite ARAYIŞı artık basmasına imkan olmadığını söyler.

Arayış bu olaydan sonra, önce Daily News sonra usta gazeteci Sencer Güneşsoyun çabaları ile Em-AŞda basıldı. Ta ki, Sıkıyönetim Komutanlığınca kapatılana kadar.

Bu bildiğim ilk olay.

Sonraları Aydın Doğan ve diğer medya patronlarının rica ile işten köşe yazarı, televizyon yapımcısı, hatta muhabir attığı, attırdığı da biliniyor.

Aydın Doğan, son olaya yalanlamayı da, bir köşe yazarını kullanarak yazdırdı.

Doğan, daha önce de, bir başka köşe yazarına, Arayışı kendisinin finanse ettiğini yazdırmıştı. Tabii, olayın tanıklarını ve geçtiği yeri unutarak.

Bu iddiaya, Tarabya Otel de, Ecevitler, Murtaza Çeilkel, Mehmet Erdül, ben ve Şahin Mengünün Aydın Doğan, Yekta Okur ve Turhan Aytül  ile buluşup, mutabık kalınan borca karşılık, satış gelirlerinin önemli bir bölümünü temlik ettiğimizi, derginin kapatılmasının  ardından da  kalan miktarın mal karşılığı ödendiğini yazarak yanıt vermiştim.

Sonra, köşe yazarının da Aydın Doğanın da bir daha sesi çıkmamıştı.

Son olayda köşe yazarını kullanarak, gencecik bir siyasetçiye hakaret yağdırtan Aydın Doğana AKP Genel Başkanı özel olarak talimat vermemiştir.

Olsa  olsa Doğan ve kimi patronlar durumdan vazife çıkartma yolunu seçmişler, ADALET YÜRÜYÜŞÜnü küçük ve önemsiz  haber olarak verdirme yoluna gitmişlerdir.

Bugün on binlerin aradığı adaletin yarın kendilerine de lazım olacağını unutarak.